Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Anonim Şirketinin 2021 ve 2022 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 09 .07.2025 |
DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Sayın Başkanım, değerli üyeler, Ziraat Bankasının kıymetli çalışanları; şimdi, Ziraat Bankamız çok köklü bir geçmişe sahip bir kurumumuz, bugün 22 ülkede 130 tane noktada hizmet veren bir kurum. Tabii, Ziraat Bankası dediğimiz vakit bizim aklımıza çiftçimiz gelir, çiftçimize sağladığı krediler ve imkânlar gelir. Bugün de baktığımızda gerçekten, Ziraat Bankasının kredi portföyünün yüzde 30'u çiftçi kredilerinden, tarımsal kredilerden oluşuyor ve bu sektördeki paya baktığınızda yüzde 70. Burada az önce çok konuşuldu "Ne kadar verildi?" falan diye. Genel Müdürümüz anlattı ama ben bir kere daha tekrar etmekte yarar görüyorum, demek ki çok dinlenmemiş.
Şimdi, 706 milyar lira tarımsal kredi kullandırılmış ve bu kredilere baktığınız vakit bunların 653 milyar TL'si sübvansiyonlu kredi yani düşük kredi; yüzde 27'si sıfır faizli kredi, yüzde 23'üne baktığınızda 0-1 ila 15 faizli kredi, yüzde 49'u 15 ila 30 faizli kredi. Buradan baktığımızda gerçekten Türk çiftçisine, tarım sektörüne Ziraat Bankasının yaptığı katkıyı anlamak lazım. Yani bugün sıfır faizle kredi alabilmek, kullanabilmek, bunlar mümkün olan şeyler değiller. Gerçekten dünyada da bunun bir örneği olduğunu zannetmiyorum. Ben, bildiğim kadarıyla, bir bankanın tarımsal kredilerde bu kadar ciddi bir destek sağladığını da görmedim.
Şimdi, burada bir şey daha soruldu, hep bir algı yapılıyor, birkaç tane örnek üzerinden deniyor ki: "Çiftçi borçlarını ödemiyor, tarlasına haciz geldi, traktörüne haciz geldi." Ya takip oranlarına bakın. Şimdi, yüz binlerce insan kredi kullanmış, takip oranına bakıyorsunuz yüzde 1. Yani yüzde 1'lik takip oranı çok normal bir takip oranıdır arkadaşlar. Olabilir, insanların kendi çabasının dışında da olabilir, başına bir şey gelmiştir, ödeyememiştir, işi ters gitmiştir vesair olmuştur bilmem ne. Ama bakın, bu takip oranları çok düşük takip oranları. "Ne kadar?" diye soruluyor: Yüzde 1, yüzde 1,3, sektörün çok çok altında, sektörün neredeyse yüzde 50 altında bu takip oranlarına baktığımızda.
Yine bakıyoruz, Ziraat Bankası tarımsal kredilerin dışında bugün Türkiye'nin dış ticaretini destekleyen bir banka hâline gelmiş, Türkiye'deki dış ticaretin yüzde 20'si Ziraat Bankası üzerinden döner hâle gelmiş. Bunlar bizim için çok kıymetli şeyler.
Burada bir şeye dikkat çekmek istiyorum sevgili arkadaşlar. Şimdi, bakın "insan hakları" dediğimiz bir şey var. Hukuk doktrini insan hakları gibi şirketlerin haklarını da koruma altına almıştır, bu son derece kıymetli bir şeydir. Hukuk doktrini tüzel kişilerin haklarını da korur ve bir bankanın hakları üzerinden konuşuyoruz. Orada, internette gördüğümüz, duyduğumuz birtakım şeyler üzerinden, hele kayda geçen, arşivde yer alan, cumhuriyet tarihinin arşivinde yer alan bir komisyon toplantısında bir bankayı suçlamak, onun kişilik haklarına birtakım zedelemede bulunmak son derece sıkıntılı bir süreç olur. Lütfen, bunu yapmayalım. Yani internette birçok şey dolaşıyor. Biz milletvekiliyiz arkadaşlar, ağzımızdan çıkan her sözün sorumluluğunu taşımak zorundayız. Yani internette "Dünya düzdür." diye saatlerce konuşan adamlar var bilimsel olarak, onları da alalım, onları da konuşalım o zaman burada. Bunların yapılması doğru bir iş değil. Hele banka gibi kuruluşlar için... Bakın, Ziraat Bankası uluslararası işlem yapan bir kuruluş, uluslararası piyasada işlem yapan bir kuruluş ve bu kuruluşun dünyanın bütün finans kuruluşları tarafından izlenirliği var ve buradaki konuşmalar o finans kuruluşları tarafından inceleniyor, izleniyor. Burada doğru olmayan şeyleri söylersek Ziraat Bankasının ticari itibarına ciddi manada zarar veririz, Ziraat Bankasının dışında ülkenin ticari itibarına da bir zarar veririz. Bunlara dikkat etmemiz lazım. Dünyanın hiçbir yerinde bir bankayla ilgili konuşulurken bu kadar rahat konuşulacağını zannetmiyorum, konuşulamaz. Çünkü bu kuruluşlar güven esası üzerine kurulmuş kuruluşlardır, bunların kişilik hakları çok ciddi koruma altındadır. Yani siz manipülasyona neden olabilecek... Bunlar borsaya açık kuruluşlar, bunların hisse senetleri dünyanın her tarafında işlem görüyor. Bunlarla ilgili ikide bir söyleniyor "Efendim, siyasi kararla, siyasi baskıyla kredi verildi, siyasi baskıyla şöyle yapıldı." diye. Bunlar doğru şeyler değil, ispatı gerekir bu işlerin. İspat edemediğimiz zaman da büyük bir zan altında kalırız arkadaşlar.
