KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Başkanım, öncelikle teşekkür ediyorum. Katkıda bulunan, fikrini beyan eden tüm milletvekili arkadaşlarıma da teşekkür ederim.

Öncelikle ismimi zikrederek bir sataşma olduğu için ona kısa bir cevap vermek istiyorum.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Vekilim, sataşma değildi yani buradaydı, onu...

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Soy ismim yurduseven değil Yurdunuseven.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Yurdunuseven olarak telaffuz etti.

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Bizim de zaten yurdumuzu ne kadar sevdiğimiz tescilli, orada yazıyor.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sataşma olarak kabul etmiyorum onu.

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Peki, ondan dolayı cevap vermiyorum.

Sayın Başkanım, Süleyman Bülbül Vekilimiz öncelikle kriter sordu. Tabii, burada kriterimiz caydırıcılık yani cezaların yüksekliğinin amacı caydırmak ve insan hayatına değer vermek. Dolayısıyla burada, işte, trafikten çekilmiş plakalarla trafiğe çıkmak, takografı bozuk veya başkasının kartını kullanıp trafiğe çıkmak hukuksuzluk ve kanuna karşı bir hile. Dolayısıyla bunları biz cezalandırmak ve caydırıcılık yapmak için kriterimizi koyduk.

Yine, 10'uncu maddeyle ilgili -zannederim, Sayın Süleyman Bülbül Bey söyledi- biliyorsunuz, burada, şu cezalandırılıyor: "Araçlarını kol veya grup hâlinde (konvoy şeklinde) veya münferiden sürerken, diğer araçların geçişini zorlaştıracak veya tehlikeye sokacak şekilde keyfî hareketlerle trafiğin akışını kısmen veya tamamen engelleyecek şekilde aracı park etmek." Yani bunu ben bizzat yaşamış biri olarak söylüyorum: İstanbul'dan geldiğim bir tarihte -hangi il olduğu önemli değil- adli bir suçtan dolayı bütün araçlar kara yolu üzerine park edilmiş ve biz yaklaşık 10 kilometrelik bir araç konvoyuyla iki buçuk saat beklemek zorunda kaldık. Tabii, insanların gösteri ve yürüyüş hakkına da saygı duyuyoruz. Peki, orada 10 kilometre boyunca bekleyen insanların seyahat özgürlüğüne; içerisinde ambulans, hasta, anne, çocuk, baba, vesair bunların haklarına niye dikkat etmiyoruz? Bunları da özellikle söylemek istiyorum. Tabii ki 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na göre izin alınmış her türlü yürüyüşler, toplantılar yapılabilir. Niye kara yolunu kapatıyoruz? Gidelim, başka yerde yapalım. Valilikler tarafından önceden ilan ediliyor, izin alınan yerler var, bölgeler var, burada bunu yapalım diye söylüyorum.

2'nci çerçeve maddede mirasla ilgili niye doksan günlük bir süre konulduğu, sürenin kısa olduğuyla ilgili bir soru geldi. Burada bizim amacımız mirasçıları cezalandırmak değil; dikkat ederseniz, doksan gün içerisinde mirasçılardan birinin ya birbirlerine feragat ederek ya da hepsinin adına tescile başvurmalarını istiyoruz. Doksan gün sonunda eğer başvurmazlar da o aracı trafiğe çıkarırlar ve yakalanırlarsa 4 bin lira para cezası ve trafikten tescil edilinceye kadar men. Dolayısıyla araç trafiğe çıkmadığı müddetçe doksan günlük sürenin bir önemi yok, isterse bir sene isterse iki sene o araç trafikten dışarıda kaldığı müddetçe bir problem olmayacaktır.

Kanunun 116'ncı maddesinde araç kiralamada ne amaçlanıyor? Burada araç kiralayan gerçek ve tüzel kişilerin kimliklerin tespiti ve bildirilmesi hususları düzenlenmiştir. Karayolları Kanunu'nun 116'ncı maddesine göre de 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu kapsamında araç kiralayanların trafik kuralları hakkında yapılacak işlemler düzenlendiğinden iki mevzuat arasındaki terminolojiye uydurmak için yapılmıştır.

"FTM sistemi aktif çalışmıyor." Hâlihazırda fahri trafik müfettişleri olarak şu anda 28.085 adet fahri müfettişimiz var ve 28 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla 2025 yılı içerisinde fahri müfettişlerimiz tarafından 391.171 adet trafik ihlali tutanağı tutulmuştur.

