SAİT YÜCE (Isparta) - Aslında tam cevabını almak istediğim şey buydu.

Bir tane bir şey paylaşmak istiyorum Başkanım.

Geçen hafta Isparta'daydım -faydası olur belki burada bulanan arkadaşlar açısından da- psikologlarla bir toplantı yaptık bu konuyla ilgili, ben de bu Komisyonun üyesi olduğum için. Bir tane güzel bir şey var, aslında çok güzel şeyler söylediler de vakit almasın, sadece bir tanesini söyleyeceğim. Evlilik öncesi evliliğe hazırlık seminerleri gibi bir şeyler yapmışlar. Gördüğümüz şu diyor: Genellikle bu mesele eve hazırlık olarak anlaşılıyor, evliliğe hazırlık değil. Eve hazırlık derken çiftler -işte, kız, erkek- koltuk, perde, halı, nasıl bir ev, bunları ya da işte, takılar, vesaire... Dolayısıyla, kendisine eş olarak seçtiği insanda esas aranması gereken kriterlerin ne olduğuyla ilgili çok bir fikirleri yok bu gençlerin, hatta ailelerinin de. Yani, hakikaten kültürümüz uyuşuyor mu, manevi dünyamız uyuşuyor mu, ruhumuz uyuşuyor mu, eğitimimiz uyuşuyor mu, ailelerimiz uyuşabilecek mi, bunlara bakmadan bir şekilde tanışılıyor ve hemen ev hazırlıklarına başlanıyor, evlilik hazırlığına başlanmıyor. Bunun için de bu eğitimleri verdiğimiz kişilerin önemli bir kısmını... Hatta, "Ha, demek buymuş." deyip evlilik tarihini biraz daha ileri alan ya da vazgeçenler bile olduğuyla ilgili bilgiler paylaştılar benimle. Biraz da anlatmak istediğim, sorularımdaki maksadım da bu idi. Yani, sadece gelen kurumların... Biz devlet olarak da Meclis olarak da ya da bürokrasi olarak da bu sıkıntıyı önleyecek şeyler yapacaksak sadece mevzuatları, uluslararası kriterleri, tedbirleri, maddi tedbirleri değil, baştan aileleri bu noktada yetiştirecek, bilinçlendirecek şeyler yapmamız lazım. Bütün bu sunumlarımızın çok büyük bir ağırlığı da bunlardan müteşekkil olması lazım. Bunu paylaşmak istedim.

Teşekkür ediyorum.