KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Teşekkür ediyorum Levent, sağ olasın.

Arkadaşlar, mutlaka iş sağlığı ve güvenliğiyle alakalı bunu Emrah Bey, Nurettin Bey bir hukukçu olarak senin üzerinde durup güzel bir madde yazmamız, öyle bir sistem kurmamız lazım gelir ki yani müfettiş gitse de gitmese de denetlense de denetlenmese de sistem yürüsün, yürümediği takdirde de anlık hemen uyarı versin. Yürütmeyenlerle alakalı da yasal bir cezası, sorumluluğu olsun. Böyle bir sistemi, öyle bir maddeyi yazabilmemiz lazım gelir.

Evet, şimdi, başka arkadaşlardan önerisi olan var mı? Söyleyelim, uzman arkadaşlarımız arzu ederse konuşsunlar. Var mı? Yok.

MÜLKİYE BAŞMÜFETTİŞİ ATİLLA ŞAHİN - Yazılı hazırladık.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yazılı hazırladıysanız yazılıları arkadaşlarımıza da gönderin. Acele gönderin ki bir ay süre içinde onlar bize yazılı önerilerini verdiklerinde de ondan faydalanalım, sizden faydalanarak önerilerini hazırlasınlar.

Evet, arkadaşlar, uzman arkadaşlarımız yine bizi dinlesinler, notlarını alsınlar yani kişisel olarak... Şöyle: Not alsınlar diye söylüyorum, birkaç tane not almışım vereyim, diğerlerini de arkadaşlarımız versin. Periyodik denetimlerin yapılması, evet lazım. Baştan beri hepimizin konuştuğu ama bunu nasıl yapacağız periyodik denetimleri? Burada belediye başkanı ağabeyimiz var, biliyor. Bütün belediyelerin hem itfaiye ruhsatlarını verip aynı anda da bu kadar geçmişten beri verilen yerlerin denetimini yapabilmesi fiilen ve hukuken mümkün değil. Benim kafamda -bilmiyorum, arkadaşlarımız uygun görürse- mesela hem ilgili kurumların, belediyelerin, özel idarelerin yapabilmesi hem de mümkünse -çok düşünüyorum- ayrı bir denetim firması kurmak kolay olmayabilir, yapı denetim firmalarının içerisinde itfaiye raporlarını da denetleyebilecek bir ekleme yapılabilir diye düşünüyorum. Olmaz mı?

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Yapı denetim olsa inşaat süresince olur o.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - O zaten sorunlu bir iş bir de onun içine onu soktuğumuz zaman Başkanım...

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Akredite ayrı kuruluş da olabilir.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Tamam, olabilir yani ben daha kolay olur diye düşündüm.

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Başkanım, inşaat süresince geçerli olur ama inşaat süresi bittikten sonra devam edecek bu iş.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Ha, bak, ben onu düşünmedim, evet. Olabilir, ayrı akredite firmalar üzerinden de bu periyodik denetimlerin yapılabileceğini konuşuyoruz.

İki, itfaiye teşkilatlarının yeniden yapılandırılmasıyla alakalı konuşabiliriz, değerlendirme yapabiliriz.

Mücavir alan dışında, kimsenin sorumluluktan kaçamaması için, mücavir alanların dışında oluyor ya -belediye sınırlarında ve büyük şehir sınırında problem yok, belediyeler ruhsatı veriyor- özel idareler denetim ve ruhsat veriyor. Belki...

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Ama belediyelerde itfaiye raporu veriyor.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Anladım, işte onu veriyor da, onu rahatlatmak için söylüyorum. Mücavir alanlar dışında, gerçi, Belediye Kanunu'yla alakalı bir çalışma yapılıyor, şimdi ön hazırlıklar yapılıyor. Büyük bir ihtimalle -benim kanaatim bilmiyorum, öyle de olması lazım geldiğini düşünüyorum- 51 vilayetin de bütün şehir olması lazım geldiğini düşünüyorum. Yani il özel idarelerin artık olmaması, orada da, Bolu'da da, Çankırı'da da, Tokat'ta da belediyenin, şehir il belediyesinin bütün ilden sorumlu olması lazım geldiği yönünde bir kanaatim var, nasıl çıkacak bilmiyorum ama bu hâliyle, yasal, şu andaki mevcut cari hâliyle yasal bir madde eklemek lazım diye çalıştım ben. "Mücavir alan dışındaki bu gibi yerlerde de -mecburen kanuna koyacağız- il belediyesi itfaiye raporu vermek mecburiyetindedir." diye madde koyup kafalardaki muğlaklığı, benim sınırımdı, senin sınırındı, o ilçeden alsın, buradan alsını kaldırmak lazım geliyor diye düşüncem var.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Yine bir yetki kargaşası olmayacak mı?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yok, olmaz, yok. Ya, itfaiye raporu için yani mecbur...