Yine, alkol kitiyle ilgili bir bilgi istendi. Alkol kitiyle ilgili ülkemizde tip onayı mevcut otomobil ve kamyonet kategorisi yeni imal edilecek araçlar için uygulama tarihi 31/8/2024'te başladı Sayın Başkanım. Tip onayı mevcut minibüs, otobüs, kamyon, çekici kategorisindeki imal edilecek araçlar içinde uygulama 1/1/2025'te başladı. Alkol kilidi kurulum ön hazırlığı motorlu araçlarda satış sonrası alkol kilitleme cihazlarının takılmasını kolaylaştıran standart bir arayüz ifade etmektedir. Bununla ilgili de Motorlu Araçların Tip Onayı Hakkında Yönetmelik Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından AB/2021/1243 sayıyla belirlenmiştir. Bununla ilgili de bir yönetmelik hazırlama çalışması devam etmektedir.

"Ek 20'de belirtilen durumda kaç ölüm olmuştur?" şeklinde bir soru var. Drift, makas, yarış yapma, motosiklet akrobatik hareketleri, aşırı hız gibi ihlaller neticesinde bu davranışların fazlalığı gözlemlenmiş, bunlara önlem almak amacıyla bu düzenleme gerçekleştirilmiştir.

Sürücü belgelerinin yaş grupları istendi. 16-20 yaş -tabii, 16 yaşı özellikle söylüyoruz, motosiklet ve motorlu araçlar için- 1 milyon 17 bin -yuvarlak söylüyorum rakamları- 21-30 yaş grubunda 8 milyon 47 bin, 31-40 yaş grubunda 8 milyon 835 bin, 41-50 yaş grubunda 8 milyon 189 bin, 51-60 yaş grubunda 5 milyon 570 bin, 61-70 yaş grubunda 3 milyon 323 bin, 71-80 yaş grubunda 1 milyon 324 bin, 81 yaş üzeri 278 bin kişide şu anda ehliyet bulunmaktadır.

"Kanunda düzenlenen 25'inci madde ölçülülük ilkesine aykırı mıdır?" diye bir soru gelmiş. Kanunun 21'inci maddesinde düzenlenen düzenlemeyle tescilli araçların trafikten çekildiği hâlde tescil belgesi ve tescil plakası olmadan veya hurdaya ayrıldığı hâlde kara yolunda kullanımının yapılması cezalandırılmakta. Kanunun 25'inci maddesinde yapılan düzenlemeyle, benzer bir şekilde hiçbiri tescil edilmemiş sıfır bir aracın tescil plakası almadan kara yolunda kullanıma çıkılması da aynı oranda cezalandırılmaktadır.

Yine, 2015-24 arasında zırhlı araç kazası... Özellikle -zannediyorum gitti Sayın Vekilimiz- kaza tespit tutanaklarında 2019'dan itibaren zırhlı araç ayrımı yapılmakta; 2019'da 22 adet, 2020 yılında 20 adet, 2021 yılında 12 adet, 2022 yılında 9 adet, 2023 yılında 11 adet, 2024 yılında 18 adet zırhlı araç kazası meydana gelmiş ve yaklaşık bu beş buçuk yıl içerisinde de 2 hayat kaybı vardır, 2 ölüm vardır, 255 de yaralanma vardır. Bunlar resmî istatistiklerimiz.

Bu kanunda yapılan düzenlemeyle "36'ıncı maddede yer alan para cezaları orantılılık ilkesine aykırı değil mi?" diye soru geldi. Karayolları Trafik Kanunu'nun amacı kara yollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirtmektir. Kanunda yer alan düzenlemenin ihlal halinde uygulanacak yaptırımlarla sürücü üzerinde olumlu davranış oluşturulması, bu vesileyle güvenli bir trafik ortamının temini hedeflenmektedir. Sürücülerin kanunda belirtilen kuralı ihlal nedeniyle yaptırım olarak sürücü belgesinin geri alınmasına karar verildiği durumlarda geri alma süresi içerisinde araç kullanmasının önlenmesi hedeflenmektedir. Biraz önceki ilkeleri kriterlerden de söyleyebiliriz.

"2024 yılında sürücü, öğrenci ve vatandaşlara trafik farkındalığı uygulaması yapıldı mı?" sorusunda... 2024 yılında -sadece 2024 yılında- 4 milyon 855 bin sürücüye, 4 milyon 839 bin öğrenciye, 2 milyon 757 bin vatandaşa da trafik farkındalığıyla ilgili eğitimler verilmiştir.

"Kış lastiği kullanımının cezası yüksek mi?" diye bir soru geldi. Şu anda fiilen kış lastiği kullanmamanın cezası 5.856 lira, biz bunu 6 bin lira yapıyoruz.

