| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 07 .11.2025 |
AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri; enerji bu ülke için sadece arz-talep dengesi değil bağımsızlık, kalkınma ve toplumsal adalet meselesidir. Bu yüzden bugün tartıştığımız bütçeye siyasi değil teknik bir soru soruyoruz Sayın Bakanım: Bu bütçe Türkiye'yi dışa bağımlılıktan çıkarıyor mu çıkarmıyor mu? Bakanlığınızın ve bağlı kurumların kendi belgeleriyle konuşmak gerekirse, Bakanlığınızın 2024 Faaliyet Raporu ve Stratejik Planı, 2024'te enerji ithalat faturasının hâlâ onlarca milyar dolar seviyesinde olduğunu, toplam arzda dışa bağımlılığın yüksek seyrini koruduğunu ortaya koyuyor. 2024-2028 Strateji Planı'nızda dahi dönem sonunda tam bağımsızlıktan değil ancak sınırlı bir iyileşmeden söz ediyorsunuz yani resmî belgelerinizin dili açık. "Tam bağımsızlık" bir hedef olarak bile yazılmamışken bugün bu bütçe üzerinden "Tam bağımsızlığa emin adımlarla gidiyoruz." diyorsunuz; sorunumuz burada başlıyor.
Doğal gaz tarafında tablo çok daha çarpıcı. EPDK 2024 Faaliyet Raporu'na göre Sakarya gaz sahasından 2024 boyunca ulusal sisteme verilen gaz miktarı yaklaşık 2,26 milyar metreküptür, aynı yıl toplam tüketim 53 milyar metreküpü aşmaktadır yani Sakarya bugünkü hâliyle tüketimin yalnızca küçük bir bölümünü karşılamaktadır. MAPEG ve Bakanlık belgelerinde yer alan hedeflere baktığımızda 2028 ufkunda dahi yerli gaz üretiminin toplam tüketimi sınırlı bir oranda karşılayacağı kabul ediliyor. Bu gerçek ortadayken Sakarya üzerinden oyun değişti, bağımlılık bitti izlenimi vermek kendi resmî projeksiyonlarınızla bile çelişmektedir.
Madenciliğe gelecek olursak... Sunumda "Madenciliği 4,5 kat büyüttük." diyorsunuz. MAPEG'in stratejik planı ve faaliyet raporu ise madenciliğin millî gelir içindeki payını 2028 için yüzde 2 hedeflerken 2024 gerçekleşmelerinin bu hedefin belirgin şekilde gerisinde kaldığını gösteriyor yani hacim, kur, enflasyon üzerinden anlatılan bir büyüme var fakat ekonomideki ağırlığı, katma değeri hedeflenen düzeye ne yazık ki çıkamamış; kendi performans göstergeleriniz siyasi söylemi doğrulamıyor. EPDK cephesinde ise enerji destekleri ve piyasa sonuçları arasında makas daha dikkat çekici. Bir yandan 100 milyarca liralık destek kalemleri "Faturaları hafiflettik." başlığı altında toplanıyor, diğer yandan EPDK raporlarına 100 bini aşan tüketici şikâyeti ve artan piyasa gerilimleri kayda geçiyor. Enerji piyasasında gerçek rekabet ve öngörülebilirlik sağlanmadan destek yükünü kurum kurum dolaştırıp tek kalemde vatandaşa "destek" diye sunmak ithalata dayalı maliyeti gizlemekten başka bir işe yaramıyor.
Kritik madenler, nadir toprak elementleri, bor ve lityum konusunda da benzer bir tablo var. Stratejik Plan ve Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu belgeleri bu alanları öncelikli ilan ediyor ancak bütçede ayrılan kaynaklar ve gerçekleşmeler bu önceliğin hâlâ laboratuvar ve pilot tesis ölçeğinde kaldığını bizlere gösteriyor yani yüksek perdeden konuşulan stratejik hamleler bu bütçede somut sanayi politikası olarak vücut bulmuyor, bulamıyor.
Tüm bu başlıkları yan yana koyduğumuzda karşımıza çıkan resim şudur: Bu bütçe konuşmalarda tarif edilen tam bağımsız, yüksek teknolojili, katma değerli enerji ekonomisini finanse etmiyor; bu bütçe dışa bağımlılığı azaltan yapısal dönüşümü değil mevcut ithalat rejimini ve fiyat baskısını yönetmeyi finanse ediyor. Kendi resmî belgeleriniz petrol ve doğal gazda uzun yıllar sürecek dışa bağımlılığı, yenilenebilir de sınırlı artış hızını, madencilikte hedeflerin gerisinde kalındığını, nükleerde ve kritik madenlerde gecikmiş ve düşük ölçekli bir yürüyüşü zaten itiraf ediyor.
Biz, bugün, burada bir tercihi tartışıyoruz: "Türkiye enerji politikasını rakamlarla süslenmiş bir anlatı üzerinden yürütecek, yoksa kendi resmî raporlarının söylediği gerçeklerle yüzleşip buna uygun bir bütçe ve strateji mi inşa edecek?" Bu bütçe ikinci yolu seçmediğini bizlere çok açık gösteriyor. Bu nedenle, her zaman olduğu gibi yine "ret" vereceğiz bütçenize.
İyi akşamlar diliyorum.