RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, tabii, söyledik zaten, artık önümüze torba kanun gelmese ne kadar mutlu olacağımızı sizlerle paylaştık. Sizler de aynı düşünüyorsunuz, öyle görüyoruz ama ne yazık ki torba kanunlar gelmeye devam ediyor. Sayın Başkan, burada Komisyon mu bu konuya karar verecek, ne yapacak? Torba gelmesin diye artık bir...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Torbasız çıkarabilsek hemen...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türeli, bir gün Komisyon Başkanı olursanız benim durumumu daha iyi anlarsınız.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Başkan, şimdi, burada, gene ikinci konuda Anayasa'ya aykırılıklar... Bakın, Anayasa'ya... Geçmişte, biliyorsunuz, bu 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle var olan hususların, getirilen hususların Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine, burada kanuni çerçeveye kavuşturmak üzere gelen bir kısım maddelerde de gene Anayasa'ya aykırılık vardı. Burada da 2 maddenin Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünüyoruz. Birincisi 12'nci madde, bu endüstri bölgelerinin kurulması ve ilanı. Orada geçmiş düzenlemede Bakanlığın bir yetkisi vardı, endüstri bölgesi kurulduktan sonra onun alanını 1 katına kadar artırmaya Bakanlık yetkiliydi. Şimdi, burada bu sınır da kalkıyor ortadan; istediği kadar büyütülebilir, artırılabilir, burada bir şey de yok, burada kanunda bunun yazılması lazım yani 1 kat mı, 2 katı mı? O zaman, diyelim ki örneğin, 200 dönümlük bir yer, onun üzerine siz 5 bin dönümlük bir yeri ekleyebilirsiniz. Ekler misiniz, eklemez misiniz, ne olur; bunlar tabii ayrı tartışmalar ama burada bu açıdan baktığımızda, bu mülkiyet hakkını da sınırlamaya ilişkin bir husus. Kamulaştırmaya konu olan... Tabii, böyle bir şey olursa mutlaka kamulaştırma da yapılacak muhtemelen vatandaşın arazisiyle ilgili yani burada bu açıdan, bu çerçevenin, Bakanlığa, bu kadar sınırları tanımlanmamış, ucu açık olan bir yetkinin verilmesinin Anayasa'nın 2'nci, 13'üncü ve 35'inci maddelerine aykırı olduğunu düşünüyoruz.

Gene, 14'üncü maddeyle Cumhurbaşkanına bir kısım yetkiler verilmiş. Bu konuyu daha önce de görüştüğümüz gene birkaç kanun teklifinde söylemiştik. Cumhurbaşkanının Anayasa 73'e göre oranları artırma ve azaltma yetkisi var ama kapsam belirleme yetkisi yok yani orada kendi içinde bir kategorizasyon yapıp, gruplara ayrılıp "Bu grupta oranı şuradan şuraya yaptım, bu grupta buradan buraya yaptım." gibi bir yetki yok. Burada aynı zamanda kapsam belirleme yetkisi de veriliyor Cumhurbaşkanına. Bu da hem Anayasa 73'e hem de Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini düzenleyen 104'üncü maddeye aykırı.

Yani sonuç itibarıyla, bunlar geliyor, biz Anayasa Mahkemesine gidiyoruz, Anayasa Mahkemesi iptal ediyor bunları. Bir kere bu güzel bir uygulama değil. Yani Meclisin, yasamanın aldığı kararların ne kadar özenli, kaliteli, verimli bir yasama faaliyeti olursa o kadar çok sürekli olmasını, geçerli olmasını isteriz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yani "Biz bir şey yapalım, ondan sonra eğer bir yanlışlık varsa bu nasıl olsa Anayasa Mahkemesinden döner." ya da işte, serbest bölgelerde olduğu gibi daha önce bir düzenleme yaptık -bir yıl önce- ama orada bir kısım hususları görüşülmedi ya da görüşüldü, kabul edilmedi, şimdi "Yeniden getirelim." şeklindeki bir çalışma sistematiği doğru bir sistematik değil bizim açımızdan da. Yani burada hazırlamış olduğumuz kanunların belli bir özenle, iyi biçimde hazırlanmasını; hazırlık aşamasında hem burada bizim yasalaşma aşaması hem de aynı zamanda bu yasalaşma aşamasında zaten konuyla ilgili meslek odaları, sendikalar, sivil toplum örgütlerinin de görüşlerinin alınmasını çok önemsiyoruz. Onların da kabul ettiği, üzerinde mutabakat sağlandığı alanlarda yapılıyor olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda, bu 2 tane maddenin Anayasa'ya aykırılığı olduğuna ilişkin iddiamız var. Bu konunun kabul edilmesini talep ediyoruz.

Teşekkür ediyorum.