"Bir kabahati övmenin cezalandırılmasının nedeni nedir?" diye bir soru geldi. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Suçu ve suçluyu övme" başlığındaki 215'inci maddesindeki "İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse, bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hâlinde, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmü gereği.

"Genel zabıta tanımını yapar mısınız?" dendi. 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu'nun 3'üncü maddesine göre "Umumi zabıta: Silahlı bir kuvvet olan (polis) ve (jandarma) dır." hükmü nedeniyle bunlar genel zabıta tanımı içerisine girmektedirler.

Yine, Sibel Hanım da söylediler, "Trafik cezalarını çok artırmak suçu önlüyor mu?" şeklinde bir soru geldi. 30 Kasım 2024 tarihinde kamuyla paylaşılan çakar kullanımında -biraz önce anlatmıştık- yaklaşık yüzde 193 oranında cezalar artırılmış ve bu oranda da suç oranı düşmüştür, yaklaşık yüzde 80'lik bir çakar kullanım azalması var. Uygulanacak yaptırımın ağırlaştırılmasının kural ihlallerini azalttığı kanaatindeyiz.

"2024 yılındaki trafik ceza sayısı nedir?" 2024 yılında uygulanan trafik ceza sayısı 32 milyon 611 bin -yine küsuratları söylemiyorum- ceza tutarı da 67 milyar 631 milyon 700 bin TL'dir.

Model yılına göre araç tescil sayıları istendi. 2000 yılı öncesine ait tescilli araç sayımız 6 milyon 653 bin, 2001-2005 modelli araçlarımız 2 milyon 593 bin, 2006-2010 model tescilli araçlarımız 4 milyon 35 bin, 2011-15 model tescilli araç 6 milyon 338 bin, 2016-20 model araç sayımız 5 milyon 116 bin, 2021-2025 model tescilli araç sayımız 7 milyon 915 bin olmak üzere şu anda toplam 32 milyon 652 bin tescilli aracımız var.

"Film kullanılması yani araçlarda cam filmi kullanımı kanuna aykırı mıdır?" şeklinde bir soru geldi. Mevzuatla taşıtların camlarının görüntüyü değiştirecek şekilde renkli kullanımı veya camların üzerine renkli film tabakaları yapıştırılması yasak, hukuki hüküm şu anda devam ediyor. Bu kurala uymayanlar hakkında Karayolları Trafik Kanunu'nun 30'uncu maddesi gereğince 2.167 lira bir para cezası var. Bunlarda cam filmi bulundurulması hususu araçlar üzerindeki değişiklikler maddesi kapsamına da girmemektedir. Bir değişiklik yok, hâlâ 2.167 lira para cezası şu an uygulamaya devam ediyor.

Tescil plakasının okunamaması... Biraz önce Mahmut Bey sormuş sanırım. "Çamur oldu giderken, araç çamurdu, araca plakadan dolayı çok ceza mı kesilecek?" dedi. Tescil plakasının şekli ve içeriği mevzuatta belirtilmiştir. Tescil plakasında yer alan harf ve rakamların üzerinde bir şey yapıştırılması, üzerinin kapatılması veya plakanın delinerek tahrip edilmesi suretiyle plakanın okunamamasının veya yanlış okunmasının sağlandığı durumları içermektedir. Yoksa, çamur olmuş, zaten zahiren gözüküyor. Sayın Başkanım, bununla ilgili maddelere geçtiğimizde izniniz olursa, videolarımız var, bunları da sizlerle paylaşabiliriz.

"Sürücünün yapmış olduğu kural ihlalleri nedeniyle araç işletene ceza yazılması uygun değil." diye bir soru geldi. Araç işletenin yolcuların sağlıklı ve rahat, güvenli bir yolculuk yapmasını sağlayacak tedbirleri almak, yolcu ve eşyayı taahhüt ettiği yere kadar güvenli bir şekilde götürmek yükümlülüğü var. Bu yükümlülük kapsamında uygun bir taşıtı, nitelikli şoför ve hizmetli personeli sefere göndermek, şoförlerin sürücü belgelerinin bulunup bulunmadığını araştırmak, teknik şartlara uymayan taşıtların trafiğe çıkmasına engel olmak, güzergâh mesafesini dikkate alarak yeteri kadar şoför bulundurmak, taşıt kartları olmayan ya da kanunda öngörülen sorumluluk sigortası bulunmayan taşıtları trafiğe çıkarmamak gibi sorumlulukları var. Bundan dolayı taşıt sahibini de sorumlu tutuyoruz. Aynı zamanda, biliyorsunuz, Borçlar Kanunu'na göre de "kusursuz sorumluluk" dediğimiz, araç işletenin kusursuz sorumluluğu var, bu da burada zikredilebilir.

