| Komisyon Adı | : | Dilekçe Komisyonu İle İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyonu |
| Konu | : | Dilekçe Komisyonu ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonları Üyelerinden Oluşan Karma Komisyon Alt Komisyonunun hazırladığı Kamu Denetçiliği Kurumu 2024 Yıllık Raporu hakkında görüşme |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 26 .06.2025 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri, sayın konuklarımız; hoş geldiniz.
Efendim, ne hazindir ki konuştuğumuz kamu denetçiliği mekanizması bu ülkede sadece kâğıt üzerinde olan bir denetim sistemini ifade ediyor. Uygulamada ise tam anlamıyla bir hayal kırıklığı, bir işlevsizlik ibretliğiyle de karşı karşıyayız. Kamu Denetçiliği Kurumunun yasal tanımına bakarsak idarenin her türlü eylem ve işlemini insan haklarına, hukuka, hakkaniyete uygunluk yönünden denetlemekle görevli olduğunu görürüz. Ne güzel değil mi? Fakat gerçekte ne oluyor? Bu kurumların elinden denetim alınmış, yetki kırpılmış, raporları görmezden gelinmiş, susturulmuş ve etkisizleştirilmiş. Örnek mi? Mesela, en başta Sayıştay raporları görmezden geliniyor. Bakın, Sayıştay 2023 yılı raporlarında sadece Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında tam 18 milyar TL'lik usulsüzlük tespit edildi ama ne oldu? Ne bir savcılık soruşturması ne bir idari yaptırım gündeme geldi. Rapor Meclise geldi, iktidar blokunun oylarıyla "Bilgiye alındı." denildi ve rafa kaldırıldı. Oysa Sayıştay denetimi anayasal bir zorunluluktur. Hâlbuki Anayasa’nın 160'ıncı maddesi de açık: "Sayıştay merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderlerini denetler." diyor. Sayıştayın denetleyemediği alanlar nedense her geçen yıl artıyor; mesela Varlık Fonu denetlenemiyor, savunma harcamalarının çok önemli bir bölümü gizli, mesela TOKİ, TCDD, kamu-özel iş birliği projelerinde de maalesef yalnızca şeklî incelemeler yapılıyor. Kamu Denetçiliği Kurumu sanki tavsiye merkezi gibi çalışıyor. Kamu Denetçiliği Kurumu 2024'te vatandaşlardan 124.670 başvuru aldı. Bu başvuruların yüzde 73'ü idari eylemlerde haksızlığa uğradığını iddia eden vatandaşlardan geldi ancak bunların yalnızca yüzde 2,6'sı lehlerine sonuçlandı, geri kalanı ya reddedildi ya da sonuçsuz kaldı, tavsiyelerle geçiştirildi. Dahası, insan hakları ihlalleri, cezaevlerinde kötü muamele, kamu görevlisinin keyfî tutumu gibi konularda hazırlanan raporlar kamuoyuna ya hiç sunulmuyor ya da sansürlü olarak sunuluyor. Bu mu adaletin gözü kulağı? Cezaevlerinde, denetim mekanizmasının da yerinde yeller esiyor. Bakın, sadece 2023 yılında cezaevlerinde 34 mahpus yaşamını yitirdi. Bunların en az 11'i hastaneye sevkleri yapılmadığı içindi. Adalet Bakanlığının verilerine göre şu anda cezaevlerinde hasta tutuklu sayısı da 1.517. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ise cezaevlerine yönelik yılda sadece 10-12 denetim gerçekleştirebiliyor.
