KOMİSYON KONUŞMASI

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Teşekkür ederim Başkanım.

Bu söz konusu teklifle Tarım ve Orman Bakanlığının denetim ve sorumluluk boyutu genel müdürlüğe aktarılıyor yani kamunun ve TBMM'nin yani bizlerin bundan sonraki yapacağı denetimlerden kaçınma var, denetimden kaçırılıyor. Ben bunu anlamakta zorlanıyorum. Neden bir genel müdürlüğün kurulması ve denetimden çıkarılması gibi bir düşünce hasıl oldu, bunun anlatılması gerekiyor. Bir de "işletilir" ibaresini ya da "işlettirilir" demek de belirsizlik ve denetimsizlik konuları gündeme geliyor. Kamu kaynaklarının ve koruma alanlarının korunması adına teklifin bir an evvel geri çekilmesi gerekiyor çünkü tamamen bu bizim TBMM'nin de yetkisi birileri tarafından alınıyor, diyor ki: "Sen denetleyemezsin, o verilen vergilerin hakkını savunamazsın." Buradan bizim elimizden denetim yetkimizi olarak bizden bunu uzaklaştırıyorsunuz, bunu anlamakta zorlanıyorum.

Yine, bakınız, Orman Bakanlığının 68/31 sayılı Orman Kanunu'nda değişikliğe gidilerek Milli Parklar Kanunu'na tabi alanlar üzerinde bulunan yapı ve tesislerin yirmi yıla kadar kiraya verilebileceği hükmü yer almaktayken Millî Parklar Kanunu'nda her türlü altyapı, üst yapı ve diğer tesislerin bizzat Bakanlıkça işletilmesi zorunluydu, ne zamana kadar? Bu kanun çıkana kadar veya Genel Kurulda okeylenene kadar bu şekil devam edecek. Biz ne yapıyoruz? Yine bu değişiklikle beraber işlettirmeye yani özel sektöre veya başkalarına peşkeş çekeceğiz. Ya, Bakanlık yaparken başaramadı mı, beceremedi mi? Ben merak ediyorum. O zaman o bürokrat arkadaşları bizim sorgulamamız lazım. Bu kurum neden zarar etti veya zarar mı ediyor? Ki özelleştirmenin yolunu açıyoruz, "işlettirilir" diyoruz. Yine orada bitmiyor, korunan alanlar için planları uyarınca hazırlanan vaziyet planı, mimari, peyzaj alan uygulama projelerinin genel müdürlükçe gerekli gördüğü takdirde dışarıda hazırlattırılması... O zaman orada yetkili personel yok mu Sayın Vekilim? O kurumlar içerisinde bu işleri yapacak mühendis arkadaşlarımız, proje çizecek mimar arkadaşlarımız yok mu? Ben merak ediyorum. O zaman demek ki devlet bitmiş, devlet tükenmiş; bu anlam çıkıyor buradan. Neden dışarıdan hizmet almak istiyorsunuz? Neden genel müdürlüğün üzerine çıkartılarak... Ve diyorsunuz ki: "Yönetmeliklerle belirlenecek." Arkadaşlar, yönetmelikler açık, kanun net, kanunun üzerinde yönetmelik olmaz, genelge olmaz. Biz burada kanunda çerçeveyi doğru çizeceğiz ama siz hep arka kapıdan dolanmaya çalışıyorsunuz. Bakın, sorduğum sorular çok açık: Bakanlığın uhdesinde bu projeleri çizecek, plan yapacak mimar veya peyzaj mimarı, orman mimarı veya orman mühendisi yok mu? Dışarıdan hizmet alacaksınız, merak ediyorum. Bunun da açıklanmasını...

