| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Bayburt Milletvekili Orhan Ateş ve İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut ile 110 Milletvekilinin Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3174) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 03 .07.2025 |
ALİ KARAOBA (Uşak) - Yani elektronik ortama itiraz etmek akıllıca bir şey değil tabii, bu teknolojide hepimiz isteriz bunu ama ben de bir kadın doğumcuyum, en çok malpraktis davalarının, tazminat davalarının açıldığı bir branşa sahip biri olarak söyleyeyim: "Okudum, anladım." yazması bile hâkimin karşısında geçerli sayılmıyor. Hasta diyor ki: "Beni sedyeye aldığında bana bunu imzalattı; e, ben korkuyordum zaten. Ne yapacağım yani o kapıdan çıkıp gidecek miydim?" diye düşünülüyor. Aslında burada, şimdi işte, sağlık sigortalarının artırılması, meslek sigortalarının arttırılması bunun için. Burada ıslak imza sadece kâğıt yükünü azaltmak için yapılıyor diye biraz da söylenmişti, çok ciddi bir onam formu geliyor diye. Zararı yok bunların. Ona onay alınabilir ama kurumlar hâlâ ıslak imzalı şeyleri saklamak zorundalar bildiğim kadarıyla. Değil mi? Kurum da saklamayacak, mesela, bir hastanede ameliyat yaptınız, o ıslak imzalıyı saklamıyorsunuz. Doğru mu anlıyorum? Eğer öyleyse inanılmaz tazminat davaları çıkar Sayın Bakanım çünkü hâkim söyler yani bunu kabul etmiyor, ıslak imzalı... Mesela, bir dilatasyon küretaj yaptığınız kişide "Rahminiz delinebilir, rahminizi almak zorundayım gerekirse." dediğinizde bir şey yokken sıkıntı yok ama olunca "Ben anlamadım delinme neydi, alınma neydi?" diyor, çok da doğal aslında yani bunu bire bir anlatma şansınız yok devlet hastanesinde çalışırken.