KOMİSYON KONUŞMASI

AYLİN YAMAN (Ankara) - Öncelikle, ben de en sonda söyleyeceğim şeyi başta söyleyeyim: Bizler bu maddenin kanun teklifinden çıkarılmasını istiyoruz. Nedeni şu: Öncelikle, bu tür çok multidisipliner yaklaşılması gereken konular böyle hızla buralara getirildiği zaman gerçekten bir infial yaratıyor. Ben günlerdir psikiyatri hocalarından sayısız mesaj alıyorum hekim grubuyla daha fazla çalıştığım için. Çünkü bazen bağımlılık tedavisinde -ki bağımlılık tedavisi çok yara almış vaziyette son dönemde- algı yönetimi son derece önemlidir. Şimdi, bu "bir tıbbi ürün" lafıyla çıkarılıyor ve farklı kişisel bakım ürünlerinde de... Burada gerekçede bir şey okudum ben ve bu beni açıkçası üzdü. Türkiye'nin rekabet gücünü artırmak ve daha düşük maliyetle uluslararası arenada yer alma amacı taşıyor aynı zamanda üretiminin genişletilmesi ve eczanelerden satışına başlanması. Şimdi, bizim artan uyuşturucu kullanımına rağmen bağımlılık tedavisindeki -ki yıllar içinde hiç yol alamadık burada- gerileme gerçekten çığ gibi büyüttü. Bu sorun gündemdeyken eczanelerden esrar, marihuana, halk arasında "ot" terimiyle ifade edilen şeyin satışına başlanması farklı bir algı yaratacaktır. Bu aslında masum çünkü esrar kullananlar genellikle onun masum ve çok fazla bağımlılık yapan bir madde olmadığını savunurlar oysa öyle değil ve siz bunu eğer eczanelerden satmaya başlarsanız o algı tamamen onların lehine değişir, gerçekten öyle düşünmeye başlarlar. İstediğiniz kadar kontrollü olsun; biz daha sahte alkoldeki, biliyorsunuz, etil alkol ve metil alkoldeki sorunu çözemedik, hâlâ orada ciddi ölümler var; aynı sorun orada da var. Orada da güya bizim kontrolümüz var; etil alkolün depolardan satışında çok ciddi kontrolümüz var ama kaçıyor kontrolden ve hâlâ şu yüzyılda, şu yılda biz sahte alkolden insan kaybediyoruz. Siz bunu, eczanelerden satışı... Şimdi, eczacı arkadaşlarımız tabii ki kontrollü satışı destekliyorlar, ziraat mühendisi arkadaşlarımız bir tarım ürünü olarak görüyorlar ama bizim insanı insan olarak görmemiz lazım; olayın vicdani ve toplumsal boyutunu görmemiz gerekiyor ve burada çok büyük bir zafiyet olduğunu düşünüyoruz. Bir kere, psikiyatri uzmanları derneklerinden hiç görüş alınmamış yani oradaki algıyı onları sormanız gerekiyor gerçekten. Biz bağımlılık tedavisindeki temel ilaçlara ulaşamıyoruz şu anda yani bizim ağırlığımızı burada, evet, işte, MS hastalarında, bazı kemoterapötiklerin kullanımında... Ki tedavilerde fayda sağladığı söyleniyor, çok güzel, tabii ki bu kısım güzel ama biz daha temel ağrı kesicilere, temel, işte, öksürük şuruplarına, işte, bazı kemoterapötiklere ulaşamazken "Bunları rahatlatmak için yapıyoruz." denilen şey bana çok inandırıcı ve çok samimi gelmiyor açıkçası.

Bizim öncelikle temel konuları çözmemiz lazım. Ben bağımlılık tedavisinde niye narkotiklerin, bu opioid antagonistlerin Sosyal Güvenlik Kurumu geri ödemesinde olmadığını öğrenmek istiyorum mesela. Onlar geri ödemede değil, artı, zaten implant ülkeye hiç girmedi, intramüsküler kullanımı yok; tabletler de geri ödemede değil, şu anda onlar da yok. Yani psikiyatristlerin bağımlılık tedavisinde kullandığı hiçbir şey ellerinde yokken yeni farklı bir algıyla yeniden sahaya çıkılmasını son derece yanlış buluyorum. Bizim bunu -aynı aile hekimliğinde söylediğim şeyi burada da söyleyeceğim- çok önemli bir konuyu tüm taraflarla ama özellikle de bunun tedavisini yapan kişilerle konuşmamız gerekiyor çünkü sahaya her çıkan yeni bağımlı çok ciddi bir halk sağlığı sorunu yaratıyor.

Teşekkür ediyorum.