Mesela TÜİK'e gelecek olursak; 2024 yılında açıklanan enflasyon oranı yüzde 64,77, bağımsız araştırma grubu ENAG'ın ise yüzde 127. TÜİK'in açıkladığı düşük oranlar nedeniyle milyonlarca emekli ve çalışan açlık sınırının altında çalışıyor. Bu çarpıtılmış veriler bir ekonomik istatistik değil doğrudan bir siyasi manipülasyon aracına dönüştü. Ne yapılabiliyor burada? Mesela, bu konuyla ilgili, şikâyetlerle alakalı Kamu Denetçiliği Kurumunun bir çalışması, tavsiyesi veya kamuya açık bir bildirimi oldu mu? Denetleniyor mu bu durum? Tabii ki hayır. "Denetim" dediğiniz şey gücün kötüye kullanılmasını önleme mekanizmasıdır ama Türkiye'de denetim mekanizmaları gücün meşrulaştırılmasına dönüşmüştür. Sayıştay susturulmuş, Kamu Denetçiliği etkisizleştirilmiş, İnsan Hakları Kurumu da ne yazık ki siyasallaştırılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi denetim komisyonları da işlevsizleşmektedir. Bugün kamu denetimi kamu yararının değil iktidarın bekasının da hizmetindedir. Bu tablo asla sürdürülemez. Kamu kurumları halkın kurumu olmaktan çıkıp ne yazık ki bir partinin arka bahçesine dönüşürse oradan kamu vicdanı doğmaz ancak kamu öfkesi doğar. Peki, ne yapmalı? Tamamlıyorum. Sayıştayın yetkileri genişletilmeli, tüm kamu kaynakları denetime açılmalıdır; Kamu Denetçiliği Kurumuna bağlayıcı karar alma yetkileri verilmelidir; cezaevleri ve güvenlik birimleri bağımsız sivil denetimlere açılmalı, TÜİK ve benzeri kurumlar bağımsızlaştırılmalı, yöneticileri Mecliste denetime tabi olmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde güçlü ve bağımsız denetim komisyonları oluşturulmalıdır.
Sayın Başkan, değerli üyeler; unutmayalım, denetlenemeyen güç yozlaşır. Yozlaşan güç ise halkın iradesini çürütür. Biz bu çürümeye seyirci kalırsak tarihin doğru tarafında değil suskun tarafında kalırız. Halkın vergileriyle ayakta duran bir devlet, halkın hakkını korumakla da yükümlüdür. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen bir yönetim hukuk devletinden değil keyfî idareden beslenir.
Efendim, Kamu Denetçiliği Kurumu burada iken şahsım adına yazılı da vereceğim ama bir şikâyeti burada gerçekleştirmek istiyorum. Efendim, ben bir milletvekiliyim. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesiyim. Biz burada dün İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna bağlı alt komisyonların seçimini yaptık. Burada Mecliste grubu bulunan siyasi partinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan bir komisyonda temsili mümkün olmadı. Hadi bundan da vazgeçtik, kısmen bunu anladık, daha ilginç bir şey oldu Sayın Başkan, dediler ki: "5 tane alt komisyon var, bu komisyonlardan 3'ünü İYİ Parti Grubuna, 2'sini de YENİ YOL Grubuna ayırdık." öyle demediler mi? Tamam, ona da tamam dedik. Müsaade edin de hangi Komisyonda görev yapacağımıza biz karar verelim yani YENİ YOL temsilcisiyle, efendim, ben İYİ Parti Grubunun temsilcisi olarak bizce...
MUSA KÜÇÜK (Gümüşhane) - Ne alakası var?
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Efendim, şikâyette bulunuyorum kamu denetçilerine.
Bir müsaade buyurun, tamamlıyorum.
Neticede, seçemedim, milletvekili olarak hangi komisyonda çalışacağımı seçemedim. Vatandaş hakkını nasıl arasın? Heyeti...
MUSA KÜÇÜK (Gümüşhane) - Kamu denetçisiyle ne alakası var?
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Efendim, kamu denetçileri değil mi?
MUSA KÜÇÜK (Gümüşhane) - Ne alakası var?
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Oraya da şikâyet ediyorum, size de şikâyet ediyorum.
MUSA KÜÇÜK (Gümüşhane) - Bizi mi denetleyecekler? Ben anlamadım ki yani böyle bir şey var mı?
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Efendim, ben heyeti saygıyla selamlıyorum.
Her yerde de söyleyeceğim bu haksızlığı Sayın Vekilim.
MUSA KÜÇÜK (Gümüşhane) - Bu, Başkanı ne ilgilendirir? Ben anlamıyorum ya, bizi de mi denetleyecekler?
BAŞKAN SUNAY KARAMIK - Teşekkür ederim Sayın Türkoğlu.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Burayı buldum, burada söyledim, yarın her yerde söyleyeceğim. Bu kadar aleni bir haksızlığa sessiz kaldınız.
Teşekkür ediyorum.