KOMİSYON KONUŞMASI

OSMAN ZABUN (Isparta) - Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyesi arkadaşlar, kıymetli kurum yöneticileri, Sayıştay temsilcilerimiz; bu konuda da ortaya konulan gayretlerden dolayı sözlerime teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Şimdi, gerçekten de çok detaylara girmeden bir iki konuya ilgili düşüncelerimi paylaşacağım. Birincisi, yani özellikle söz alan arkadaşlardan birisi -zannediyorum Sayın Ertuğrul Bey'di- "Doğal gaza neden geçilmiyor?" dedi. Şimdi, tabii, burada sizde ifade ettiniz...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Yok, o söylemedi, Sayın Dindar söyledi; orada da ilave yaptık, biz de söyledik.

OSMAN ZABUN (Isparta) - Dindar mı söyledi? Tamam.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun.

OSMAN ZABUN (Isparta) - Sayın Başkanım, siz de kısmen söylediniz ama şunu paylaşmak istiyorum: 1980'li yılların sonları, 1990'lı yılların başlarıydı, İstanbul Üniversitesine üniversite tahsilini yapmak için gitmiştim. Beyazıt'ta, Kumkapı'nın üst tarafında bir evde ikamet ediyoruz. Girdik, vardım, kapının girişinde sağ tarafta dikkatimi çekti, öküz başı gibi bir şey var. Böyle birkaç defa girdim çıktım ama merak da etmedim işin açıkçası "Bu neye yarıyor?" falan diye ama şekli dikkatimi çekmişti. İçeriye girdim, ocağı yakacağım, orada bir tane demir boru gördüm, baktım "Bu ne ki?" dedim yani bu arada da biz de tüpçüden tüp ısmarlıyoruz, söylüyoruz falan. Sonra, baktım ki bu doğal gaz hattı ama içinde bir gram doğal gaz yok. Bu, İstanbul'un göbeği Beyazıt, o dönem için. Daha sonra, Karagümrük'te oturduk, zaten orada hiçbir şey yoktu; Çamlıca'da oturdum, hiçbir şey yoktu, orada da hiçbir şey yoktu ama AK PARTİ iktidara geldiği günden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, o vizyoner duruşuyla, bugün az önce sizin de ifade ettiğiniz gibi 81 ilimizin tamamında doğal gaz var; birçok ilçemizde, neredeyse yüzde 80'inde doğal gaz var, bazı beldelerimizde doğal gaz var, doğal gaz kullanıyoruz. Şimdi, sahaya çıktığımız zaman köylerimizin de bizden doğal gaz talepleri var yani bu kadar güzel ve güçlü bir hizmeti bu ülkeye kazandırmış olmanın ne kadar gururunu yaşasak azdır diye düşünüyorum ve bugün muhalefetin de bu konuda "Doğal gaz kullanımını teşvik edin." diye bize tavsiyede bulunmuş olması da bizim bu ülkede doğal gazda nasıl bir mühür vurduğumuzu da ortaya koyuyor.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Ayrıca üretiyoruz, sadece dağıtımını yapmıyoruz.

OSMAN ZABUN (Isparta) - Evet. Yani son müjdeli haber de ayrıca bütün milletimiz gibi bizi de memnun etti. Kimi arkadaşlarımız sosyal medya üzerinden farklı şekilde karalama kampanyaları yürütmüş olsa da neticede biz bu ülke adına seviniyoruz. Öbür taraftan, yine, elbette hiçbirimiz istemeyiz, kömür maden ocaklarında yaşanan kazalardan dolayı birçok canımız gidiyor, bunlar hepimizi üzüyor milletçe ama burada özellikle "Sorumlular koltuklarında oturuyor." şeklinde bir ifade çok doğru bir ifade değil çünkü burası bir hukuk devleti ve hukuk devleti içerisinde yargı bütün olaylarda olduğu gibi, iş kazalarında ya da maden facialarında, kazalarında da aynı şekilde titizlikle gerekli soruşturmaları ve yargılamaları gerçekleştirmek suretiyle ilgililerine veya sorumlularına gerekli cezaları da veriyor; mevcut meri hukuk çerçevesi içerisinde bunları da biz görüyoruz.

