KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BAYKAN (Konya) - Başkanım, şahsınızı ve Komisyon üyelerimizi saygıyla selamlıyorum.

Efendim, yıllarca milletvekili olmak için bir uğraş ve çabanın içerisinde olduk, burada bulunan arkadaşlarımızın olduğu gibi. Kimimize hemen nasip oldu, kimisine biraz uğraşarak nasip oldu. Tabii, olduktan sonra da umduklarımız ve ummadıklarımızla karşılaştığımız durumlar da oldu. Allah herkesi umduklarına nail, ummadıklarından emin eylesin.

Benim ummadıklarımdan bir tanesi şuydu: Meclis grubunda söz alan muhalefete mensup milletvekillerinin değerlendirmelerinde "Biz, iktidar partisi milletvekilleri, attığımız her adımda, hazırladığımız her teklifte, aldığımız her sözde ülke ve millet aleyhine işler yapıyoruz, bunlara niyetleniyoruz, iyi şeyler yapıyormuşuz gibi görürsek de aslında onun altında -Sayın Fethi Gürer'in dediği gibi- bir çapanoğlu var." şeklinde değerlendirmeler önceleri beni biraz şaşırttı. Dedim, ya, hakikaten öyle miyiz, bir bakayım şöyle, ne durumdayız, acaba saldım çayıra Mevla'm kayıra yürüyor muyuz diye yine de bir çek etme ihtiyacı hissettim ama gördüm ki hiç de öyle değil.

Yine, Orhan Sarıbal Bey konuşmasına sehven "1919" diyerek başlayınca Gazi'nin bir sözünü söyleyecek zannettim. İşte "Geldikleri gibi giderler." "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri..." Fakat yanlış söylediğini, 2019 ve Cumhurbaşkanımızın bir sözlerine... Olur, insandır, şaşar.

AYHAN BARUT (Adana) - Sürekli şaşıyorsunuz.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Biz de bu tür hataları zaman zaman yapabiliriz konuşmalarımızda, söylemlerimizde.

Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerinde doğayı, çevreyi, sahilleri korumaya yönelik ifadelere Orhan Bey "aslında tersi düşüncelerinin vücut bulması" şeklinde bir ifade kullandı. Öyle olunca, konuşma sürem gelene kadar...

Bu arada bir de oylamaya gittik geldik. Biraz da konuşmaya yetişeyim diye de koşarak geldim.

Bir durup bir nefes alayım.

Konuşma sürem gelene kadar bir araştırma yaptım. Şimdi, bizim ana muhalefetimizin tabii ki çevre üstüne hassasiyetini, pankart çevreciliğini, söylem çevreciliğini iyi bilen birisi olarak mesela şu okuyacaklarımın, bırakın olumlu konuşmalardan olumsuzluklar çıkartma adına, olumsuzluğun vücut bulmuş hâli olduğuna hepiniz hak vereceksiniz.

Çevre örgütleri, CHP güdümünde hareket eden çevre örgütleri İBB için orman eylemi yaparken bizzat İBB'nin vukuatlı olduğu doğa katliamlarına sessiz kalmışlardır. Beşiktaş Çırağan Caddesinde 112 çınar ağacı kesilmişti. İBB illegal ağaç kesimi nedeniyle Orman Bölge Müdürlüğü tarafından cezai işleme muhatap edildi. Emirgan Korusu'ndaki dişbudak ağaçlarına dadanan İBB görevlileri 54 ağacı testereyle kesmişti. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü tarafından Emirgan'daki usulsüz kesim nedeniyle İBB Park, Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanlığı hakkında idari para cezası düzenlendi. Üsküdar Vaniköy'de boğaza nazır alanda gerçekleştirilen doğa talanına CHP'li İBB yönetimi göz yummuştu. Ortaya çıkan skandalda çivi çakılması bile izne bağlı olan alandaki kaçak yapılaşmaya İBB'nin basit onarım izni verdiği ortaya çıkmıştı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının mühürlediği villadaki kaçak yapıların yıkımı Bakanlık tarafından gerçekleştirilmiştir.

Yine, İBB'nin Kadıköy ile Kartal ilçeleri arasındaki bölgede çevre tahribatı gerçekleştirdiği belirlenmiştir. İBB ekiplerinin...

AYHAN BARUT (Adana) - İBB'yi mi konuşacağız, genel siyaseti mi yoksa kanunu mu konuşacağız?

MEHMET BAYKAN (Konya) - Çevre konuşuyoruz, ağaç konuşuyoruz efendim.