"Kanunda düzenleme yapılan 32'nci madde ölçülülük ilkesine aykırı değil mi?" Yine, burada mevzuata aykırı değişikliğin çevredekileri rahatsız edecek derecede gürültü çıkaracak özellikte olması durumunda yaptırımı caydırıcılık amacıyla gerçekleştiriyoruz, bunu da burada söylemiş olalım.

"Kanunda düzenleme yapılan 31'inci madde ölçülülük ilkesine aykırı değil mi?" Takograf üzerinden çalışma ve dinlenme süreleriyle birlikte aynı zamanda sürücünün hız kurallarına uyup uymadığına ilişkin denetimler yapılıyor. Yorgun, uykusuz bir şekilde, hızlı araç kullanımı trafik kazalarının gerçekleşmesinde önemli bir etken. Sayıları ilk sunumumda söylemiştim, geçen yılki ölümlerin yüzde 55'i, yüzde 60'a yakını aşırı hızdan. Bu kural ihlalinin önlenmesi için takografın belirlenen kurallara uygun şekilde kullanılması gerekmektedir.

Son olarak, "Bazı maddelerde cezalar geriye yürütülüyor mu?" diye -yine Mahmut Bey söyledi zannederim- "Yürütülmesi yanlıştır." gibi bir şey söylendi. Düzenlemeler aynı kuralı tekraren ihlal edenlere yönelik yaptırımlardır. Burada son ihlal tarihinden geriye doğru bir yıllık sonuca bakacağız. 1, 2, 3, 4, 5, 6'ya kadar bazı yerlerde artırılarak giden cezalandırma var. Buradaki amaç da yine caydırıcılık yani daha çok ihlal edenden, son bir yıl içerisinde, son ihlalden itibaren geriye dönük bir yıl içerisinde daha çok ihlal yapan kişiden daha çok ceza alarak bu yaptırımı ve caydırıcılığı sağlamak istiyoruz.

Teşekkür ederim Başkanım.

Maddelerde de tek tek cevap vermeye devam edebiliriz.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Teşekkür ediyorum detaylı açıklamalardan dolayı.

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Son bir şeyi de EDS'yle ilgili söylemek istiyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Olgun'un sorusu, evet.

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Şu anda Karayolları Kanunu'nun, 2918 sayılı Kanun'un ek 16'ıncı maddesi kapsamında belediyeler tarafından EDS kurulumu yapılmakta; mevcut durumda 15 il, 38 ilçe ve 9 belde olmak üzere toplam 62 yerde toplam 1.122 adet sistem trafik denetimlerinde kullanılmakta. PTS ve EDS Projesi kapsamında 54 ilimizde toplam 468 ortalama hız ihlali ve toplam 19.326 kilometre alanda trafik denetimi yapılmakta. Ayrıca Malatya, Elâzığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Ağrı, Van, Sakarya, Adana, Sivas, Mersin ve Antalya ilerimizde kurulum çalışması devam eden 60 Ortalama Hız Tespit Sistemi Karayolu Genel Müdürlüğü tarafından bilgilendirme amaçlı levhalar takılarak trafik denetimlerinde kullanılacaktır. Ayrıca, Karayolu Güvenliği Eylem Planı kapsamında şehir içi noktalara da Ortalama Hız Tespit Sistemi kurulumu çalışmalarına başlanmıştır.

Ödemelerle ilgili bir soru gelmişti, onu da hemen kısaca söyleyeyim: Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı tarafından 28/10/2025 tarihli yazı ekindeki tabloya göre ödemeler tablo Ek 2'de belirtilmiştir. EDS kullanımı hizmet bedeli ödeme talepleri takip eden ayda yetkili personel tarafından düzenlenip harcama yetkilisi tarafından onaylandıktan sonra il birimleri tarafından Stratejik Yönetim Sistemi üzerinden Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına gönderilmekte, Emniyet Genel Müdürlüğünün -tarih ve uzun bir numarası var- yazılı yazısı gereği Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca yapılacak olan serbest bırakma oranlarına göre Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından ödenekler yapılmıştır, burada da ekte sunulmuştur, istiyorsa vekilimize verebiliriz. Sosyal medyada da bunları yayınlıyoruz.

İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI MÜNİR KARALOĞLU - Resmî sitesinde de var, Emniyetin resmî sitesinde, kime ne kadar verildiği de var.

HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Benim sorumla bir alakası yok bu açıklamanın.

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Afyon Çay'da 38 milyon 836 bin lira ödeme yapılmış, Afyon sorulduğu için söylüyorum.