Ayrıca, bugüne kadar bu kurumları, işletmeleri işleten Bakanlığın kendisiydi. Ya, ne oldu Bakanlık işletemedi mi bugüne kadar? Ben bunu da anlamakta zorlanıyorum. Onun ötesinde, gelinen yine 6'ncı maddede Millî Park, tabiat parkları, tabiat koruma alanlarındaki planların gerektirdiği tesislerin "işlettirilir" kelimesiyle sizin beceriksizliğinizi ortaya koyuyorsunuz. Demek ki yirmi üç yılda, 2002'den bu tarafa beceriksizliğinizi, bu maddedeki yapılan değişiklikle ortaya koyuyorsunuz. Bugüne kadar bu millî parklar demek ki doğru yönetilememiş. Orman Bakanlığı veya Tarım Bakanlığı... Sayın Başkanım, sakın üzerinize alınmayın, benim anladığımı söylüyorum bir ziraat mühendisi olarak, meslektaşınız olarak ve doktorasını yapmış biri olarak. 1991 yılından beri ben ziraat mühendisiyim, 1991 yılında mesleğe girdim. Ben burada, şu anda, meslektaşlarım adına hicap duyuyorum. Demek ki benim hiçbir meslektaşım veya orman mühendisi, ziraat mühendisi, peysaj mühendisi arkadaşımın beceriksiz olduğu ortaya koyuluyor burada. Sizi bu konuda düzeltmeye davet ediyorum, bu mühendislerden, oradaki çalışanlardan özür dilemeye davet ediyorum. Çünkü buradaki maddede yapılacak değişiklik, orada çalışanları, kurumda çalışanları zayıf düşürür. Onları yetkisizlik anlamına veya bu projeyi yürütebilecek anlamını taşımıyor, onları şey yapıyorsunuz. "Siz liyakatsizsiniz, siz işe yaramazsınız, biz bu işi dışarıdan daha iyi yaptırırız..." O da yetmiyor, yine, Bakanlık, dünden bu kanun çıkana kadar kendi işletmiş. O zaman usulsüzlük mü var, bir sıkıntı mı var, bir yolsuzluk mu var, onu da açıklayın, bilelim. Neden dışarı özelleştireceksiniz. Kime, neden peşkeş çekiliyor? Bakınız, sorduğum sorular net: Bakanlık bu işleri yapamıyor mu bugüne kadar? Bu projeleri, mimari proje düzenlemelerini kendi yapamadı mı? Sayın Toy, imzada birinci sıradaki Sayın Toy, gülüyorsunuz ama bakın ne dedim?

RUKİYE TOY (Sivas) - Bir şey konuşuyoruz da.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ama gülerek konuşuyorsunuz.

RUKİYE TOY (Sivas) - Gülebiliriz, siz de gülüyorsunuz.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bakınız, ben oradaki orman mühendisi arkadaşlarımın, ziraat mühendisi arkadaşlarımın, peyzaj mühendisi arkadaşlarımın hakkını burada savunuyorum, bu insanları siz, bu çıkardığınız maddeyle diyorsunuz ki: "Siz beceriksizsiniz, siz yetkisizsiniz, siz yapamıyorsunuz; ben dışarıdan, özel şirketlerden paramı basarım, ben bu hizmeti alırım." Arkadaşlar, o zaman Bakanlığı kapatın, Bakanlığı kapatın. Tarım ve Orman Bakanlığını, Orman Genel Müdürlüğünü kapatın o zaman.

Ondan sonra, diğer bir konu da demek ki bugüne kadar bu kurumları siz işletememişsiniz ki o çıkıyor ortaya, diyorsunuz ki "Ben bunu çalıştıramıyorum, ben bu işi yapamıyorum, yapamadığım için ben bunu özelleştireceğim." Ya, arkadaşlar, kendinize gelin, kendinize gelin. Verdiğiniz yer çocuklarımızın geleceğini biz burada yok ediyoruz, börtü böceğin hakkını burada yok ediyoruz. Onun için, acil olarak sizden istirhamım, masanın karşısında olan, şu anda iktidar partisinin temsilcilerine ve Cumhur İttifakı'nın temsilcilerine sesleniyorum: Elinizi vicdanınıza koyun, eğer bir ziraat mühendisi, bir peyzaj mühendisi, bir orman mühendisi, bu işleri bugüne kadar yapamadıysa onun sorumlusu ben değilim. 2002'den beri yöneten kim varsa iktidarda, sorumlusu o. Ama o mühendislere o diplomayı...

MEHMET BAYKAN (Konya) - Başkanım lütfen, olmayan şeyleri konuşuyor.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Dinleyelim arkadaşlar.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bakınız, Sayın Baykan, bu madde hassas bir madde ve aynı zamanda "İşletemedik, biz beceremedik, elimize yüzümüze bulaştırdık, bunu özelleştireceğiz." diyorsanız kolay gelsin sizlere. Biz bu maddenin çekilmesinin tarafındayız.

Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.