AYHAN BARUT (Adana) - Eğer öyle konuşacaksak şimdi yani konuya dönmezsek aksi takdirde bu şey gitmez.

MEHMET BAYKAN (Konya) - O zaman Cumhurbaşkanımızı konuşmayacaksınız. İBB ekiplerinin Bostancı Mahallesindeki yol kenarında bulunan ağaçları kestiği kaydedilmişti.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, karşılıklı olmasın.

AYHAN BARUT (Adana) - Bizim konuşmacılarımıza müdahale edenler şimdi kendisi...

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Birbirimizi dinleyelim.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Bostancı'dan Kartal ilçesine kadar uzanan sahil şeridi boyunca ağaç katliamı gerçekleştirdiği görülmüştür. Gülhane Parkı'nda 50 ağaç kesilmiştir. Zeytinburnu ilçesinde deprem parkındaki ağaçlar kesilmiştir.

Bu, niyetinde olanı ortaya koyma adına, yine, tarihsel bir örnek vermek istiyorum: Öyle 2019 falan değil daha gerilere gidiyor. Şu okuyacağım metni lütfen dinleyin, sonrasını ifade edeceğim. "Bir gün imar mütehassısına birinin yaptıracağı ev projesi getirmişlerdi. Mütehassıs bana geldi, Çankaya'dan getirdikleri için tasdik ettim. Fakat 'Bu sokağa dükkân yapılmayacak.' dedi. O ev şimdiki Mithatpaşa Caddesinde dükkânsız yapılmıştır fakat bir İstanbul milletvekili garaj bahanesiyle aynı sokaklardan birinde dükkân kaçırdı, bir başka milletvekili kat kaçırdı, belediye göz yumdu. Yerli imara yıllarca hâkim olanlardan biri Ankara'ya on parasız gelmişti, yüz binlerce lira kazandı ve parasını Amerika'ya aktardı. 1945'te New York'a gittiğim vakit Ankara'daki ecnebi inşaatından çalan bir hırsız mühendisle onun şirket kurmuş olduğunu öğrendim." diyerek yaşanan inşaat vurgununu gözler önüne seriyordu. Bu satırlar Çankaya, Zeytindağı gibi başucu kitaplarının yazarı Falih Rıfkı Atay'a aittir ve yine şu cümle de o kitaptandır, Çankaya kitabından: “Sabit olmuştur ki Mustafa Kemal şapka ve Latin harfleri devrimlerini başarabilecek kadar kuvvetli bir idare kurmuş fakat bir şehir planını tatbik edebilecek kuvvette bir idare kurmaya ne yazık ki muvaffak olamamıştır.”

Şimdi, yine Orhan Bey...

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Sıra Atatürk'e mi geldi?

MEHMET BAYKAN (Konya) - Falih Rıfkı diyor efendim, başucu kitabı, Falih Rıfkı'nın kitabından okudum. Burada Atatürk'e bir söz söylemiyor efendim. Atatürk'ün ülke yönetim adına kurduğu idare imar planlarında maalesef...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Siz, Sayın Başkan, çarpıtıyorsunuz, çarpıtmayın.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Efendim, başucu kitabı. Bırakın şimdi, Atatürk istismarı yapmayın! Atatürk istismarı yapmayın!

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Gökdelenleri ben yapmadım İstanbul'a.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar...

Sayın Aygun...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Arkadaşlar, Bursa Milletvekilimiz Sayın Orhan Sarıbal Bursa'da suyla ilgili yaşanan sıkıntılardan bahsetti. Orhan Bey, Bursa'da yaşanan su sıkıntısı takip ettiğimiz kadarıyla merkezî idarenin eksikliklerinden değil, Büyükşehir Belediyesinin su yönetimi konusundaki beceriksizliklerinden kaynaklandığını düşünüyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sayın Baykan, Büyükşehir kimdeydi düne kadar?

AYHAN BARUT (Adana) - Ben bir şey sorabilir miyim?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - İktidarda da aynı sorun var.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Siz bırakın bu Atatürk istismarını ve Falih Rıfkı Atay'ın kitabından iki satır okudum, tahammül edin, tahammül edin.

AYHAN BARUT (Adana) - Mehmet Bey, siz cevap makamı mısınız?

MEHMET BAYKAN (Konya) - Şimdi, efendim, gelelim eleştirilerinize.

AYHAN BARUT (Adana) - Cevap makamıysan...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Eleştirilerinize baktığımız zaman, sizin tahsislerle, sizin yeni izinlerle ilgili dile getirdiğiniz konular zaten...

