Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3159) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .06.2025 |
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkan, öncelikle sabahki vatandaşlara ve milletvekillerine karşı tutumunuz nedeniyle sizi kınadığımı söyleyeyim. Sizin de tipik bir Karadenizli olarak öğleden önce ve öğleden sonraki davranışlarınızda büyük bir farklılık var, bunu gözlemledik. Umarız bundan sonra Komisyon toplantılarını öğleden sonra, on ikiden sonra...
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Bir de gece on ikiden sonra görmeniz lazım.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Evet, onu da deneyeceğiz bugün ama, öğlen on ikiden sonraki tutumunuz daha iyi.
Sayın Başkan, tüm endişe ve itirazlarımıza rağmen, inatla önümüze getirdiğiniz bu teklif halkın yararına bir teklif değildir. Zaten halk sizden de böyle bir kanun teklifini beklememektedir. O yüzden, ben size getirdiğiniz bu teklifin öncelikle Anayasa'mızın 2, 7, 10, 56, 123, 127, 168, 169, 45, 46'ncı maddelerine aykırı olduğundan bahsetmeyeceğim, 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu'na aykırılık teşkil ettiğini söylemeyeceğim, Orman Kanunu'na aykırılık teşkil ettiğini söylemeyeceğim, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile 4342 sayılı Mera Kanunu ve Çevre Kanunu'na da aykırılık oluşturduğundan bahsetmeyeceğim. Çünkü biliyorum ki hiçbir anlamı yok, çünkü sizler Anayasa'ya aykırı kanun yapmayı ilke hâline getirdiniz. Şimdi, buraya gelmeden önce danışmanıma dedim ki: Zeytinle ilgili bir şiir bulur musunuz." Belki kalplerinize falan dokunur diye onu okumak istiyorum size:
"Zeytin Ağacı
Kökü toprağın hafızasında,
Dalı barışın şarkısında.
Bin yıl yaşar, bin yıl anlatır,
Sessizce konuşur zamanla.
Gövdesi buruş buruş bilgelik,
Yaprağı umutla gümüşten
Bir el uzanır sabaha dek
Bir dalda halk, bir dalda kent.
Zeytin kana değil sofraya akar,
Sürgünle değil sabırla büyür,
Ne savaş bilir ne kin taşır,
Barışı taşır her bir meyvesinde.
Dedem dikti, babam suladı,
Ben gölgesinde çocuk oldum.
Şimdi biri çıkmış, baltayla gelir.
Sorarım size hangi hakla!
Hangi hakla!
Zeytin ağacı sadece ağaç değil, bir yurt, bir emek, bir geçmiştir.
Kesen, tarihini kökünden keser; koruyan, geleceğini yeşertir."
"Kim bu şair?" dedim, danışmanım dedik ki: "ChatGPT'ye yazdım, bu çıktı." Maşallah yani, bu bile sizden daha duyarlı hâlde.
Değerli arkadaşlar, şimdi...
ADEM ÇALKIN (Kars) - Ne yazarsan onu söylüyor.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Yo, dedik ki: "Zeytinle ilgili bir şey." Bu konuştuklarımızın ve bundan sonra konuşacaklarımızın hepsini özetliyor. Umarım tek bir satırından, tek bir harf gönlünüze düşer. Çünkü çok iyi biliyoruz ki, bir yerlerden emir almadığınız sürece tek bir kelimeyi değiştirmeyeceksiniz. Sayın Ümit vekilimin anlatımlarını, söylemlerini beğendiniz. Hadi o zaman, etki analizini yapalım önce, istediği şartlarda getirelim, bunu tartışalım. Dediklerinin hepsini -çok beğendiniz ya Sayın Vekilim- yapmak üzere erteleyelim. Geri çekin, getirin onları, onların üzerinden tartışalım. Yoksa, onun dışında yapacağımız hiçbir şeyin bir anlamı yok. Şimdi, ben size söyleyeyim: Tabii, öyle bir geleneğe sahipsiniz ki, yani Anayasa'ya Cumhurbaşkanı uymuyor diye Cumhurbaşkanına Anayasa'yı uydurdunuz. Dolayısıyla şimdi ÇED süreçleri uygun diye şimdilik ÇED sürelerini kısıtlamak için, kısaltmak için bir teklif getiriyorsunuz, yakında onu da ortadan kaldıracak düzenlemeleri çok büyük bir cesaretle önümüze getireceğinize eminiz.
Şimdi ne diyorsunuz bu yasa teklifiyle? Ne çevre diyorsunuz ne halk diyorsunuz ne zeytin diyorsunuz ne o altın aramacılığıyla mahvedeceğiniz toprakları korumaktan bahsediyorsunuz ama ne diyorsunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Bitirin Sayın Suiçmez.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - "Eğer bir faaliyet stratejikse, kritikse ve büyükse orman da girer sahasına zeytinlik de." diyorsunuz "Mera da köylünün toprağı da umurumuzda değil." diyorsunuz. Bu teklif çevre korumasını değil, çevrenin öncelikle feda edilebileceğini ortaya koyuyor, yeter ki yatırım olsun, doğaya ne zarar verirseniz verirsiniz diyorsunuz.
Bu arada sürem ne alemde bilmiyorum ama şunu söyleyeyim...
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Otuz saniyeniz kaldı.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Bakanım, bugün Trabzon'da sivil toplum örgütleri tam da bu teklife ilişkin bir basın açıklaması yaptılar, bana da mesaj yazdılar, diyorlar ki: "Bu yasa madenci vekillerin yasasıdır. Trabzonlular maden işletmecisi olan vekillerin çıkaracağı maden yasasıyla ilgili hiçbir yasayı kabul etmeyecektir. Geçirseniz bile hiçbir madenciyi topraklarımıza sokmayacağız. Bu yasa madenci vekillerin yasası olarak anılacak."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞEREF ARPACI (Denizli) - Çok güzel konuşuyor Başkanım, biraz uzatalım.
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Teşekkür ediyoruz.
Sayın Vekilim, altı dakika oldu toplam.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bitiriyorum hemen Sayın Başkanım.
Şimdi, çok açık ve net: Sayın Bakan Yardımcım, siz de o gün konuştunuz, şöyle bir şey olabilir mi ya, ben de size dedim ki: "Geçici 34'üncü madde." Geçmişe döndünüz, o da ruhsatı olmayan şu nedenle, bu nedenle... Ne yapıyorsunuz? Kelimeler üzerinden hep oynuyorsunuz ya. "Mukabilinde üretim tesisi uygunluk belgesi düzenleriz." O zaman buna niye "ruhsat" demiyorsunuz, bu ruhsat, "ruhsat" deyin. Herkes bunun bir af olduğunu anlasın. Ruhsatsızlara ruhsat veriyorsunuz. Bu adı niye koyuyorsunuz? Süslü süslü kelimeleri koyuyorsunuz milletin kafası karışsın diye.
Bir de ne yapıyorsunuz alttaki bentte? Bununla da kalmıyorsunuz "İş yeri açma ve çalışma ruhsatı yerine de geçer." diyorsunuz. Biz artık sizin yaptığınız bu yasa tekliflerinde acaba buradan ne çıkacak? 1'inci maddede bir şey demiyor ama 7'nci maddede ne demiştir, buradan acaba nereyi yine katledecekler diye okumaktan, anlamaya çalışmaktan yorulduk. Yeter artık.
BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Evet, Sayın Vekilim, teşekkür ediyoruz. Meramınızı anlattınız.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Getirirsiniz sandığı halk gereğini yapsın, o zaman ne yapacaksak yapalım.
Teşekkür ediyorum.