| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin Başvuru Usulüne İlişkin İhtiyari Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/322) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 24 .03.2016 |
TALİP KÜÇÜKCAN (Adana) - Evet, ben de diğer arkadaşlarım gibi çocuklara yönelik bu istismar günahını ya da barbarlığını kınıyorum. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dine, hangi mezhebe, hangi görüşe mensup olursa olsa çocukların bu şekilde istismarı asla ve asla kabullenilemez ve en şiddetli bir şekilde cezalandırılmalı. Sadece çocuğa tacizde bulunan değil, eğer varsa ihmal, şikâyetlerden sonra denetim eksiliği gibi konular, bunlar da elbette göz önünde bulundurulmalıdır. Sorumlu olan herkes zincirleme bir şekilde cezalandırılmalıdır. Ancak, bu yapılırken, sosyal yardımlaşma kurumlarını, kurumların bizatihi kendilerini yıpratmamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ister muhafazakâr olsun, ister seküler kesimden olsun, ister liberal kesimden olsun bu sosyal yardımlaşma kurumları devletin yetmediği, devletin imkânlarının kısıtlı olduğu yerlerde, toplumun özellikle belirli kesimlerine -daha yoksul, belki daha ihtiyaç sahiplerine- çok ciddi yardımlar yapıyorlar. Bunlar, eğitim, kültür, barınma gibi konulardır. Dolayısıyla, bu, sosyal yardımlaşma ruhunu zedeleyici, sosyal sosyal yardımlaşma kurumlarını itibarsızlaştıracak bir şekilde değil, ama gerçekten de çocuk istismarını ve buna benzer işte "pornografi, sosyal medya, İnternet" gibi sahalarda biraz denetimi artırıcı, daha geniş kapsamlı bir politika üzerinde durmak gerektiğini düşünüyorum. Yani, şehirler, isimler, vakıflar, bu anlamda tek tek önemli değil ama çok daha geniş kapsamlı, bunlar bizim için belki de uyarıcı sinyaller, o nedenle, ben, bu bağlamda, İnternetin, sosyal medyanın çok daha sıkı bir denetim altlına alınmasını... Çünkü bunlar üzerinde çok ciddi bir şekilde çocuk istismarları söz konusu, sadece bu vakıfların yurtlarında kalanlar değil. Bu genel çerçevede, ben, muhalefet partilerinin de, iktidar partisinin de aynı düşündüğünü, aynı yerde olduğunu düşünüyorum çocuklarımızın korunması söz konusu olduğunda. Bunu bir siyasi çekişme malzemesi yapmamak gerektiğini, polemik yapmamak gerektiğini düşünüyorum. O nedenle, ortak bir akılla çocuklarımızın daha iyi bir şekilde korunması, ama bu yapılırken de çocuklara, gençlere, kadınlara çeşitli şekillerde hizmet sunan vakıfların, derneklerin, kurumların da desteklenmesi gerektiği kanaatindeyim.
Teşekkür ediyorum.