KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Değerli Başkanım, Çok Değerli Bakanım, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli misafir milletvekili kardeşlerim, değerli bürokrat arkadaşlarımız, değerli basın mensupları; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

2015 Tarım Bakanlığı bütçesinde söz aldım, bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.

Arkadaşlarımız pek çok konuları gündeme getirdiler ama ben, burada, özellikle Sayın Bakanımıza, 14 milyar 698 bin yani 14,5 milyar TL'lik bir bütçe içerisinde yüzde 68'e tekabül eden tarıma yapılan 10 milyar TL'lik destekten dolayı çok teşekkür ediyorum. Ciddi bir artış ve ciddi bir rakam, geçen yıl da 9,7 milyar TL gibiydi. Yani, bir bakanlık, bütçesinin yüzde 68'ini hibe ve desteğe ayırıyor, bu ciddi bir rakam, bunun için tekrar teşekkür ediyorum.

Onun dışında, Sayın Bakanım, bizler, sahada, gerek muhalefet gerek iktidar partisi milletvekili arkadaşlarımız, vatandaşlarımız arasında dolaşırken gelen talepler var, bunları kısa bir şekilde size aktarmaya çalışacağım.

Tarımsal sanayi işleme, ambalajlama, tasnifleme tesislerine ihtiyaç bütün illerimizde gittikçe artmakta, ayrıca soğuk hava depolarına da büyük ihtiyaç vardır.

Kullanılan girdiler içerisinde mazot, gübre, ilaç, sertifikalı tohum üzerinde de ÖTV ve KDV'lerde indirime gidilirse, çiftçilerimizin bu konuda yoğun talepleri vardır.

Onun dışında, yine ürün desenine göre üretici birliklerinin daha güçlü hâle getirilmesi, yapılandırılması ve sürdürülebilir, rekabet edebilir bir yapıya kavuşması önemlidir. Yani, burada mutlaka üretici birlikleriyle ilgili yasada bir düzenleme yapılması gerekiyor.

Ürün pazarlama ve markalaşma konusundaki sıkıntılarımızın, üretimin planlaması ve oluşturulacak ürün desenleriyle, prim sistemiyle etkili olarak yönlendirilmesi.

Küresel iklim değişikliklerine uyum sağlayabilecek, kuraklığa dayanıklı tohum ve çeşitlerin geliştirilmesi.

Tıbbi aromatik bitkilerde, ülkemizde birinci sırada yer alan kekik üretiminin büyük bölümü ihracata gitmekte; buralarda, küçük parçalı arazilerde ürün çeşitliliğine gidilerek, dünya pazarlarından daha güçlü pay almamız sağlanabilir. Kekiğin ve diğer desenli ürünlerin primle desteklenen ürünlere dâhil edilmesi.

Tarımsal üretimde sulanabilecek alanların hızlı bir şekilde sulu tarıma kavuşturulması. Tarımsal sulamada kullanılan suların kirletilmesinin önüne geçilmesi. Bilhassa sanayisi gelişmiş illerimizde -ki başta Denizli olmak üzere- organize sanayi bölgelerindeki arıtma tesislerinde kimyasal arıtma sistemlerinin kurularak bu suların tarımsal sulama suyu kalitesine getirilecek şekilde arıtıldıktan sonra doğaya bırakılması.

6537 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve uygulamalarında karşılaşılan sorunların en başında arazi satışları gelmekte, "ekonomik bütünlük" kavramı neticesinde, Bakanlık talimatında kuru tarım arazilerinde 10 dekarın, sulu tarım arazilerinde 5 dekarın, dikili tarım arazilerinde 3 dekarın altındaki arazilerin, eğer sınırdaş değilse, satışı mümkün görülmekte ancak bu, şu anda uygulamada pek çok sıkıntıya sebep olmaktadır. Arazi satışlarında ekonomik bütünlük olarak değerlendirilen arazi büyüklüklerinin asgari tarımsal arazi büyüklüğüne getirilmesi yani bir rakam belirlenmesi -ki bunun için söyle bir öneri söyleniyor: Kuru ve sulu tarım arazilerinde 20 dekar, dikili tarım arazilerinde 5 dekar- birçok arazinin satışını mümkün hâle getirecektir diye bir önerileri var.

Ayrıca, çiftçilerimiz üretimleri ile ilgili olarak birçok örgüte üye, ortak olma noktasında problem yaşamaktadırlar. Bir yerleşim biriminde tarımsal faaliyetlerle ilgili olarak farklı örgüt oluşumları karmaşa doğurduğu gibi, ortaya çıkan bu oluşumlar kamuya bağımlılıktan kurtulamamakta, güçlü bir yapıya kavuşamamakta, kısa ömürlü olmakta, çiftçiye herhangi bir fayda sağlayamamaktadır.

Bunun için de şöyle bir çözüm öneriyorlar: Çiftçi örgütlenmesinin sağlıklı ve kaliteli ürün üretiminde öncü, çiftçilerimizin menfaatlerini gözeten, piyasayla rekabet edebilen sağlam bir yapıya kavuşturulabilmesi için, öncelikle çiftçi örgütlerinin tabi olduğu kanunlar -özellikle 5200 ve 1163 sayılı kanunlar- ve buna bağlı diğer mevzuat günümüz şartlarına uygun bir şekilde yeniden ele alınmalıdır. Sağlıklı, günümüz ihtiyaç ve çiftçinin beklentilerine cevap verebilecek yatay ve dikey teşkilatlanma sağlanmalıdır. Mevcut örgütlenme modelleri ve mevzuatı gözden geçirilerek tarımdaki rolleri yeniden belirlenmeli, örgütlerin çalışma alanları, görev, yetki ve sorumluluk dairesi yeniden çizilmelidir. Ziraat odaları, tarım kredi kooperatifleri, tarımsal amaçlı kooperatifler, ıslah amaçlı birlikler, üretici birlikleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı oluşumlar birbirlerinin faaliyetlerine müdahale edemeyecek şekilde bir çerçeveye oturtulmalıdır ve basitleştirilmelidir. Tek bir çiftçi çatı örgütü altında üretim, pazarlama ve ıslah şubeleri oluşturulmalı ve örgüt karmaşası ortadan kaldırılarak çiftçilerin tek bir örgütü muhatap alması sağlanmalıdır.

