KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN ÖZHAN (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, kıymetli Meclis çalışanlarımız; hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Öncelikle, Başkanım, sizin nezdinizde tüm Komisyon üyelerimize teşekkür etmek istiyorum. Hakikaten bu süreçte iktidarından muhalefetine kadar oldukça yapıcı yani herhâlde bir sorun olduğunda nasıl bütünleşik hareket etmemiz gerektiği konusunda örnek davranışlar sergilendi. Herkese kendi adıma ve arkadaşlarım adına teşekkür etmek istiyorum bu bağlamda.

Tabii, ben de birkaç şey ekleyeyim, arkadaşlar birçok konuya değindiler. Ben şunu tekrar belirteceğim: Bir Adıyaman Milletvekiliyim, deprem yaşamış bir şehirden geldiğim için şunu özellikle altını çizerek belirtmek istiyorum: Bir kabullenilmiş çaresizlikten kurtulmamız gerekiyor. Arkadaşlar, kaynaklar sonsuz değil, bu afetler gene olacak, gelecekte de karşılaşacağız bunlarla; dün de oldu, yarın da olacak. Biliyorsunuz, son altı yedi yıldır yaşamadığımız hemen hemen afet kalmadı; depreminden pandemisine, Ukrayna-Rusya savaşının ülkemizi nasıl etkilediğini hepimiz yaşadık, gördük.

Şunun özellikle altını çizmek istiyorum: TARSİM bu işe sadece çözüm mü bilmiyorum yani devlet sürekli bu afetleri finanse edemez, kaynaklar da belli bir yerde sınırlıdır arkadaşlar, takdir edersiniz ki. Bir şekilde, sigortanın -bu TARSİM mi olur kasko mu olur, nasıl tasavvur ederseniz- işlevsel ve kullanılabilir hâle getirilmesi elzem gibi gözüküyor. Gelecekle ilgili tedbirleri, bu teknik tedbir, bu şekilde alamazsınız, makineyle de tedbir alamayız arkadaşlar. Bir sanayici nasıl fabrikasında binasını, makinalarını sigorta altına alıyorsa, artık sigortanın çiftçiler açısından da bir maliyet unsuru olarak kabul edilmesi gerektiğini kendilerine anlatmamız gerekiyor. Tabii, üzerindeki yükü devlet olarak bizim sigorta anlamında hafifleterek yani işlevsel hâle getirerek bir çalışma yapmamız gerektiği kanaatindeyim.

Belki bir sene sonra gene böyle bir komisyon kurulacak. Devlet sürekli bunları finanse edemeyecek, bugün biz finanse ederken de zaten belki "Sadece masraflarını verelim." diyoruz, çiftçinin yarasına ne kadar merhem olur, o da tartışılır çünkü onunla ilgili hasılatına göre birtakım yatırımlar yapmıştır çiftçi; yanılıyor muyum bilmiyorum. Ama bunlarla ilgili de bu işin kaskosu, sigortası nasıl yapılır? Geleceğiyle ilgili çiftçi plan yaptığında kafasını yastığa koyduğunda rahat uyusun. Tekrar altını çizerek söylüyorum: Sigortanın çok işlevsel ve kullanılabilir hâle getirilmesi. Türkiye'de en çok karşılaştığımız, sahada gördüğümüz olay, biliyorsunuz -adına "TARSİM" diyoruz- sigorta yaparken özellikle mülkiyet sorunu çıkıyordu yani tarlalarda hazine arazisi sürenler var, orman arazisi sürenler var veya müşterek tapusu olanlar var; bunların sigorta yapmakta zorluklarla karşı karşıya kaldığını biliyoruz, bunlar mağdur oluyorlardı, bunlarla ilgili de bir şey önerelim Sayın Başkanım. Beyana göre tespitle sigorta yaptırılmasının önünü açmamız gerektiğini düşünüyorum çünkü sonuç olarak o araziyi kullanıyor, o çiftçi de mağdur, tapu sorunu yaşamış olabilir, hazine arazisi de kullanıyor olabilir, beyana göre, sigorta şeyine göre bu işlemlerin üzerine gidelim diye düşünüyorum.

ALİ KIRATLI (Mersin) - Bunları çözdük zaten Sayın Başkanım.

HÜSEYİN ÖZHAN (Adıyaman) - Sayın Başkanım, bunların da primlerini bir şekilde -hatta rakamlar çok yükselecek biliyorsunuz, kasko gibi düşünürsek, bedel yükseldikçe prim de yükselir- tarımsal desteklerle bir kısmını finanse ederek devlet tarafından karşılanması yönünde birtakım çalışmalar önerebiliriz diye düşünüyorum.

Tekrar tekrar teşekkür ediyorum, diğer konuların üzerinden geçmeyeceğim. Sayın Bakanım.

Olay gelecekle ilgili, ben bütün dikkatinizi sigortaya çekmek konusunda fikrimi beyan etmek istedim.

Hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

BAŞKAN ADEM KORKMAZ - Sigortacılıkta tabii, risk yükseldikçe prim yükselir fakat havuz büyüdükçe ikinci bir şey de aktüeryal havuz büyüdükçe prim de belli bir süre sonra düşer. Başlangıçta yüksektir, risk yüksek, prim yüksek fakat havuz büyüdükçe prim düşer; onun için havuzu büyütmenin yoluna bakmak lazım.

HÜSEYİN ÖZHAN (Adıyaman) - Mesela, donla yetmiş beş yıldır karşılaşmamışız. Onunla ilgili hasar ödenmedikçe belki hasarsızlık indirimi de olur, doğru mu?