ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokrat arkadaşlar, bugün bu salonda bulunan değerli basın mensupları ve çeşitli kurumların değerli yetkilileri; evet, benim eski bir meslektaşım Mehmet Selim Kiraz, onu kaybettik, yıl dönümünde anıyoruz. Ben de Allah'tan rahmet diliyorum kendisine.

Aslında şöyle bir şey var: Anadolu'dan çıkmış bir insan, kıt kanaat, zor koşullarda eğitim görmüş ve o günlere kadar gelmiş. İşte terör böyle bir şey, onun için sadece bir propaganda aracı, propaganda malzemesi. Bir can gitti. Bunu hepimizin iyi görmesi gerekiyor. Terör için o bir süjeydi, o gün seçilmiş bir hedefti. Aslında belli bir husumetten dolayı o odaya girilmiş de değildi. Yani o gün birinin terör faaliyetine konu edilmesi gerekiyordu ve acı bir rastlantı bu savcımıza düştü.

Bu noktada toplumsal mutabakat terörü önlemede çok önemli bir şey. Tabii ki sadece güvenlik önlemleriyle sonuç almak da mümkün görünmüyor. Temelde o odada cereyan eden olaylar birer sonuçtur. O sonuca bizi neyin götürdüğünü toplumsal olarak iyi incelemek zorundayız, işin o noktaya nasıl vardığını iyi tahlil etmek zorundayız. Bu anlamda herkesin katkı sunması lazım. Yani terörle mücadele belli bir güç mücadelesi, "Ben seni yenerim." anlayışı içerisinde başarıya ulaşmaz. Ortak aklın egemen kılınıp toplumsal olarak teröre karşı ortak bir duruşla terör, terörist faaliyetler sonlandırılır. İnsan haklarına önem vereceğiz, aynı zamanda güvenlik tedbirlerini biz de tabii ki uygulayacağız. Bu yanlışları, dediğim gibi, bir masada bulunarak tartışıp, sonucunda değerli meslektaşımızın akıbetine masum insanların uğramaması için çaba göstereceğiz. Bu konuda ben Parlamentoya büyük bir görev düştüğü kanısındayım.

Ben, yeniden, Sayın Mehmet Selim Kiraz'a Allah'tan rahmet diliyorum.

Teşekkür ediyorum.