KOMİSYON KONUŞMASI

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Öncelikle ben taslakta olan maddelerle ilgili konuşmaktansa olmayan ve olması gereken konulardan ve vatandaşımızın beklentilerinden bahsetmek istiyorum. En önemli konuyu da en sona bırakmak istiyorum. Ceza infaz sistemindeki önemli bir eksikliği dile getirmek İstiyorum. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinin (8)'inci fıkrası uyarınca denetimli serbestlikten yararlanan bazı hükümlüler çeşitli nedenlerle denetim şartlarını ihlal ettiklerinden cezaevlerine geri gönderiliyorlar. Önemli bir kısmı ya imza ihlali ya da iletişim kopukluğu gibi kasten suç teşkil etmeyen kişiler. Onuncu yargı paketinde en ağır suçlara bile infaz indirimi varken birkaç saniye, dakika, saat veya gün gecikti diye tekrar cezaevine gönderilen mahkûmların mağduriyetinin giderilmemesi büyük bir haksızlık ve adaletsizliktir. Bu nedenle, onuncu yargı paketine alınması ve yeniden denetimli serbestlikten yararlanabilmeleri, denetim ihlali nedeniyle bozulan hak ihlali süreçlerinin yeniden değerlendirilmesi ve mağduriyetlerinin giderilmesini talep ediyorlar. Bu talebi dile getirmek istedim.

Bir yandan ülkemizin dört bir yanında milyonlarca insan sabahın kör karanlığında evinden çıkıyor, direksiyon başına geçiyor, eline direksiyonu, yüreğine duaları alıyor çünkü onun işi bu. Milyonlarca insan sabahın o saatinde rızkı için yolda, tek sermayesi de ehliyeti. Kamyon şoförü, otobüs şoförü, minibüsçü, servis şoförü veya kuryeci; her biri alın teriyle, göz nuruyla evine ekmek götürmek isteyen kişiler ama bugün bu insanlarımızın bir kısmı trafikte yaptıkları küçük hatalar yüzünden ehliyetlerini kaybediyorlar veya kaybetti. Bazen bir yanlış sollama, bazen hız sınırını az da olsa aşmak, bazen de bir tabelayı gözden kaçırmak. Ceza puanları birikiyor, ceza puanı 100'e ulaştığında ehliyet ellerinden alınıyor. Ve işte o an sadece bir belge değil aynı zamanda umutları, düzenleri, ekmekleri ellerinden alınmış oluyor. Bu insanlar bir trafik canavarı değil, bu insanlar kasti suç işlememiş, bu insanlar birinin canına kıymamış ama işini kaybetmiş. Düşünün, bir baba çocuklarına harçlık veremiyor, bir anne çocuğunun okul servisinin parasının karşılığını karşılayamıyor, bir evin mutfağının, ocağının altı yanmıyor çünkü o evin direksiyonu durmuş, ehliyeti alınmış. İşte, bizler milletvekili olarak insanlarımızın ekmeğini büyütmekle yükümlüyüz, küçültmekle değil. Ceza olacaksa adaletli olacak, yaptırım olacaksa orantılı olacak ve bir ceza vatandaşı, açlığa, yoksulluğa, sosyal dışlanmaya mahkûm etmeyecek. Bugün bu ülkede ölümlü kazalara karışmamış, bilinçli olarak kimsenin canına ya da malına kastetmemiş on binlerce şoför ehliyet affı bekliyor. Bu bir lütuf değil geç kalmış bir adaletin telafisi olabilir. Ve ne acıdır ki yıllardır ülkede binlerce askerimizi, polisimizi, sivilimizi bile şehit eden teröristbaşıyla müzakere edilirken elleri kanlı örgütlerle masa kurmak "barış süreci" adı altında meşrulaştırılırken bugün sadece geçim derdinde olan, en fazla birkaç trafik kuralını ihlal etmiş olan vatandaşlarımız görmezden gelinmiş. Bu, bir vicdansızlık, devlete güven duygusuna vurulan bir darbedir. Adalet bir bütündür. Suça göre ceza, hataya göre de telafi gerekir. Eğer birileri için af konuşulabiliyorsa bu milletin namuslu şoför evlatları da affedilmeyi hak ediyor. Bakın, Türkiye Büyük Millet Meclisinde her gün "İstihdam." diyoruz, her gün "Ekonomi." diyoruz. Peki, çalışmak isteyen ve mesleği şoförlük olan bir adamı evine hapsetmek neden? Çalışmak istiyor ama ehliyeti yok. Sizce bu ekonomi büyür mü? Sizce bu adalet olur mu? Acilen bir düzenleme yapılmalı. Ölümlü kazaya karışmamış, alkol ya da uyuşturucu etkisinde araç kullanmamış, organize suçlarda yer almamış, sadece trafik hatalarıyla ehliyetleri ellerinden alınan vatandaşlarımıza af getirilmelidir. Uyarı ve eğitim destekli bir sicil temizliği sağlanmalıdır. Hem vatandaş rahat bir nefes alır hem de devlet şefkatli yüzünü gösterir. Yoksa bu insanlar arka sokaklarda korsan taşımacılığa, illegal işlere mecbur bırakılır. Bu da toplumsal bir çöküşü beraberinde getirir. Ehliyetsiz kalmak işsiz kalmaktadır, işsiz kalmak evde tencerenin boş kalmasıdır. Bir evde tencere boşsa o ülkenin her köşesinde bir vicdan boşluğu vardır. Gelin, bu boşluğu hep birlikte dolduralım. Gelin, direksiyona yeniden umutla oturacak insanların yolunu birlikte açalım.

