KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yarın itibarıyla zaten süremiz, ek süre de dâhil bitiyor.

Ben toplantıya başlamadan önce, bütün arkadaşlarımızın, hazırunun, basın mensuplarımızın geçmiş mübarek Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum. Bayramların kardeşlik, hoşgörü, sevgi ve muhabbetin arttığı günler olması hasebiyle, milletimizin sevgi, muhabbet ve kardeşlik duygularına katkı yapmasını temenni ediyorum ve bütün aziz milletimizin de bayramını tebrik ediyorum.

Bu bayram tebriğinden sonra, maalesef geçen hafta gerçekten çok üzücü bir olay yaşadık. Biz siyaset yapıyoruz, fikirlerimizi tartışıyoruz, farklı fikirleri gündem yapıyoruz ama hepimizin gayesi kendi inandığımız doğrular çerçevesinde memleketimize ve milletimize hizmet etmektir. Bu vesileyle, siyaseti ve parti siyasetlerini bir kenara bırakarak gerçekten çok büyük bir acı olan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımızın elim bir kazada hayatını kaybetmesi bütün toplumumuzu, bütün milletimizi gerçekten büyük bir üzüntüye sevk etti. Ben burada değerli Büyükşehir Belediye Başkanımıza Allah'tan rahmet diliyorum; makamı cennet olsun. Ailesine ve Manisalı hemşehrilerimize ve Cumhuriyet Halk Partisi camiasına da başsağlığı diliyorum.

Siyaset, diyorum ya, toplumun daha ileriye götürülebilmesi, memleketimize hizmet verebilmenin bir aracı ama 86 milyon insan, hepimizin ortak gayesi bu memleketin birliği ve dirliği. Parti siyasetlerinin ötesinde, 86 milyonun kardeşlik hukukunu gündem yapabilme, ön plana çıkarabilme adına, keşke olmasaydı, keşke Başkanımız yaşasaydı ama vefatıyla bile bütün milleti bir araya toplayıp birlik ve beraberliğimizin kaynaşmasında örnek bir cenaze merasimi oldu. Ben aziz milletimize tekrar başsağlığı diliyorum, sevenlere başsağlığı diliyorum.

Yine, değerli dostlar, dört aydır bütün milletimizi, 86 milyonu çok büyük bir acıya gark eden, Kartalkaya'da meydana gelen, otelde meydana gelen yangında 78 evladımız, canımız, kardeşimiz rahmetirahmana kavuştu. Annelerin, babaların, ailelerin yüreklerine ateş düştü. Bütün milletimiz yandı kavruldu, ciğerleri kavruldu. Biz bu dört aydır bu acıyı bir daha yaşamamak için, milletin ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin bizlere vermiş olduğu yetki üzerine neler yapılabilir, nasıl bir daha bu acılar yaşanmasın diye tedbirler alabilirizin gayretini, çabasını hep beraber gösteriyoruz. Ben hem milletvekillerimize hem Komisyona gelip çok değerli katkılar sunan, sunum yapan arkadaşlarımıza hem de dört aydır bizimle beraber farklı bakanlıklardan gelmiş uzman arkadaşlarımıza ve mesleki uzman arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Gerçekten kolay değildi, hepimiz onu yaşadık. Yani hepimizin yüreği yanıyordu. Hepimiz anneyiz, babayız, kardeşiz, evladız, eşiz; duygusal olarak çok yoğun bir duygu dönemi yaşadık toplantılarda, üzüntüler yaşadık. O annelerin, babaların, evlatların feryatlarını hep yüreğimizde hissettik. Onlara rahmet dilemekten, sabır dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Tekrar ailelerimize sabır diliyorum, sabrıcemil niyaz ediyorum Cenab-ı Allah'tan ama Komisyonumuzun yapması lazım gelen işleri -benim kanaatim- çok büyük oranda yaptık diye düşünüyorum. Dinlenmesi lazım gelenleri... Birçoğumuzun belki çok fazla profesyonel olarak bilgi sahibi olmadığımız konular yangın konuları. Hepimiz görüyoruz, yaşıyoruz falan ama birileri yapıyor, o mücadeleyi veriyor. Biz fazla içinde olmasak da dışarıdan gördüğümüz için bu Komisyonda bizler de çok şey öğrendik. Kendi adıma çok şey öğrendiğimi düşünüyorum. Bundan sonra nasıl tedbirler alacağız, nasıl bir daha böyle acılar yaşanmasın diye önlemler alınacak noktasında çalışmalar yaptık. Bugün de en son olarak hem çok değerli arkadaşlarımdan, uzman arkadaşlarımdan istirham ettim en son toplantıdan sonra; onlar kısa kısa, birer sayfalık, bugüne kadar olanlarla alakalı bir çalışma yaptılar, birer sayfalık sunumlarını bize öncelikle belirtecekler, sonra da çok değerli milletvekili arkadaşlarımızın görüşlerini alacağız. Raporumuzu yazma noktasında bize öncülük edecek, yön verecek görüşlerinizi istirham ediyorum ve yine burada olan veya olmayan arkadaşlarımız için de istirham ediyorum. Sözlü olarak belki hepsini dile getirmek mümkün olmayabilir, unutulanlar olabilir diye çok değerli milletvekili arkadaşlarımızdan mümkünse yazılı olarak da Komisyonumuza, şöyle, bir ay içerisinde bize önerilerini ve düşüncelerini belirtmelerini özellikle istiyorum.

Gerçekten teşekkür ediyorum bütün Komisyon üyelerimize. Başlangıçta öyle demiştik; biz burada partilerimizi ve güttüğümüz siyaseti bir kenara bırakacağız çünkü burada acı çok büyük, acının siyaseti olmaz ve burada olması lazım gelen, yapılması lazım gelen, bundan sonra neler yapılabilirin hesabını güdeceğiz dedik ve arkadaşlarımız sağ olsun, bu katkıyı gerçekten çok önemli ve mühim bir şekilde verdiler. Arkadaşlar, ölümün, acının siyaseti olmaz, yapmadık, yapmayacağız da. Türkiye Büyük Millet Meclisinin her partiden göndermiş olduğu 22 arkadaş, geleceğimiz adına güzel şeyler çıkabilsin, bir daha bu acılar yaşanmasın diye sonuçta iyi bir raporu hem Türkiye Büyük Millet Meclisimize hem de yürütmeye sunacağımıza inanıyorum.

Ben emeği geçen -baştan söyleyeyim, toplantı sonunda yine söylerim ama- bütün milletvekillerimize, basın mensuplarımıza, uzmanlarımıza ve bize sunum yapanlara tekrar teşekkür ediyorum ve toplantıyı açıyorum. Çok teşekkür ediyorum, çok sağ olun.