BAŞKAN - 40'ıncı yıl onur plaketini alan bir kardeşiniz -dilerseniz ağabey de diyebilirsiniz- olarak ben de Avukatlar Günü'yle ilgili terennümatımı dile getirmek istiyorum.

Savunmasız hukuk kupkuru bir iskelettir. Medeniyeti medeniyet yapan en temel değer adalet ve hukuktur. Adalet savunma hakkı üzerinde yükselen kutsal bir ölçme rejiminin adıdır. Gerçek avukat adalete katkı sağlayan bir hukuk adamıdır. Türk avukatlığının kazanımlarını modern gelişmelerle taçlandırmamız gerektiğini düşünüyorum. Mevzuat yükü, bir; hukuk eğitimi, iki; ve avukatlık rejiminin rasyonel inşası üç; güncel sorunlarımız olarak ortadadır. Belirtilen ve benzeri sorunları bilim, tecrübe ve ortak akıl ekseninde çözmeye mecbur ve hatta mahkûmuz. Bu anlayış içerisinde değerli meslektaşlarımızın ve sistemimizin Avukatlar Günü'nü kutluyor, daha güzel gelecekler dileğiyle saygılar sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, bugün adalet ihtiyacının, ilk ihtiyacın doğduğu günden bugüne var olan asli olmasa bile adalet kuruculuğuna etki eden temel bir problemi, bilirkişilik sorununu, bu bağlamda geliştirilen tasarıyı değerlendireceğiz. Bir defa, adaletin kendisi çok boyutlu ve dinamik bir diyalektiği anlatır. Dinamik diyalektiklerde kalıcı norm üretilmesi gerçekten zordur ve soylu bir hizmettir. Tasarı bu amaca yöneliktir ve tasarıyla ilgili değerli yürütme organının, Bakanımızın görüşlerini dinleyeceğiz. Benim görüşüm, bu konuda çok acele etmememiz. Alt komisyonda diğer tasarılara karşı her maddeyi -çünkü benim de farklı görüşlerim var- ayrı ayrı ve sistem bütünü içerisinde değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Benim görüşüm -partimle de konuşmuş değilim, arkadaşlarımla da konuşmuş değilim- bunun mutlaka alt komisyona gönderilmesi. Tabii, partilerimize söz vereceğiz, gelişim durumuna göre karar vereceğiz.