ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Tekrar teşekkür ediyorum Başkanım.

İstanbul'da, bugün görüşeceğimiz dört kurumun alt komisyon toplantılarını biz Kıyı Emniyetinin binasında yaptık. Bu vesileyle de bizi oradaki ağırlamaları için tekrar kuruma çok teşekkür ediyorum.

Günümüzde dünya ticaretinin yüzde 90'ı deniz yoluyla yapılmakta olduğunu düşündüğümüzde, bu durumun, ülkemiz açısından bir avantaj olduğu kadar denizlerdeki trafik sebebiyle beraberinde birçok riski ve tehlikeyi getirdiğini de unutmamalıyız. Bu bakımdan, denizlerimizde ve boğazlarımızdaki seyir emniyetinin sağlanması açısından çok önemli bir görev ifa ediyorsunuz. Her şeyden önce 16 milyon İstanbullunun huzur ve güvenliği için 7/24 esasına dayalı olarak çok kıymetli bir çalışma yürütüyorsunuz. Ayrıca, söylediğim gibi, yine kâr eden bir KİT olarak karşımızda olmanızdan ötürü de tekrar memnuniyetimi ve teşekkürlerimi ifade ediyorum.

Burada kuruluşun mülkiyetinde bulunan bazı taşınmazların gelir getirici faaliyetler kapsamında değerlendirilmemesi bulgusu vardı, bunu konuşmuştuk alt komisyonda. Ben de bu taşınmazların listesini talep etmiştim. Listeye baktığımda, deniz fenerleri yoğunlukta. Bazı taşınmazların gelir getirici bir faaliyete konu olamayacağı da belli. Hatta 25 metrekare, 50 metrekare, 150 metrekare arsalarınız var. İşte, imar içerisinde olmayan arsalarınız var, bir şekilde adanın ortasında kalan arsalarınız var. Bunların hepsinin bir şekilde kira getirecek bir faaliyet olması mümkün değil ama belki bu atıl durumdaki deniz fenerlerinin -yaptığınız örnekler var- daha da fazlasını, teknoloji gelişmesiyle aktif olarak kullanılmayanları kültürel olarak önemli eserler olarak ortaya çıkarsa, bunu turizme kazandırabileceğimizi düşünüyorum ben. Artık gelir getirmesinden ziyade bunların turizme kazandırılması için, kültüre kazandırılması için Kültür ve Turizm Bakanlığıyla bir istişaremiz var mı, bu konuda bir çalışmamız var mı; onu merak ediyorum.

Az miktarda da olsa tahsil edilemeyen bir kurtarma ücretimiz vardı, konuşmuştuk alt komisyonda, bunun yasal süreci devam ediyor diye hatırlıyorum. Bu süreç ne aşamada, onu sizden öğrenmek istiyorum.

Bir de, bugünlerde sizin de bildiğiniz üzere, bir Kanal İstanbul gündemi var. Bir siyasi tartışma başlatmak için değil, konuya dair kurumun yetkinliği ve bilgisine başvurmak amacıyla soru yöneltmek istiyorum.

Yine sizin verilerinizden yola çıkarak konuşuyorum: 2024 yılında İstanbul Boğazı'ndan büyüklü küçüklü 41.363 gemi geçmiş, bu da günlük aşağı yukarı 113 gemiye tekabül ediyor, hatta 2025 yılının ilk 3 ayında 9.351 gemi geçmiş, bu da günlük 103, 104 gibi bir sayı veriyor bize.

Şimdi, iktidar, Kanal İstanbul'u günlük en az 150, 160 gemi geçeceği iddiasıyla savunuyor. Şimdiye kadar hiç 150, 160 geçişin olduğu bir yıl olmamış bizim baktığımız verilere göre. Teknik bilgiye hâkim olmak için soruyorum: Günümüzde taşımacılık sektöründe, evet, tonajlar artıyor ancak gemi trafiği azalıyor daha büyük tonajlı gemilere geçildiği için. Bu önümüzdeki yıllarda İstanbul Boğazı'nı kullanacak gemi sayısında sizin öngörünüz nedir, bir artış mı görüyorsunuz, bir azalış mı görüyorsunuz? Gemi trafiği açısından, tonaj olarak değil... Çünkü bakıyoruz, son yıllarda hep boğazlardan geçen tonaj artmış ama gemi sayısı düşüyor, bu böyle de devam edecek çünkü dünyada olan bir değişim bu, bunun önüne biz geçemeyiz. Bu konuda, gemi geçiş sayılarıyla ilgili öngörünüz nedir; onu rica ediyorum.

Son olarak da, tekrar hem bizim sorularımıza vermiş olduğunuz cevaplardan ötürü hem de bugüne kadar yaptığınız bütün çalışmalardan ötürü teşekkür ediyorum sizlere.