KOMİSYON KONUŞMASI

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayıştayımızın kıymetli denetçileri, Sayın Bakan Yardımcım, DOĞUSAN Boru Sanayi ve Ticaret AŞ'nin saygıdeğer Yönetim Kurulu Başkanı, üyeleri, Genel Müdürü, kamu kurumlarımızın katılım sağlayan değerli temsilcileri; hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Toplantımıza hoş geldiniz.

Evet, konu DOĞUSAN olunca hakikaten bizim de Erzincan olarak birazcık üzüldüğümüz noktalar var, sevineceğimiz noktalar var, inşallah bunları toparlarız diyoruz.

Bugün burada ülkemizin sanayi tarihinde önemli bir yere sahip olan DOĞUSAN Boru Sanayi Ticaret AŞ'nin mevcut durumu ve geleceğe dair değerlendirmelerde bulunmak üzere bir aradayız. Şirketimiz hakkında verdiğiniz kapsamlı brifing için teşekkür ediyoruz. DOĞUSAN, 1974 yılında, yurt dışında çalışan, vatanına, milletine ve memleketine gönülden bağlı 180 fedakâr yurt dışı işçisi tarafından kurulmuş yani çok manidar bir kuruluş. Dolayısıyla daha sonra da 3.500 ortağa ulaşarak bir başarı hikâyesine dönüşmüş. O zaman, tabii, boru ürettiği için gelirleri de bir hayli iyi olan fabrika, daha sonra asbest dolayısıyla boruyu terk etmiş ve 2002 yılında boru üretimine son verilmiş; 1992 yılından itibaren ise perlit madeninden üretilen ve yüz yıl dayanıklı ömrü olan renkli beton kiremit üretimine odaklanmış. Ancak şirket uzun yıllar boyunca finansal olarak zor bir süreç yaşadı, nihayet 2021 ve 2022 yıllarında ilk kez kâr açıkladı. Bu olumlu gelişme 2021 yılında yapılan KİT Komisyonu toplantısında alınan kararlar doğrultusunda kamu kurum ve kuruluşlarıyla geliştirilen iş birliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın yanı sıra, TOKİ ve belediyelerimizin bu kiremitleri tavsiye etmeleri üretimin yeniden canlanmasında etkili olmuştur. Bu durumda özel bir teşekkürüm var. Kime? KİT Komisyonuna. Gerçekten burada KİT Komisyonu 2021 yılında bir tavsiye kararı aldı ve TOKİ Başkanlığımızla, Çevre, Şehircilik Bakanlığıyla, diğer kamu kuruluşlarıyla görüşmeler yaptı ve dolayısıyla artık sac yerine biz kiremit kullanmaya başladık. Niye sac kullanmıyoruz? İthal sac hakikaten paslandığı için -o yörenin havasını bozan sac- daha sonra, görüntü kirliliğine sebep olan sac yerine hafif perlit kiremidi kullanmaya başladılar. Daha sonra üniversitemizle görüşmeler yaptık, orada birtakım raporlar çıkardık ve sonuç olarak da buranın üretim yaptığı zaman satış yaptığını, bu fabrikanın ilerleme kapasitesinin olduğunu gördük ve de gerçekten o iki sene iyi gitti, daha sonraki yıllarda tekrar sıkıntıya girdi. Bunu Sayıştay çok da güzel açıklamış, ne diyor? Diyor ki: "Uzun yıllar boyunca zarar eden şirket ilk defa 2021 yılında kâr açıklamış, Türkiye'de kum yerine perlit kullanılan beton kiremit üretimini ilk kez gerçekleştiren firma rakiplerine göre daha yüksek kalitede üretim yapmasına rağmen çeşitli işletme soruları nedeniyle piyasanın artan talebine yeterince cevap verememektedir. Şirketin üretim kapasitesi tek vardiyayla sınırlı, çalışan sayısı yetersiz, personelinin yaş ortalaması oldukça yüksek, bununla birlikte çalışmayan kısımlara ait giderler bir hayli fazla. Bu noktada önerimiz şudur: Şirketin artan iç hacminin daha etkin değerlendirilebilmesi, sürdürülebilir