MUSTAFA ALKAYIŞ (Adıyaman) - Başkanım, ben de yeni dönemin hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonumuz ta kuruluşundan bugüne kadar yasanın çıkmasından sonra hakikaten çok verimli bir çalışma ortaya koymuş bizden önce de; istifade ediyoruz. İnsan hakları standartlarımızın mümkün olduğu kadar daha ileri taşınması noktasında önemini belirtmeye gerek yok, gerçekten kendi geleneğini de çok güzel oluşturmuş hatta diğer komisyonlarda olmayan geleneklerimiz de var, bu da çok güzel. Bu geleneği inşallah biz de devam ettireceğiz Komisyonla beraber.

Şimdi, özellikle bu cezaevleriyle ilgili çok ciddi bir mesai harcadık geçen dönemde, bunu inşallah artırarak devam ettirmemiz de lazım çünkü buradaki bütün kurumların, kuruluşların temel hedefi insan haklarını muhafaza etmek, insan onurunu korumak ve insanların yaşamını kolaylaştırmak. Cezaevindeki hükümlü ve tutuklular da doğrudan doğruya devletin güvencesi altında. Dolayısıyla o konuda da ciddi bir sorumluluğumuz var, bunu inşallah devam ettireceğiz.

Keşke Selçuk Bey gitmeseydi ama gitti, artık o kısmı geçiyorum.

Tabii, Sezgin Bey de dile getirdi. Biz kendisinin kitaplarını da okuduk, konferanslarına da gittik, istifade de ettik, gerçekten bir değerdir ama şu noktada bir itirazım var: Mesela, uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarından bahsetti.

Sezgin Bey, bunu inanarak söylüyorum; özellikle Orta Doğu'da, Gazze'de, Filistin'de bombalamaları gördükten sonra insan hakları örgütlerinin ki bizim hukukçu olarak kendimize şiar edindiğimiz, her cümlesinin altına imza attığımız, ders kitaplarında okuttuğumuz konuların esasen sadece bir kandırmaca olduğu hissine şu an ben kapılmış durumdayım. O yüzden, siz de bir değersiniz, ben şunu istiyorum ve diliyorum: Gelin, el ele verelim, bu böyle çok görkemli gibi görünen ama aslında samimi olmayan, sözüm ona insan hakları örgütlerinin raporlarından bağımsız kendimiz buna mesai harcayalım. Yani bir insan hakkı ihlali varsa, bir insanın yaşamından tutun, en basit insan hakları kurallarına -her gün de değişiyor, gelişiyor bu alan da çok şükür- biz kendimiz bunu değerlendirelim, ortaya koyalım çünkü onlar inandırıcılığını kaybetti. Bakıyor, falanca kişiden bir saldırı gelmişse mağdura bakıyor, mağdurun kimliğine bakıyor, saldırganın kimliğine bakıyor. O yüzden, bizim de insan hakları savunucuları olarak hakikaten bu şeyi yeniden "check" etmemiz gerekir diye düşünüyorum yani bizim buna ihtiyacımız da yok. İnsan haklarının temel zemini bellidir, bu çerçevede yeni bir paradigmaya, yeni bir anlayışa ihtiyaç var diye düşünüyorum.

Yeni sürecin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum Sayın Başkanım.