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Cevap hakkımızı kullanacağız, merak etmeyin.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hadi arkadaşlar.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Sayın Başkanım, arkadaşların müdahalesi devam edecekse ara verelim biraz.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hayır.

AYHAN BARUT (Adana) - Sen konuya dönmüyorsun ki İBB'yle uğraşıyorsun, Orhan Sarıbal'la uğraşıyorsun.

Bir de cevap makamıysan da bilelim. Burada Başkan var.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Karşılıklı olmasın, sözlerimizi tamamlayalım.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Bizim burada değerlendirmelerimiz, arkadaşlar, tahsis konusu bu kanuna 1983'te girmiş, yeni gelen bir şey yok. 1983'te giren tahsis konusuyla alakalı size göstereceğim şu tabloda 2002'den sonra ormana turizm tesis izni vermekle alakalı AK PARTİ'nin verdiği kaç izin var, biliyor musunuz?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - 2018'de Sayın Baykan, 860 kilometre...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Tahmin edin bakalım, kaç izin var: Sadece 1.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Yapma ya!

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, karşılıklı olmasın.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Zatıalinize bir müdahale olduğunda hemen isyan ettiniz.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bak, ben sana rapor veriyorum.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Lütfen dinleyin bizi. Lütfen dinleyin.

Bir tane izin verilmiş AK PARTİ döneminde, turizm izni.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Zaten izinsiz yapıyorsun ki. Gel Kazdağları'nda.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Tabii, tabii; Kazdağları'nda sizin yaptığınız kaçak villaları da gösterelim, kestiğiniz ağaçları da gösterelim.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Kaç defa geldin Kazdağları'na! Kaç defa!

MEHMET BAYKAN (Konya) - Her birinizin oradaki sahip olduğu arsalardan da haberdarız Beyefendi!

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Aygun...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sataşmaya gerek yok.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Bizim ifade ettiğimiz noktada şunu net olarak söylemek isterim ki bir izin verilmişken sizin burada söylemek istediğiniz konularda sanki yeni bir izin, kanun maddesi geliyor gibi, sanki yeni bir tahsis, kanun maddesi...

AYHAN BARUT (Adana) - Evet.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Alakası yok. 1983'te çıkan Kanunda ne varsa aynısıdır.

AYHAN BARUT (Adana) - Koskoca Bakanlıktan bahsediyorsunuz, Genel Müdürlüğe indirgiyorsunuz.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Değişen şey, Sayın Başkanım, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde Millî Parklar Genel Müdürlüğünün yeni yapısının kanunda vücut bulmasıdır.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Millî Sarayları bile aldınız Meclisten.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Bir kere, kafanızın arkasındaki hep bu "Acaba mı Recep ağa mı?" düşüncelerini... Lütfen sakin olun. Her birimiz, biz de en az sizin kadar bu ülkeyi seviyoruz, bu vatanı seviyoruz, ormanları seviyoruz, dağları seviyoruz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hiç alakası yok, hiç yok.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Bu ülkenin keçilerini seviyoruz, bütün ülkeyi seviyoruz.

Sizdeki sıkıntı şudur: Bu ülke büyüdükçe -sizin hafızanız havsalanız- bu ülkenin yeni noktalarını algılamakta sıkıntı çekiyorsunuz.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Büyüdükçe batan bir ülke görüyoruz sayenizde, büyüdükçe batan bir ülke, doğru.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Bunun için de ideolojik, bunun için de pankart siyaseti yapmaya devam ediyorsunuz. Arkadaşlar, Allah aşkına, bir elektrik hattı çekiliyor, arada bir orman var. O ormanda nereden geçecek o elektrik hattı? Ya da o ormanın, o millî parkın etrafında yaşayan orman köylülerinin su, elektrik, doğal gaz ihtiyacı nereden görülecek? Bir kere daha tekrar ediyorum: AK PARTİ'nin 2002'den bu tarafa verdiği turizm izni, o da Turizm Bakanlığına plaj izni olmuşken şimdi nasıl bu Kanunun, düzenlemelerin, eskinin mevcuda uyarlamasını sanki ortalık birbirine girecek... Ya, bir millî parka HGS kaydıyla girmenin ne sakıncası var?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Zaten giriyor Sayın Baykan, zaten giriyor.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Arkadaşlar, avcılığa kayıtlı olmayan bir kişinin kaçak avdan yakalanıp onun belgelendirilmesinin ne sakıncası var? Avcılığa kayıtlı olan bir kişinin de yasak avda yakalandığında bir maçta kırmızı kart görülüp dışarıda kalıp ceza alınması gibi iki yıl dışarıda kalıp devam edecekse sisteme dâhil olarak devam etmesinin ne sakıncası var? Diğer taraftan, uluslararası örgütler bazı alanlarda avcılığın, nesillerin yürümesi adına, nesillerin korunması adına gerekli, olması gereken bir uygulama olarak görüyorken sizlerin buna karşı çıkmasını doğrusu anlayabilmek mümkün değil arkadaşlar.