kârlılığını koruyabilmesi için üretim birimlerinde oluşan çalışılmayan kısımlara ilişkin giderlerin sebepleri detaylı bir şekilde analiz edilmelidir." Bunu DOĞUSAN'ın yönetimi yapamaz, bunu Özelleştirme İdaresi ve Bakanlık yapar. Sayın Bakanım -siz de hoş geldiniz, siz buradayken söyleyeyim- yani gerçekten -siz de Erzincan'a çok sefer geldiniz, biliyorsunuz- DOĞUSAN, Erzincan için çok önemli bir kuruluş, asıl olan, mana tarafı da çok önemli. Yani yurt dışında çalışmış işçilerin gelip burada bir fabrika kurması, sonra onu belki bir sebeple, asbest yüzünden götürememeleri, daha sonra devletin onu ele alması ve batırılmasına biz dayanamıyoruz. Gerçekten neredeyse on beş senedir bununla uğraşıyorum, bu bizi zorluyor, hem şehirde zorluyor hem Türkiye'de zorluyor. Rica ediyorum -bir bakandan da randevu istedim- DOĞUSAN'a, kesinlikle ihtiyacı olan elemanları, yöneticileri almanız lazım. Yani özelleştirecekseniz ben özelleştirmeye çok taraf değilim. Neden? Şunun için taraf değilim: Öncelikle, biz devletin ürettiği kiremidi devlet dairelerine kabul ettirmek için devletin tarafında durabiliyoruz. Şimdi, bu özelleşince TOKİ'ye, Çevre, Şehirciliğe ya da başka devlet kurumlarına gidemeyiz. Onun için de özelleştirilmesini istemiyoruz. Karar verdik iki sene önce, dedik ki: Biz burayı çok iyi bir şekilde... İşçisini tamamlayalım, yöneticisini tamamlayalım, kâra geçirelim; bütün devlet kurumları kiremit kullansın, sacı iptal etmeyelim, biz cari açığı kapatmak için var gücümüzle çalışırken gidip saca da para vermeyelim, kendi kiremidimizi kullanalım, geliştirelim ve ihraç edelim. Bunlar özel sektör tarafından bütün dış ülkelere ihraç ediliyor. Yani eğer devlet buna sahip olsa biz dış ülkelere de ihraç ederiz. Onun için buraya bir üvey evlat muamelesi yapılmaması lazım. Buna DOĞUSAN'ın yönetiminin gücü yetmiyor. Çok çalıştım ben buna, iki sene, üç sene Bakanlığa gittik, Özelleştirmeye gittik, bir türlü oraya yeterince personel alınamadı. Benim fikrim şu: Önce buranın ihtiyaçlarını Bakanlık olarak, Özelleştirme olarak bir tespit edip hakikaten burayı çalışır hâle getirip kârlı olduğu zaman da özelleştirilir mi, güzelleştirilir mi ona bir karar veririz ama böyle sürüncemede bırakmak... Gerçekten ben bu konuyla ilgili bu sene biraz daha fazla çalışacağım. Her gün, hemen hemen her hafta Maliye Bakanlığındayım -Allah izin verirse- bu eksiklerimizi gidermemiz lazım. Orada kurulu bir sistem var, çalışmıyor, tek vardiya çalışıyor; sipariş var, kuyruğa giriyor bayiler, "Bize kiremit, kiremit..." diye bağırıyorlar. Tabii, çatı yapanlar da sacı çok beğendiği için, çabuk çabuk yaptıkları için sacı tercih ediyorlar. Sacı da ithal ediyoruz, hem cari açığımızı artırıyoruz hem havanın pasını artırıyoruz hem de görüntü kirliliğini artırıyoruz. Hakikaten perlit çok yararlı bir çatı malzemesi, bunu çok konuştuk, daha yormayayım sizi.

Çok teşekkür ederiz ama Sayın Bakanım, vallahi siz buradayken bu konuya bir el atmanız lazım. Ben geçen de Bakanlığa tekrar geldim, tekrar geldim ama bir türlü, Özelleştirme İdaresinde olduğu için... "Eleman alamıyoruz, şunu alamıyoruz..." Sanki ayet geldi yani... Bunu halledebiliriz, biraz dertliyiz yani.

Çok teşekkür ederim.