Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (ÇAYKUR) 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 25 .06.2025 |
OSMAN ZABUN (Isparta) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlar, çok kıymetli ÇAYKUR yöneticileri, Bakan Yardımcımız ve Sayıştaydan katılan değerli arkadaşlar; ben bu süreçte emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Merak ettiğim bir iki konu var, onlarla ilgili sorum olacak. Bir de bir iki noktayla ilgili altını çizerek değerlendirmek suretiyle konuşmamı tamamlamak istiyorum. Öncelikle prestij çaydan bahsettiniz Sayın Genel Müdürüm, şimdi, tabii, Türkiye'de prestij çaylar iç piyasada da vardır ama yani merak ettiğim için soruyorum, mesela yıllar önce Almanya'dan bir vatandaşımızın getirdiği bir çayı tatmıştık, ben baktım üzerindeki etikete "Mevlana" diyor. Yani bununla sizin ÇAYKUR'un bir bağlantısı var mı bilmiyorum ama aynı nitelikteki çayın farklı isimlerle "Yunus Emre, Mevlana, Ozan" gibi, bu tür isimlerle Almanya'daki raflarda yerini aldığını gittiğimde de gördüm. Şimdi, bunlar benim çok hoşuma giden lezzetlerdi ama Türkiye'de o kadar aradım, bu çayı bulamadım, bu isimlerdeki çayları bulamadım. Bu neden böyle, mutlaka bir sebebi vardır ya da ÇAYKUR'la belki bağlantısı yoktur, özel sektör yapıyordur, belki de Kültür Bakanlığı, bilmiyorum, bilmediğim için merak ediyorum, soruyorum; birincisi bu.
Diğeri, şimdi Sayın Keskinkılıç'ın ifade ettiği bu stok fazlası sebebiyle yenilenme yani çay üretim alanlarının yenilenmesiyle ilgili konuya değinmişti. Sayıştay raporlarına da yansımış, bu stok fazlası dikkat çekiyor. Yani bu stok fazlaları da varken bir teşvik sistemiyle çay üretim alanlarının yenilenmesine ağırlık vermek doğru olur diye ben de düşüncemi ifade etmek istiyorum.
Yine bir başka konu, 2022 yılında -2023-2024 belki orada da aynı tablolar var- bir kârlılık göze çarpıyor az da olsa ama 2021 yılında yaklaşık 500 milyon lira gibi bir zarar söz konusu. Bunun mutlaka bir sebebi vardır diye düşünüyorum çünkü bir yılda, bir işletme, bir genel müdürlük yani 500 milyonluk zararı telafi edip artı kâra geçmesi için bir sebebin olması lazım. Ya 2021'de çok ciddi yatırımlar yapılmıştır, ondan kaynaklanan sebepler olabilir. Sermayesinin de 5 milyar olduğunu düşünürsek 5 milyarlık sermayede 500 milyon zarar büyük bir zarar, benim dikkatimi çekti şahsen; bunun da sebebini merak ediyorum.
Öbür taraftan, Sayın Tahtasız, özellikle yönetim kurulu üyeliklerine, işte AK PARTİ'de il başkan yardımcılığı yapan ya da AK PARTİ'den aday olan arkadaşlarımızın getirildiğini hatta bir tanesinin de bakanlık bürokratı olarak getirildiğini ifade etti. Hani aslında bunun da bir karşılığı yok ama hadi AK PARTİ il başkanlığıyla ilgili bir şey söylediniz ama bakanlık bürokratıyla ilgili bir şey söylemek bu işi amuda kaldırmaktır tabir yerindeyse. Şimdi, kaldı ki şöyle bir şey daha var: Şimdi, vatandaşları, kişileri, parti yönetimlerinde yer aldığı, bir şekilde bulunduğu için artık herhangi bir şekilde görev alamaz diye mahkûm etmek her şeyden önce hepimizin üzerinde durduğu, bulunduğu siyaset kurumuna haksızlık olur. Yani o takdirde siyasetin içerisinde artık hiç kimse görev almak da istemez. Yani bu doğru bir yaklaşım değil, tam tersine, ehil ve liyakatli ise yani hangi partide siyaset yaptığına, hangi partinin yönetiminde bulunduğuna ilişkin bir yaklaşım yerine tam tersine, ehliyet üzerinden bakmak önemlidir diye düşünüyorum. Dediğim gibi, bu, siyaseti hem yıpratmak olur hem de hepimizin üzerinde bulunduğu siyasi kuruma haksızlık olur.
Şimdi, bunun dışında, öbür taraftan, özellikle mülakatla ilgili bir ifadesi oldu, özel idareden de örnek verdi Sayın Tahtasız. Yani şimdi, mülakat yapmadan bir greyder operatörünü nasıl değerlendireceksiniz ben merak ediyorum? Şimdi, böyle bir şey, böyle bir yol, yöntem yok. Yani bir ekskavatör operatörünü, bir kamyon şoförünü mülakat yapmadan değerlendirmek nasıl mümkün? Anlaşılır gibi değil.
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Mülakat yapılsın ama içinden 10 kişi kabul edildiyse..
BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Hatibi dinleyelim, Sayın Tahtasız, dinleyelim...
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Oradan insicamı bozma.
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - İnsicamı bozmuyoruz ya!
OSMAN ZABUN (Isparta) - Arkadaşlar, şunu söyleyeyim....
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Ne demek istediğimi aslında anlıyor da o da uzatıyor, çarpıtıyor.
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Cevap verecek çok konu var ama biz sessiz kalıyoruz.
OSMAN ZABUN (Isparta) - Şimdi şöyle, yani ben şurada yakında oturuyorum, az önce söylediniz, Sayın Tahtasız da diğer arkadaşlar da zaman zaman ağır, zaman zaman dozunda eleştiriler yapılıyor; biz sabırla dinliyoruz, hiç sözünü kesmeden dinliyoruz. Aslında bizim de müdahil olmak istesek müdahale edebileceğimiz o kadar çok alan var ki ama sabırla dinliyoruz, insicamı bozulmasın, muhalefet görevini, fonksiyonunu yerine getirsin diye sabırla yaklaşıyoruz ama her ne hikmetse, ben söz aldığım zaman veya arkadaşlardan birisi söz aldığı zaman en ufak bir şeyde hemen sataşma ihtiyacı hissediyorsunuz. Yani bunu artık bir yerleştirelim, hiç olmazsa şu KİT Komisyonunda yerleştirelim diye arzu ediyorum. Yani bu mülakat işi de... Sınavla bir kişinin ne kadar greyder operatörüne ehil olduğunu anlamanız hiç mümkün değil. Yani belki bazı noktalarda mülakatın olup olmaması tartışılır, değerlendirilir ama bunları bütün olarak yani genele şamil kılmak, genele uygulamak çok da doğru bir yöntem değil diyorum.
Ben tekrar teşekkür ediyorum.