SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Turizmi Teşvik Kanunu'nu, biliyorsunuz 2634'ü. Şöyle bahsedeyim konuya başlarken: Türkiye'nin en önemli sektörlerinden bir tanesi, biz de bu Komisyonda defalarca hep beraber konuştuk ama Turizmi Teşvik Kanunu artık bu maddeyle de diğer maddelerle de hakikaten bir ceza yasası hâline geliyor. Sektöre yatırım yapanlar, işletmecilik faaliyetlerinde bulunanlar tabiri caizse artık her yandan kuşatılmış, mali yükümlülüklerin bir yana attığı her adım cezalandırma konumuna gelmiştir. Gün geçmiyor ki sektöre yeni yükümlülükler getirilmesin. Herhâlde 28'inci Dönemde Komisyonumuza gelen yasaların çoğu daha çok turizm sektörüne dair. Resmî Gazete'de yayımlanan yönetmelikleri, tebliğ gibi alt düzenlemeleri takip etmekte biz de zorlanıyoruz. Bugün çıkan bir yönetmelik daha bir yılı doldurmadan birkaç kere değiştirilebiliyor.

Turizmciler, kendilerinin artık bir gelir kaynağı olarak görülmesinden, onlarca farklı kurum ve kuruluştan ruhsat temini, vergi, resim, harç veya benzeri ödemeler yapmaktan bıktılar. Gelirleriyle herkesin övündüğü, istihdamın ana kaynağı görülen bu sektör, bu kadar vergi ve ceza yükünü hak etmemektedir. Teklifin 7'inci maddesinde Turizm Teşvik Kanunu kapsamında yapılan değişikliklerle konaklama tesislerine yönelik denetim yetkileri genişletilmekte, yeni idari para cezası uygulanması öngörülmektedir. Ancak mülki idare amirine tanınan geniş takdir yetkisi keyfî müdahalelere kapı aralayarak hukuk devleti ilkesini de zedelemektedir. İdari para cezalarının kapsam ve oranlarının muğlak bırakılması ise orantısız ve öngörülemez yaptırımların önünü açmaktadır. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığına dijital platformdaki içerikleri denetleme yetkisi verilmesinin hem ifade özgürlüğü hem de platformların tarafsızlığı açısından sakıncalar doğuracağını düşünmekteyiz. Bu yönüyle Anayasa’nın 26'ncı maddesinde güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Para cezasının esas alınan belgesiz konaklama işletmeleriyle ilgili Turizm Teşvik Kanunu'nun Anayasa Mahkemesinde iptal edilen hükümleri de bulunmaktadır. Bakanlığa buna ilişkin yeni düzenleme yapılması için tanınan süre ise içinde bulunduğumuz yılın aralık ayı sonunda sona ermektedir. Hâl böyleyken bu konuda bir düzenleme yapılmasının sağlıklı ya da öncelikli olmadığını düşünmekteyiz. Bu maddenin aralık ayı içerisinde başka bir tasarı hâlinde gelmesi uygun olacaktır.

Teşekkür ederim.