Örgütlerin yapısının güçlendirilmesi amacıyla öncelikle üreticiler için üyelik, ortaklık cazip hâle getirilmeli, özellikle kooperatiflerin her bir yerleşim yerinde kurulması yerine havza, bölge bazında geniş bir tabana yayılmış örgütlenme modeli uygulanmalı, finansal açıdan ihtiyaçlarını karşılayacak bir sistem kurulmalı, profesyonel işletmecilik anlayışına sahip yönetici ve personel istihdamı sağlanmalı, denetim konusunda ise bağımsız idari ve mali denetimin önü açılarak zorunlu tutulmalıdır.

Çiftçilerin üretici örgütlerine mesafeli durması ve benimsememesi nedeniyle, örgütlenme bilincinin yerleştirilmesi için, hâlen yapılmakta olan eğitim çalışmalarının yanında, özendirici tedbir ve düzenlemeler getirilmelidir.

Tarım sigortası yaptırmak isteyen çiftçiler primlerin yüksek olmasından şikâyet ediyorlar. TARSİM'in işleyişini ve finansal durumunu zora sokmadan mümkün olduğunca primlerin aşağıya çekilmesi uygun olacaktır.

TARSİM eksperlerinin çiftçilere davranışı ve mesleki yeterlilik konusunda vatandaşlarımızdan şikâyetler bize iletilmektedir. Eksperler sahada görevlendirilmeden önce oldukça kapsamlı bir eğitimden geçirilmeli ve sahada ilk zamanlarda mutlaka yanında tecrübeli eksperler bulunmalı. Eksper alımları yapılırken yıllarca tarım teşkilatımızda görev yapan ve bu konuda uzman olan teknik elemanlar da değerlendirilmelidir.

Arazisini sel basan üretici, zemin şartlarından dolayı ürününü zamanında toplayamayacağından -örneğin kirazda en çok gelen şikâyet- ekonomik kayba uğramaktadır. Bu da TARSİM kapsamında değerlendirilmemektedir.

Sigorta kapsamı, çiftçinin sigorta ettirdiği üründe genel finansal kaybı dikkate alınarak değerlendirilmeli, çiftçinin zararının minimum düzeye indirilmesi için çaba sarf edilmelidir. Sigorta kapsamının sadece çiçek ve meyveli dönemi değil de genel vejetasyon dönemini kapsaması çiftçilerimizin taleplerindendir. Örneğin, bağcılıkta bunu geçtiğimiz yıllarda Denizli'de yaşadık.

Tarım sigortası açısından dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan vejetasyon döneminin tamamını kapsaması ülkemizde bir ilk olarak uygulanabilir. Çiftçilerimizin üzerindeki yükü azaltabilmek ve doğal afetlerden gördükleri zararı en aza indirebilmek adına vejetasyon dönemi kapsamı belki zor ama imkânsız bir şey değildir. Bundan 10 yıl önce Türkiye'de tarım sigortası da imkânsız gibi gözüküyordu ama şu anda oldukça mesafe alınmıştır.

Bunun yanında, Sayın Bakanım, Denizli ilimize 2013 yılında, bitkisel üretim desteği, hayvansal üretim desteği, kırsal kalkınmalar olmak üzere toplam 134 milyon 889 bin TL destek verilmiştir. Yine ayrıca, Denizli'de Bakanlığımızın kaynaklarından 20 milyon TL'lik bir yatırımla Sakarya'dan sonra Batı Anadolu'nun tek ve en modern et kombinası Et ve Süt Kurumunca tamamlanarak üreticilerimizin hizmetine sunulmuştur. Günlük 150 adet büyükbaş, 400 adet küçükbaş kesimi kapasiteli bu modern tesisin açılışına mutlaka Sayın Bakanım sizleri Denizli'ye bekliyoruz. Denizli merkezli tesis sadece ilimize değil Ege ve Akdeniz bölgelerindeki Afyonkarahisar, Antalya, Aydın, Burdur, Isparta, İzmir, Manisa, Muğla, Uşak illerine de hizmet verecek kapasiteye sahiptir.

Burada ayrıca, üreticilerimizin şöyle bir ricası var, talebi var: Aynı şekilde önemli bir hayvan varlığımız olan keçilerin kesiminin de kombinada yapılmasını talep ediyorlar. Çünkü bunların kesimi kombinada yapılmamaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Yüksel, toparlar mısınız lütfen.

MEHMET YÜKSEL (Denizli) - Bunun dışında daha pek çok konu var ama ben şu ana kadar tarımda yapılan çalışmalardan dolayı Bakanlığımıza ve ekibinize çok teşekkür ediyorum. Elbette tarım çok geniş bir alan ve açık arazide hava şartlarına ve iklime muhatap bir çalışma ortamı var. Bu ortamda, tabii afetlerin de olabildiği bir ortamda mutlaka sıkıntıları olacaktır üreticilerimizin, çiftçilerimizin.

Bunların önümüzdeki günlerde yine bu önerilerini ve şikâyetlerini dikkate alarak düzenlemeler yapılacağı ümidiyle, 2015 Tarım Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.