Sayın Başkan, en sona bıraktığım konuyu da zaten burada birçok vekil arkadaşımız gündeme getirdi ama ben başka bir yönden bakmak istiyorum çünkü bu Covid-19'la ilgili mağdur olan mahkûm arkadaşlar, mağdurlar; bu taslağın teknik gerekçelerle sonbahara bırakıldığı konusunu kamuoyu anlamadı. Siz de anlatamadınız aslında. Bunun önümüzdeki döneme bırakılmasının gerekçesini çok açık bir şekilde milletimize izah etmek gerekiyor. Bu konuda aslında baklayı ağzından çıkaran Sayın Adalet Bakanı, nisan ayında özellikle DEM PARTİ'yle birlikte yaptığı görüşmede vermiş olduğu beyanatta terör örgütü suçlarıyla ilgili infaz indirimini de bunun içine dâhil ettiği için acaba perde arkasında hâlâ terör örgütleriyle ilgili infaz düzenlemesinde doğru bir şekilde bir uzlaşı sağlanamadığından dolayı Covid-19 mağdurlarının bu konunun dengelemesi, makyajı veya havucu olarak önümüzdeki döneme, sonbahara bırakılmasının ana sebebi bu mudur? Yoksa teknik mevzuat dediğiniz birkaç gün içinde çok rahatlıkla çözülebilirdi. Buna rağmen millete bu konuyu, bu umudu, bu beklentiyi sizler verdiniz. Bununla ilgili de acilen bu yargı paketinin içine bu mağdur arkadaşlarımızın da dâhil edilmesini hep beraber bekliyoruz.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Ben teşekkür ederim Sayın Öztürk.

Ehliyet affıyla ilgili konudan bahsettiniz, geçtiğimiz gün bu Komisyonda yine uzun saatler çalıştık. Trafik Kanunu'nda yapılan düzenlemeler orada da gündeme geldi. CHP bu konuda bir önerge vermişti ama yapılan açıklama şu şekildeydi ehliyet affıyla ilgili: Şimdi 2023'te bir af çıkarılmış, 31 bin kişinin ehliyeti geri verilmiş ama trafikteki kazalar ve ölümler tabii ki durdurulamamış ama şu anda toplam 689.946 ehliyete el koyma var. Alkollü araç kullanımı, alkol testini reddetme, uyuşturucu etkisinde araç kullanma; bunların toplamı...

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Bunları zaten kapsam dışında bırakmıştım.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Biliyorsunuz yani 500 bin civarında bunlar var. 100 puanı aşan iki aylık geçici el koyma 21 bin, drift yapan sürücü 5 bin, kırmızı ışık ihlali 323, usulsüz çakar kullanımı 273, hız ihlali 123.

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Ticari araç kullanan ve alkol, uyuşturucu dışında...