Döner sermaye zaten var sistemde, yeni bir şey gelmiyor.

Lütfi Elvan Bakanımız ne güzel söylemiş, Bakanlıkta olan döner sermaye kaldırılacak, elden geldiğince olan yerlerden vazgeçilecek.

AYHAN BARUT (Adana) - Kalkıyor mu? Artıyor, her gün her yerde artıyor.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Bakanlıkta olan döner sermaye Genel Müdürlük bünyesinde devam ediyor ve üstelik ve üstelik millî parklardan elde edilen ceza, idari cezalar vesaire, bunlardan elde edilen gelirin büyük oranda yine millî parklarda kullanılması için bir yol açılıyor. Bir vatandaş gece vakti gelmiş, 4 sandalye, 2 masa, 1 çatı bir kaçak yapı oluşturmuş millî parklarda arkadaşlar. Onu ertesi gün hemen Millî Parkların görüp ortadan kaldırmasının... Bir taraftan siz "Peşkeş çekeceksiniz." diyeceksiniz, bir taraftan 4 masa, 1 sandalye, 1 çatıyla orada kendine tesis kuran vatandaşın tesisinin anında kaldırılmasına karşı çıkacaksınız. Yani bazı eleştirilerde elbette bizim değerlendirme yapmamız, bizim Kanuna imza atanlar, Kanunu çalışanlar olarak değerlendirme yapmamız, sizlerin kıymetli fikirlerini de ortaya koymanız tabii ki gerekli, tabii ki gerekli.

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Hangi fikri bugüne kadar dikkate aldınız ya?

MEHMET BAYKAN (Konya) - Ama birçok kanun görüşmesinde -Sayın Başkanım, eski dostuz- muhalefetin getirdiği öneriler Genel Kurulda dikkate alınmıyor mu?

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Ya, Mecliste hangi muhalefetin söylediğini kabul ettiniz bugüne kadar?

MEHMET BAYKAN (Konya) - Alınmıyor mu dikkate, alınmıyor mu dikkate? Vallahi, geriye yönelik birçok kanunda...

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Neyi aldınız?

MEHMET BAYKAN (Konya) - Sayın Başkanım, lütfen, rica ederim. Siz başka bir muhalefet partisinin Belediye Başkanıyken ben gelip sizin ilçenizde birçok yatırım yaptım, "muhalefet belediyesi" mi dedim?

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Mecbur yapacaksın.

MEHMET BAYKAN (Konya) - İşte, hah, hah, burada anlaşalım.

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Mecbur yapacaksın.

MEHMET BAYKAN (Konya) - Burada anlaşalım, burada anlaşalım. Beyefendi, burada anlaşalım, burada anlaşalım.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Anlatma bana hikâye!

MEHMET BAYKAN (Konya) - Bakın... (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Bitiriyorum.

Burada anlaşalım Başkanım. İşte, bir iktidar...

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Baykan, arkadaşlar...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Başkanım, bitiriyorum, müsaade edin.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Baykan, lütfen...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Müsaade edin, bitiriyorum.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen...

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Aydınlatma direklerini getirip...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Müsaade edin Başkanım, müsaade edin, bitiriyorum.

Şimdi, bürokrasinin mensubu genel müdürler, bakan yardımcıları, daire başkanları; bu arkadaşlar bu ülkenin evlatları; yanlışa onlar izin vermezler, onlar uyarırlar. Biz de o günün bürokratı olarak mecburuz tabii ki ülkemizin dört bir tarafına yatırım yapmaya.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Hikâye...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Hangi Genel Kurulda hangi maddenin uygun olanı değiştirilmedi Allah aşkına?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Öğretmenlerle ilgili bir kanun vardı, dedim ki...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Şimdi Orhan Bey bana güzel güzel bakıyor; o da biliyor Bursa'da yaşanan su sıkıntısının Belediyenin uygulamasına bağlı olduğunu, isale hattının yapılmadığını diyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bırak bu işleri!

BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - ?Ya, onunla ilgili araştırma önergesi verdim, reddettiniz. Yazık günah ya, milleti bu kadar ahmak yerine koyuyorsunuz!

MEHMET BAYKAN (Konya) - Sizleri saygıyla selamlıyorum.