NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli katılımcılar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, Ziraat Bankasından talebim var deprem bölgesi için. Deprem bölgesinde bildiğiniz gibi her ne kadar 14 il olsa da 4+2 şeklinde bir ayrım gerçekleşti; ağır, en ağır hasar alan yerler. Bunlarla ilgili, ayrıca da don yaşandığından bu bölgelere mahsus borç ertelenmesi yönünde ciddi bir talep var. İleri düzeyde, mesela Hatay'ın bütün ilçelerinden ziyade merkez Antakya ilçesi gibi, Hassa gibi, İslahiye gibi yerler düşünülebilir; bunu ifade etmek istedim.

İkinci olarak: İhracatçılara yönelik verilen yüzde 3 döviz bozdurma prim desteğinin sona ereceği yönünde bilgi var. Mümkünse bunun uzatılması. Ama buradaki esas talebimiz de şu: Şu anda sadece Irak'tan ve banka yoluyla gelen dövizlere Ziraat Bankası bu desteği veriyor İran ambargosundan dolayı. Bunun Suriye'yi de kapsaması gerekir. Suriye'den gelen dövizler dövizci yoluyla veya elden geldiği için bu destek verilmiyor. Oysa bankanın Gümrük ve Ticaret Bakanlığına güvenmesi gerekir. Eğer bu ihracat gerçekleşmişse bütün işlemler tamamlandıktan sonra elden bile gelse bu desteğin verilmesi gerekir. Ülke olarak son dönemde Suriye'yle olan ticarete önem verildiğinden bu konuda önemli bir katkısı olur; bunu belirtmek istedim.

Bunun dışında, Sayın Genel Müdür batığın çok az olduğunu söyledi. Acaba bu batıkları tahsil ederken kimsenin ocağına incir ağacı dikiyor muyuz? Yani paramızı tahsil edeceğiz deyip de birilerinin tezgâhını dağıtıyorsak bu doğru değil. Şu anda bütün işletmelerin genel sorunu kredi olmayışı. Hani batık yok ama kredi verilmezse "Mezarlıklarda enflasyon sıfır." denir; bu açıdan da kredi noktasında ciddi bir sorun yaşandığı herkesin malumu.

Burada özel olarak merak ettiğim bir şey var: Yönetim Kurulunu inceledim, burada çoğunluk 5'e 4 gibi bir oran gördüm, meslekten gelenler ve hariçten gelenler. Bu konuda bir yaş sınırı var mı acaba görevle ilgili süreçte? Tabii, burada bazı yöneticilerin eskideki siyasi görevlerini belirtmişler, ben şahsen bunu doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Burada bir partinin... Yani milletvekilliği kamu görevidir, bunun dışındaki görevleri belirtmek insanların daha çok tepkisine neden olur. Siz bir taraftan... Bu kadar ithamın yapıldığı bir yerde âdeta körünün gözüne parmak sokarcasına hâlen "Tek birikimimiz belediye başkanlığı yapmak, Meclis üyeliği yapmak, parti de kurucu üyelik yapmak." gibi bir şeyin ben şahsen doğru olmadığını belirtmek istiyorum. Tabii, bizim bu ifadelerimiz burada bir nevi denetleme görevi olduğu için burada da bunları belirtmek istedim.

Bu arada, şu anda dağıtılan kredilerle ilgili mümkün olsa da "Dağıttığımız kredi neticesinde şu alanlarda, şu sektörlerde böyle bir artış oldu." şeklinde bir bilgi verilebilseydi zannediyorum daha iyi olabilirdi çünkü evet, kredi dağıtılıyor ama bunun etkisi nedir?

Ben, tekraren, bu verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum. İhracatçılara prim desteği meselesini de bir kez daha hatırlatmak istiyorum.