Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
Konu | : | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3159) münasebetiyle |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 19 .06.2025 |
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Şimdi bu konuşmayı özellikle Sayın Varank için yapmak istiyorum. Kendisinin cevap hakkı doğacaktır.
Şimdi, bakın, bugün dünyanın dört bir yanında aynı senaryoyu izliyoruz. Bu nadir toprak elementlerine ulaşmak isteyen emperyalist ülkeler gözlerini bu rezervlerin bulunduğu topraklara dikmiş durumda. Yer altındaki madeni stratejik kaynak ilan edip yer üstündeki halkı da yok sayıyorlar.
Şimdi, bu sadece bir enerji ya da teknoloji meselesi olarak değerlendirilemez burada sunulduğu gibi. Doğrudan bir egemenlik meselesiyle karşı karşıyayız. Çin'in nadir toprak elementleri pazarında güçlü bir aktör olması Amerika başta olmak üzere Batılı kapitalist merkezleri yeni kaynak arayışına yöneltti ama neyle yöneltti? Bakın, darbeyle, iç savaşla, hükûmet mühendisliğiyle, diplomasi görünümlü tehdit politikalarıyla.
Şimdi, etrafımızda baktığımızda ne görüyoruz? Siz çok iyi biliyorsunuz. Afrika'nın madenci ülkelerinde pek çok darbe yaşandı, Latin Amerika'daki rejim değişikliği operasyonları açık bir biçimde ortada, Orta Doğu'da yıllardır süren kanlı senaryolar, savaşlar var. Hepsinin arkasında nadir toprak elementleri kaynaklarına, stratejik madenlere sahip olma yarışı var ve bu yarış sadece öyle diplomatik manevralarla falan sınırlı değil. Rio Tinto, BHP Billiton, Glencore gibi küresel maden tekelleri ülkemize davet ediyorsunuz. Lockheed Martin, General Electric, LG, Samsung gibi teknoloji devleri başrolde. Bu şirketler için halklar, hukuk, anayasa, bunların tamamı engel, doğa sadece bir ham madde deposu ve Türkiye de bu yasayla birlikte bu sömürgeci projelerin dış halkası hâline getirilmek isteniyor.
Burada "yerli ve millî" lafından vazgeçmiyorsunuz ama "yerli ve millî" laflarıyla pazarlanan özelleştirmeler, bu maden yasalarının tamamı, bu süper yetki düzenlemeleri aslında bu uluslararası plana hizmet ediyor, bu uluslararası plana hizmet ediyorsunuz. Bugün Anadolu'nun dört bir yanında doğaya, emeğe, yaşam alanlarına karşı yürütülen bu saldırıların gerisinde yalnızca yerli sermaye değil, emperyalist madenci şirketlerin yönlendirdiği çok uluslu bir talan planı var. Bu talan planını karşımıza yerli ve millî enerji diye getirmenize kanmıyor kimse. Mesele, bu topraklarda yaşayan milyonların yaşam hakkının emperyalist rekabetin finansmanı hâline getirilmesi meselesi. Siz bu yasayla emperyalist rekabetin tetiklediği maden savaşlarının taşeronu hâline getirmek istiyorsunuz bu ülkeyi, Meclisi de buna ortak yapmaya çalışıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Toprağa, emeğe, geleceğe bu emperyalist düzenin aslında bir ham maddesi olarak bakmanızın yasasıdır bu. Bunu kabul etmemeliyiz.