Bir başka şey: Bankacılık sektörüne bakıyoruz şimdi, krediler verilmiş, krediler ne verilmiş? TL verilmiş, dolar verilmiş. Şimdi, işimize geldiği vakit TL krediyi dolara çeviriyoruz, işimize geldiği vakit dolar krediyi de TL'ye çeviriyoruz. Ya, arkadaşlar, finans sektöründen biraz anlayan birisi bu işlemlerin böyle okunmayacağını bilir ya! O zaman altına çevirelim; bu kadar TL'ydi, bu kadar altın yapsaydık, altın daha değerlendi, işte bak, şu kadar değeri oldu diyelim. Yani bunları çevirirken bir kredi TL üzerinden verilirse TL üzerinden takip edilir, TL üzerinden işlemleri değerlendiririz, bakarız. Vermemişsinizdir TL üzerindedir, TL üzerinden dönüşe bakarsınız.
Bir başka şey, logo meselesi. Yahu arkadaşlar, bizim Karabük Milletvekilimiz Cevdet Akay Bey bu konuyu ilk olarak Plan ve Bütçe Komisyonunda gündeme taşıdı, benim de bölgemin milletvekili. Yahu, bir logo meselesi bir harf meselesinden inanılmaz bir algıya dönüştü. Sordunuz mu hiç, alt komisyonda da varsınız, sordunuz mu orada, kaç tane şubenin tabelası değişti? Sorun bakalım kaç tane değişmiş.
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Cevap versin işte, biz de soruyoruz.
DURMUŞ ALİ KESKİNKILIÇ (Karabük) - Açıklama yaptı Ziraat Bankası bununla ilgili defaaten, 24 tane şubenin logosu değişmiş. Tabelalar eskidikçe yeni logoyla değiştirilecek, herkes bunu böyle yapar arkadaşlar. 24 tane ya! Kıyamet koptu, sanki bankanın Türkiye'deki bütün tabelalarını değiştiriyoruz. Ya, ben bile inandım bir ara, baktım, Allah Allah, böyle bir şey mi yaptılar dedim. Sonra da sorduk, dedik ki: Ya, bu nedir kardeşim? Söylendi ki 24 tane tabela değişmiş o zaman. Evet, şubelerdeki tabelalar eskidiğinde yeni logoyla değiştiriliyor. İşte, milyarlar harcandı, milyonlar harcandı, bankanın kaynakları şöyle gitti, böyle gitti... Arkadaşlar, bakın, gerçekten, bir şeyler söylerken, biz milletvekiliyiz, bu millet adına konuşuyoruz, ağzımızdan çıkan her sözün bir sorumluluğu var, ona göre dikkatli konuşmamızda, gerçeği öğrenip gerçeği söylememizde ben yarar görüyorum. Böyle bir kurumu böyle örselemenin, siyaset adına örselemenin de bir mantığı yok. Nihayetinde KİT Komisyonu siyasi bir komisyon değil. Siyasi tartışmaları Genel Kurulda gideriz, çok daha güzel yaparız, herkes istediğini söyleyebilir orada.
Ben teşekkür ediyorum.
Ziraat Bankasının yöneticilerine de buradan huzurlarınızda, özellikle çiftçimize ve ihracatçımıza verdiği katkılardan dolayı da teşekkür ediyorum, hürmetlerimi sunuyorum efendim.