Öbür taraftan, yine, özellikle yani üretimle ilgili bazı iddialar ortaya konuldu. Şimdi, şöyle bir baktığımız zaman, mesela, 2023 yılında belki üretimde 80 milyon tona bir düşüş var, evet ama biraz tüketime de bakmak lazım, tüketimde de aynı şekilde böyle bir tablo var. Mesela, 2022'de 102 milyon olan tüketimin karşılığında 120 milyon da bir üretim söz konusu. Bu, yıllara sari olarak öyle anlıyoruz ki ihtiyaca binaen değişebiliyor.

Yine, öbür taraftan, tabii, kurum verilerine baktığımız zaman, bir zarar açık ve net olarak ortada duruyor; bunun çok değişik sebepleri olabilir, işçi sebepleri olabilir ya da değişik nedenleri olabilir ama burada genellikle şöyle bir tablo var: Bu tabloda da yıllara sari olarak ben şöyle bir baktım geriye doğru, kömür üretim maliyetlerinin her zaman tüketim maliyetlerinin genel ekseriyeti itibarıyla üstte olduğunu, yukarıda olduğunu da görüyoruz. Burada, mesela, bir tane veri, 2000 yılında 50 dolar olan ton satış fiyatı karşısında üretim maliyeti 220 dolar civarında. Mesela, 95'te 45 dolar olan satış bedelinin karşısında üretim maliyeti yaklaşık 230 dolar civarında. Burada, yine, ben Sayıştayın verilerinden yola çıkarak elde ettiğim verilerden birkaç tanesini söyleyeceğim. Mesela, Armutçuk'ta 2021 yılında 3.446 TL bir üretim maliyeti var ama bunun karşılığında satış fiyatı 786 TL, hakeza yine Amasra'da 3.412 TL olan üretim maliyetinin karşısında 849 TL satış bedeli var, Kozlu'da da 2.886 TL olan üretim maliyetinin karşılığında 455 TL'lik bir satış fiyatı var. Yani burada üretim ile satış fiyatı arasında bir farklılık açık ve bariz olarak gözüküyor. Burada, tabii, bakmak lazım, dünyadaki diğer ülkelerdeki üretim ve satış maliyetlerine de bakmak lazım, tabii oradaki karşılaştırmalardan yola çıkarak yürümek lazım. Burada, hani "Zarar ediyor, bu üretimi durduralım." demek çok doğru bir yöntem, çok doğru bir yaklaşım değil çünkü ağırlıklı olarak zaten elektrik enerjisinde de kullanılıyor kömür, yakıt olarak kullanım oranları ülkemizde hayli düştü, yüzde 2'ler seviyesine kadar gerilemiş durumda yaklaşık olarak ama elektrik üretiminde hâlâ kullanılıyor. Dolayısıyla elektrik enerjisi ciddi bir ihtiyaç olarak kendini ortaya koyduğu müddetçe kömür üretimini de her ne kadar böyle göreceli zararlar olsa da sürdürmenin gerekli olduğu ortaya çıkıyor ama bütün buna rağmen üretim maliyetlerini düşürecek, satış fiyatlarını -çok fazla belirleyemiyoruz ama- üretim maliyetlerini aşağıya çekecek yöntemlere başvurmak gerekiyor diye düşünüyorum.

Bir de son olarak şunu ifade ederek sözlerimi tamamlamak istiyorum: Yanılmıyorsam veya da yanlış bilmiyorsam, özellikle son yıllarda redevans uygulamasıyla birlikte diğer bazı firmalara da kömür çıkarma yetkisi verilmiş durumda; özel sektör de madenlerden, maden ocaklarından kömür üretimini gerçekleştirebiliyor. Yani o üretim rakamlarına baktığımız zaman, üretim rakamlarında -zannediyorum az önceki kurumun üretim rakamlarında sadece kurumun kendi üretim rakamları yer alıyor, özel sektör üzerinden yapılan üretim rakamları bunun dışında- Türkiye'de total olarak baktığımız zaman üretimde bir geriye gidişin olmadığını da söyleyebiliriz diyorum.

Saygılar sunuyorum.