İSMAİL ERDEM (İstanbul) - Özel idarenin itfaiye grubu olmadığı için il belediyesi...

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Olmadığı için...

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Zaten öyle değil mi şimdi?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yok, şimdi açık değil, başkanımız da geldi, başka bir, yani diyor ki: Eldivan'dan alsın, Seben'den ne alabilir falan. Öyle denmesin diye il belediyesi mücavir alanı dışındaki yerlerde de bunu vermeye mecburdur diye bir şey yapmak lazım, kayda girsin diye söylüyorum. Aynen Kartalkaya'daki gibi, Ilgaz'daki gibi, turizmci arkadaşlarımız daha iyi bilirler, başka yerlerde de var mı böyle mücavir alan belediye sınırlarının dışında, Kayseri'deki yok ama o büyük şehir.

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Orada "İzinleri versinler." diyoruz ya Bakanlık da kadrosunu ona göre belirlemesi adına il belediyelerine destek vermesi lazım.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Dur, diyeceğim, daha sayıyorum, dur, yeni başladım. Bir dur daha.

Üç beş tane otelin olduğu böyle Kartalkaya gibi, Ilgaz gibi, belediye sınırlarının dışındaki yerlerde mutlaka -bizim teklifimiz olmalı, Turizm Bakanlığıyla, Çevre, Şehircilik Bakanlığıyla, ille nasılsa onu konuşuruz- bir turizm altyapı birliklerinin kurulmasını mecbur kılmak ve buralarda da mutlaka küçük de olsa bir itfaiye teşkilatının ve -buraya ben onu da not almışım- sağlık kabinlerinin mutlaka bulunması lazım geldiğini...

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Acil durumla ilgili bir şey.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Evet yani jandarma kurmuş mesela Kartalkaya'da ama sağlık kabini yok, itfaiye yok.

TUBA KÖKSAL (Kahramanmaraş) - Başkanım, Belek'te varmış.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Belek'te ben kaymakamlık yaptım, biliyorum. Onu anlatacağım şimdi size.

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Orada mevzu şu, Sayın Başkanım, orada en büyük kritik şu: İtfaiye ne iş yapıyor, AFAD ne iş yapıyor? Şimdi, orada da koordinasyon sıkıntısı var. Yani orada da bir tuhaflık var. Yani aynı alanda bir yangın olduğu zaman... Geçen konuşmuştuk -hatırlar mısınız- atladıkları yastıkların yandığını, o şişme yastıklar mı diyoruz, yataklar mı diyoruz, o şişme yatakların yandığını... Yangına böyle bir şeyle gidilir mi? Bir tuhaflık var işin içerisinde, bir koordinasyon sıkıntısı var. Yani ona göre de bunun içerisine sadece itfaiyeyi oraya konuşlandırmak değil, kurtarma teşkilatının da orada olması lazım, jandarmanın orada olması lazım, sağlığın orada olması lazım.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Onu da şöyle söylüyorum ben: Tabii, o tartışılır, AFAD ve itfaiye ama AFAD'ın işi bence yangın söndürme değil.

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Ne onun işi?

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yani o depremdir, seldir, daha böyle farklı, arama kurtarmadır ama yangın...

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Bakın, orada şöyle bir olay oldu: Bu yangından bir sene önce telesiyejler bozuldu, telesiyejlerde insanlar kaldı, orada herkese ihtiyaç oldu. Yani sistematik olarak bölgeye göre şeyi değerlendirmek lazım.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Tabii, tabii, yani...

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Orada da kurtarmayı AFAD yaptı, biliyorsunuz, jandarma yaptı, yani itfaiye çok zor...

KADEM METE (Muğla) - Gönüllüler...

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Evet, gönüller yaptı. Yani bu değerlendirmeyi yaparken...

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Yani çalışma ayrı olur, sorumluluk ayrı olur. Çalışırken birbirini destekleyebilir ama sorumluluğu belirlemek lazım, böyle dağıtmamak lazım yani.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Evet arkadaşlar, sırayla söz verelim mi? Notlarınızı alın. Ben sırayla söz vereyim.

Buyurun.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Size katkıda bulunmak istiyorum.

Öncelikle teşekkür ediyorum Komisyonumuza.

Bir konuşma metni hazırlamıştım ama herhâlde böyle karşılıklı konuşarak geçecek.

BAŞKAN SELAMİ ALTINOK - Yok, karşılıklı konuşarak değil, şimdi ben söz vereceğim. Bana bırakmadınız ki, söyleyeceklerimi söyleyeyim, sonra siz devam edesiniz. Bırakmadınız. Ben bitirmediğim için, bitireyim, herkes sırayla fikrini söylesin.