KOMİSYON KONUŞMASI

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, buradaki bütün önerilerin hiçbirisinin itibar görmeyip de sivil toplum örgütlerinden gelen önerilerin derhâl dikkate alınması aslında takdire şayan bir olay oldu. Biz ısrarla ve ısrarla bunun için söylüyorduk, zaten gelsinler kardeşim, gelsinler, burada söylenen her şeyin kesin olarak karşıtlık içerdiğini zannediyorsunuz, böyle bir olay yok dedik ama olmuyor.

Şimdi, değerli arkadaşlar, Avrupa'daki veya gelişmiş ülkelerdeki esnek çalışma olgusu, doğumla veya doğurganlıkla ilgili bir olay değildir. Doğumla ilgili düzenlemeler ayrıdır, o da esneklik getirir ayrıca. Artık yavaş yavaş insanlar yarım günlerini çalışmakta, yarım günlerini de kendi yaşamlarına adamaktadırlar, bu olay böyle bir olgudur. Büyük bir hızla özellikle büro çalışanları yarım gün çalışmayı tercih ediyorlar, zaten iş piyasası da bu şekilde oluşmaya başladığı için bundan çok rahatlıkla iş buluyorlar. Bunun ötesinde bir de home ofisler çıktı. Biliyorsunuz, kimse evinden çıkmadan çalışıyor, asıl çığ gibi büyüye büyüye gelen çalışma şekli de bu. Dolayısıyla bu tür olgularla doğurganlık olgusunu veya annenin korunması olgusunu birbirine kesin olarak karıştırmamak gerekiyor. Dolayısıyla da bu ikinci kısımla ilgili yani birinci kısım tamamen isteğe bağlı bir olay, girerken onu öyle alıyor insanlar zaten, girdikten sonra doğum yaptığı için bu statüye geçmiyor "Ben yarım gün çalışacağım." diyor. Örneğin "Yarım gün geleceğim, burada büromu düzenleyeceğim, yazılarını yazacağım, şunu yapacağım, bunu yapacağım." diyor, iş tanımı o. O nedenle bu şekilde düzenlenmiş olan iş piyasalarıyla daha önceden tam gün çalışma esasına göre hatta vazgeçilemeyecek işçiler veya vazgeçilemeyecek çalışanlar nedeniyle asla ve asla farklı bir şekilde tanımlanmayacak işlerde elbette ki oradaki sosyal haklar da korunacak ki koruyorlar zaten. Bu dört aylık izinler, doğum sonrası izinler, bizim de dört ay, iki ay; dört ay, altı ay diye yükselterek götürdüğümüz olguların hepsi budur zaten. Oradan sonra da bu vazgeçilemeyecek iş güçleriyle ilgili olarak onları iş içerisinde tutabilmek için düzenlemeler yapıyor, kreşler kuruyor ve onların bakımıyla ilgili, taşınmasıyla ilgili, her şeyiyle ilgili ilişkiler kuruyor. Şimdi, biz bütün bunların hepsini çıkartıyoruz, hangi sorunları doğuracağını bilmediğimiz bir düzenleme yapıyoruz. Bu düzenleme konusunda hepimizin içerisinde tereddüt olduğunu adım gibi biliyorum, hepimizin aklında tereddütler var. Bu konuda Sayın Bakanın önerisi yabana atılacak bir olay değil ama bu, burada hemfikir olma olayı değil. Bir tek şunu yapabiliriz gibi geliyor: "Genel Kurula inene kadar gereken düzeltmeleri yaparız, Genel Kurulda belki bunları düzeltiriz." denildi ya, buradan çıktıktan sonra şu tasarıyı hemen iki gün içerisinde aşağıya indirmeyin. Bırakın şunların üzerinde yeniden çalışılsın, bir hafta çalışılsın. O bir hafta içerisinde bu maddelerin büyük bir kısmında çok ciddi düzenlemeler yapılacağına ben eminim çünkü gelen tasarı ile verilen teklifler arasında uçurum var artık. Bu maddeler bu kadar kısa süre içerisinde değiştirilebiliyorsa doğru dürüst bir çalışma sırasında çok daha iyi bir hâl alabilir. Burada ısrarla ve ısrarla "çıkartacağız" derseniz, doğru, çıkartırsınız da, mürekkebini bırakın, daha baskıya gitmeden değiştirmek zorunda kalacaksınız; etmeyin bunu. Tamam çıkartın bu kanunu, çıksın. Ama bundan sonra yeniden, ikinci aşamalı maddeyi oylattıktan sonra görüşmelere izin vermesi gibi olacak bu olay ama sonuç olarak daha önce başkan vekiliniz "Şu oylayım da ondan sonra siz konuşun." diyordu sürekli olarak.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Başkandan öğreniyor.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Bu da öyle olacak ama bunu çıkartın, çıkartın, tamam çıksın, insin ama Genel Kurula inene kadar şu gerçek anlamıyla işte burada öneride bulunan insanların hepsiyle beraber eğer gerek görüyorsanız bizlerin de katkısıyla yeniden gözden geçirilsin, ciddi olarak bir değerlendirilsin. Hiç değilse ne kadar düzeltilse kârdır çünkü ortaya çıktığı andan itibaren geri dönüşü olmayacak şeyler yapılacak, millet korkutulacak.