| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .11.2025 |
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Teşekkürler.
Bakanlığınızın internet sitesinde bir sekme var Sayın Bakan. O sekmede "Neden Türkiye'ye yatırım yapılmalı." yazıyor, İngilizce yazmışsınız. Maden Yatırım Rehberi var burada. Bu yatırım rehberinde madenlerimiz tek tek işaretlenmiş, bütün yer altı kaynaklarımız haritalandırılmış. Altın, bakır, gümüş ne varsa, ne kadar rezerv var, nasıl ulaşılır, hepsi yazılmış. Yetmemiş, bir de not düşmüşsünüz oraya. "Daha keşfedilmeyi bekleyen onlarca rezervimiz var." diye. Ülkenin zenginliklerini yabancı tekellere yatırım kataloğu olarak sunup, sonra çıkıp bize yerlilik, millîlik masalı anlatıyorsunuz. Bakın, ne yazıyor bu katalogda: "Jeofizik haritalar hazır", "koordinatlar açık", "vergi muafiyeti", "ruhsat kolaylığı", "elli yıllık garanti", "Kârınızı maksimum düzeye çıkarın." özcesi "Kaynaklar bizden, garanti bizden, kâr sizden." demişsiniz. Bu, açık bir biçimde sömürge madenciliğinin, emperyalist yağmacılığın en yalın hâli. Bakın, bu katalogda örnek gösterdiğiniz şirketlerden bir tanesi İliç katili Kanadalı şirketin ortağı Anagold. Şimdi, aynı şirket, yüzde 71'i maden şirketlerine ruhsatlandırılmış olan Artvin'e 495 futbol sahası büyüklüğünde yeni bir maden açmaya hazırlanıyor. Ülkeye yabancı sermayeyi çekmek için gerçekten müthiş bir davetiye olmuş. "3 kuruşa al, siyanürü sal, işçiyi katlet, doğayı kır, memleketi sömür, sana hiçbir şey olmaz, üstüne sana yeni yerler verelim." demişsiniz bu katalogla. "Bu ülke sizindir." demişsiniz. Talan serbest, hesap yok. Vallahi, bundan daha iyi bir yatırım teşviki, daha iyi bir motivasyon hakikaten bulunamazdı sizi tebrik ediyoruz. Katalogda sadece madenler değil, işçiler de pazarlanıyor Sayın Bakan. Bakın, ne yazıyor katalogda: "Ortalama yaş 33. Genç, dinamik, verimli iş gücü yani bol, ucuz, itiraz etmeyen işçilerimiz var; gelin, sömürün." demişsiniz. Soruyoruz size: Gerçekten bir iktidar halkını nasıl böyle pazarlar ya, nasıl böyle bir kataloğun içerisinde pazarlama unsuru olarak insanları insan kaynağı olarak böyle yazar.
Şimdi, "Gabar'dan yılda 2 milyar dolar değerinde petrol çıkarıyoruz." diye övünüyorsunuz. "Bizim petrolümüz." dediğinizi Amerikalı şirketler çıkarıyor Sayın Bakan. Kaynak halkın, kazanç Amerikan sermayesinin. Gabar'da işçiler köle gibi on iki saat çalıştırılıp 25-30 bin lira bandında ücret alıyor ve itiraz ettiklerinde onlara "Kapı orada, güle güle." deniyor. Maden şirketlerinin talan ettiği yerlerde Türkiye Cumhuriyeti'nin çalışma hukuku işlemiyor Sayın Bakan ve itiraz edene "Defol git." diyenler, bu ülkede bize bağımsızlık masalının anlatılmasına da bence izin vermiyorlar çünkü işçiler bu topraklarda yabancı şirketin kölesi olmuş durumdalar.
Şimdi yeni gözde, nadir toprak elementleri. "Beylikova'da 694 milyon ton rezerv bulundu." diye övünüyorsunuz ama bu rezervleri işleyecek teknoloji, laboratuvar, rafineri kapasitesi Türkiye'de yok. Amerika, Ukrayna'nın madenlerine el koyarken Türkiye Beylikova'daki rezervleri Amerika pazarlık masasına koyuyor. Bakın, sömürge valisi gibi "Bizde ham madde var, sizde teknoloji var; gelin, üstüne konun." diyorsunuz, üst bağımlılığı büyütüyorsunuz. Üstelik sonunda asidik sular yer altına sızacak, radyasyon riski artacak, tarım bitecek, cevheri sömürecek, çöpü buraya bırakacak, kâra el koyacaklar. Ülke, Çin'in kanser köylerine, Kongo'nun çocuk işçi madenlerine dönecek, Beylikova madeninin çamurunda boğulacak. Size sormak istiyorum: Siz daha meslek hastalıklarının bile kayıt altına alınmadığı, iş cinayetlerinde dünya rekoru kıran bir düzende ÇED raporunu şirketin kendisi yazarken, grev hakkı yasaklanırken, radyoaktif NTE sahasında işçi, halk, doğa nasıl korunabilir? Sizin maden patronu vekilinizin kimyasal atık havuzu taştı, suya toprağa karıştı, o vekilin imzasıyla Maden Yasası getirdiniz, bu halk size niye güvensin? Emperyalist ham madde zincirine eklemlenmek için bu ülke kaynakları peşkeş çekiliyor. Bu bütçe uluslararası sermayenin ham madde açlığını doyurmak uğruna ülkenin tüm varlıklarını emperyalistlerin talanına açan yeni sömürgeci düzenin kataloğudur. Bu kataloğu da, bu katalogla ülkeyi peşkeş çeken bu bütçeyi de kabul etmiyoruz, yoksullaşan enerji maden işçileri de kabul etmiyor, katledilen doğa da kabul etmiyor, yerinden yurdundan edilen köylü de kabul etmiyor; elbette biz de kabul etmiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) MEHMET MUŞ (Samsun) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Rıdvan Uz...
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Çorum'dan Antep'e, Denizli'den, Dersim'e, Artvin'den Hatay'a her yerden bu sömürge madenciliğine karşı yükselen sesi eminim, siz de duyuyorsunuz, kulaklarınızı kapatmayın Sayın Bakan!