MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli katılımcılar, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Türkiye'nin önemli bakanlıklarından birisinin bütçe görüşmelerindeyiz. Bir önceki bu Bakanlığın bütçe görüşmelerine de bizzat katılmıştım çünkü hem bölgemizi hem de özellikle Şırnak'ı ilgilendiren konularla göbekten bağlı bir Bakanlık. Sayın Bakan her sene bütçe görüşmelerinde Şırnak'ta çıkarılan petrolden bol bol bahsediyor. Bu yıl içerisinde de bol bol bilgilendirmeler yaptı, devamını sürdürdü. Şırnak'a her geldiğinde "Şırnak refaha kavuştu. Gabar'da petrol üretimi her geçen gün artıyor, bölgede yeni iş imkânları söz konusu, sanayi gelişecek ve nihayetinde Şırnak kalkınacak." diyor. Sihirli sözcükler gerçekten, hoş sözcükler ancak bizim açımızdan bu sözcükler sadece ve sadece aldatmacadan başka bir şey değil, onu özellikle belirtmek istiyorum. Yani şunu belirtmekte fayda var: Yıllardır halk bu söylemlerle kandırılıyor. Ortada ne bir zenginleşme var ne de refaha kavuşmuş olan bir halk. Ortada yalnızca kaynakları sömürülen bir coğrafya, doğası talan edilen bir bölge ve enerji kaynaklarının bolca varlığına rağmen 21'inci yüzyılda hâlâ elektriğe tam anlamıyla ulaşamayan bir toplum gerçekliği söz konusu. Sayın Bakan, geçenlerde Şırnak'taki Gabar petrol sahalarından 3 milyar dolarlık devasa bir üretim gerçekleştirildiğini söyledi. Bu üretim hâlâ devam ediyor, onu da özellikle kesintisiz devam ettiğini de belirtti. Ben de merak ediyorum, Şırnak halkı da merak ediyor. Gerçekten bu 3 milyar doların Şırnak gençlerine, kadınlarına, halkına ne tür bir katkısı var; gerçekten merak ediyoruz.

Şırnak, illerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasında 78'inci sırada. Bu Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının raporu, yıllardır da değişmiyor bu sıralama maalesef. Şırnak'ta işsizlik had safhada, Şırnak bütçeden faydalanmıyor, sadece doğası yok ediliyor, ağaçları kesiliyor, ekosistemi bozuluyor ve havası kirleniyor. Yani bizim açımızdan hiçbir olumlu durum söz konusu değil. Gabar petrol sahalarında 3.500 kişilik istihdamdan söz ediliyor, o da şaibeli. Taşeronlaşma, güvencesiz çalışma koşulları, günlük 100 bin varil baskısıyla gece gündüz çalıştırılan, sendikal hakları yok sayılan, sömürülen emekçiler var burada. İşe alım süreçleri zaten şeffaf değil yani bu noktada elle tutulur, olumlu anlamda somut bir durum yok ortada. Hâl böyle iken burada dile getirilenler, kamuoyuyla iletilen durum aldatmaca dışında bir gerçeklik sunmuyor bizlere.

Değerli milletvekilleri, sınır kapısıyla, dağlarından çıkarılan petrolle ekonomiye milyarlarca dolar kazandıran Şırnak'ın en büyük sorunlarından biri enerji ve elektrik, en büyük sorunlarından birisi DEDAŞ maalesef. Bu ülkede kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi sonrasında belki de en büyük sorun, sıkıntı enerji alanında yaşanıyor. "DEDAŞ" adlı özel şirketin yapmadığı usulsüzlük kalmadı. O kadar çok örnek var ki arkadaşlar da bahsetti, özellikle bölgeden arkadaşlar. En çarpıcı bazı örnekleri sizlere sunmak istiyorum, bu konuda da tabii ki uzman olmaya da gerek yok. Sayın Bakanım, dere yatağına kök trafo konur mu Allah aşkına? Yani aklınız, hafızanız alıyor mu? Allah korusun, böyle bir yerde, olası bir sel felaketinde olacakları hakikaten düşünmek bile istemiyorum çünkü daha önce bu dere yataklarında, Silopi'de sel felaketi yaşanmıştı ve birçok yurttaş yaşamını yitirmişti. Aynı şekilde görüyorsunuz, okul bahçesi, çocuklarımızın oyun alanı; burada da bir tane kök trafo kurulmak isteniyor yani böyle bir şeye gerçekten izin verilmemeli. DEDAŞ bu cüreti nereden alıyor? Bu yanlış bilgiyi de özellikle kurumlar üzerinden de gerçekleştiriyor. "Şuraya kuracağım." diyor, daha sonra farklı bir yere kuruyor. Yani kurumları da aslında bir nevi kandırmaya çalışıyor. Tabii ki ben hayali faturalardan da elektrik kesintilerinden de yüksek gelen faturalardan da bahsetmek istemiyorum, herkes bunu zaten biliyor. Bir de 83 tane Şırnak köyümüze, köy muhtarına milyonlarca TL'lik borç çıkarılmış, özellikle o köylere su sağlayan pompa istasyonlarının ödenmeyen elektrik borçları.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Teşekkür ediyorum.

MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Yani bu, izah edilemez, gerçekten bizim açımızdan feci bir durum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Erbaş...

MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - DEDAŞ bir işkenceye dönüşmüş durumdadır.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Ahmet Erbaş, buyurun.

MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Sayın Bakanın bu noktada el atması gereklidir.

Teşekkürler.