KOMİSYON KONUŞMASI

EROL KELEŞ (Elazığ) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyeleri, çok Kıymetli Ersin Hocam; ben de hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum. Barış kardeşime ve kıymetli eşine de hoş geldiniz diyorum. Sizi burada görmek gerçekten bizi ziyadesiyle mutlu etti. Bu arada, Sağlık Bakanlığından gelen misafirlerimiz de var, onlara da hoş geldiniz diyorum.

Tabii, aslında ben de Sayın Bakanımızın dediği gibi normalde konuşmanın sunumla ilgili olması gerektiğini düşünüyorum ve burada benim konuşmak istediğim konu da sunumla ilgili. Tabii, Bakanım birçok şeyi söyledi ve bunu söylerken de Sayın Vekilime de ben söyledim, sonuçta tabii yapılan büyük şeyler var, çok güzel gelişmeler var ama daha fazlası olmalı mı? Tabii ki daha fazlası olmalı, zaten bu komisyonların, bu çalışmaların da temel amacı budur, görünen sıkıntıları değerlendirmek. İşte, yaz ayında iki ay boyunca Elâzığ'da engelli sivil toplum kuruluşlarıyla, bire bir engellilerle, ev ziyaretleriyle onların sıkıntılarını, dilek ve temennilerini ben de bir rapor hâlinde inşallah Sayın Başkanım size sunacağım.

Hocam, sunumla ilgili şunu söyleyeceğim: Tabii, ICD kodu biz hekim olarak gerçekten çok yakından takip ettiğimiz bir konu ama ICF koduyla ilgili gerçekten şimdi şöyle düşünmek lazım: Siz sunumunuzda da önce bir hastalığın tanımını yaptınız, daha sonra bir zedelenmeden, daha sonra da bir yetersizlikten bahsettiniz ve bunların toplamında da işlevsellikten yani ICF'ten bahsettiniz. Tabii, hastalık vardır ama hastalıktan daha ziyade hasta vardır ve her hastalığın, her hastada seyri aynı değildir. Mesela, buna örnek şunu gösterebiliriz: Diyabet hastaları vardır ama her diyabetli hastada nefropati gelişmez yani böbrekler etkilenmez, retinopati gelişmez, göz etkilenmez. Bugün baktığımızda, aslında Sayın Bakanımın da söylediği "Bu ICF'nin normalde raporlamaya ne kadar katkısı var?" sorusunda bu bazı hastalıklarda gerçekten yerini bulmuş. Mesela, diyabetli bir hastanın almış olduğu oran ile diyabetin sebep olduğu beraberinde nefropati var ise o oran aynı değil, bu uygulamaya geçmiş. Tabii, burada pratikte bu ICF'nin uygulanma düzeyinin de gerçekten arttırılması ve bütün oranlara da yansıtılması gerekiyor. Tabii, burada bence en önemli noktalardan biri, özellikle siz de söylediniz, hasta bir çocuk, engelli bir çocuğumuz hastaneye başvurduğu zaman ÇÖZGER raporu için önce bir hastanede rapor değerlendiriliyor, bu değerlendirme sonrasında "Özel eğitime ihtiyaç vardır." eğer işaretlenmiş ise o kişi beraberinde nereye gönderiliyor? Özel eğitim için RAM dediğimiz rehberlik araştırma merkezine gönderiliyor. Rehberlik araştırma merkezinde de bizim psikologlarımız var, onlarda bu hastalığa göre modüller var ve bu modüllerin süreleri var ve bu sürelere göre de bunlara eğitim planlanıyor. Benim aslında size sormak istediğim konu şu: Rehberlik araştırma merkezlerinin sizce eksiklikleri var mı? Bu eksiklik hem yönetimsel hem işlevsel açıdan, buna bakmak lazım. Mesela, bir hekimin vermiş olduğu bir rapor RAM'a gittiği zaman oradaki arkadaşlarımızın, psikologların bu raporu değerlendirme konusundaki yeterlilikleri ne kadar, bu değerlendirme nasıl? Biz RAM'ı geliştirmek için, rehberlik araştırma merkezini geliştirmek için neler yapabiliriz, ne gibi katkılar sunabiliriz, bunu sormak istiyorum.

Tekrardan sunumumuz için de çok teşekkür ediyorum.