KOMİSYON KONUŞMASI

RECAİ BERBER (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Ben de herkesi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Verilen bilgiler için de arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Tabii, öncelikle, sözlerime başlamadan önce yine gerçekten dün menfur, kalleşçe bir saldırıyla bir yandan kolluk güçlerimizin sorunlarını veya bununla ilgili Türkiye'deki sorunları daha bir disipline alacak kanunla ilgili görüşme yaparken bir yandan da böyle bir vahşi saldırıda yine maalesef şehitlerimiz oldu, görevlilerimiz orada görevlerinin başında fedakârca görevlerini yaparken maalesef böyle bir acıyı tekrar yaşattılar. Bunu yapanları lanetliyoruz, kınıyoruz. Ama tabii onlarla ilgili de herhâlde daha başka düzenlemeler, tedbirler gerektiğini kanaatimi belirtmek istiyorum öncelikle. Yani sadece Nasreddin Hoca'nın hikâyesindeki gibi taşları bağlayıp itleri salmanın... Yani bir dengeye kavuşturmak gerektiğini düşünüyorum yoksa, aksi takdirde, Avrupa normları filan derken özel şartlarımızı göz ardı edip ondan sonra da milletin, vatandaşın güvenliğini de her türlü tehlikeye açık hâle getirmek de maalesef önemli bir sorun şu anda.

Ben tabii -arkadaşlarımız bu kanunla ilgili bilgi verdiler- iki şeyi öğrenmek istiyorum. Burada gerçekten, bir kere, icranın içindeki yani ilgili kurumların temsilcileriyle oluşan bir kurul değil. Bu anlamda kısmen bir komisyon, adı üstünde komisyon ama biraz tarafsız daha doğrusu bağımsız bir komisyon oluşturulma gayreti var görünüyor burada. Ama şunu da ben sormak istiyorum: Şu anda bu şikâyet ve sorunlarla ilgili nasıl bir mekanizma işliyor? Yani sanki hiçbir mekanizma yok da biz yeni, ilk defa bunu düzenliyoruz gibi bir hava oluşmuş. Yani şu anda, herhâlde kolluk güçleriyle ilgili ya da bu tip disiplin ve cezalarla ilgili soruşturmalar vesaire, yıllardır yapılan bir mekanizma var. Burada ne gibi tıkanıklıklar var; bizim bu mekanizmamızın, bu sistemimiz, mevcut, şu andaki sistemimiz Avrupa Birliğiyle nerelerde ayrışıyor, nerelerde çakışıyor, önce bunun bir mevcut fotoğrafını görmemiz lazım. Sonra da bu düzenleme bizi bu anlamda ne kadar bu uluslararası standartlara yaklaştırıyor? Ben Avrupa Birliğinin komisyon üyesi olarak incelemiş değilim. Avrupa Birliği ülkelerinde böyle bir komisyon mu var yoksa kurul mu var; bu tip değerlendirmeler veya soruşturmalar orada nasıl yapılıyor? Her ülkede aynı standartta ve aynı sistem şeklinde olduğunu da zannetmiyorum zaten. Her ülkenin kendi yüzlerce yıllık geleneği içinde oluşmuş kurulları vardır muhtemelen.

Dolayısıyla bu iki hususa eğer arkadaşlarımız bir açıklık getirirse... Bizim burada yapmak istediğimiz de hangi konumda olacağımız. Bunu yaptığımız zaman Avrupa Birliği içindeki hangi ülkelerle veya genel standartla ne kadar yakınlaşmış olacağımızı görmüş oluruz diye düşünüyorum. Ancak her halükârda, gördüğüm kadarıyla bu komisyonda bulunan 2 dışarıdan üye var, bir tanesi üniversite akademisyeni olarak biri de avukat olarak ve bunların siyasi geçmişlerinin, herhangi bir siyasi partiyle ilişkilerinin olmaması gerektiği de belirtilmiş. Dolayısıyla burada toplam üye sayısı da çok olmadığı için belki bu üye sayısının, 3 kişilik üye sayısının -bir tanesi bakanlıklar tarafından öneriliyor- barolar tarafından da önerilmesi acaba tartışıldı mı? O açıdan da bunu bir sormak istedim.

Teşekkür ederim.