| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 11 .11.2025 |
SELMA ALİYE KAVAF (Manisa) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, Komisyonun değerli katılımcıları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2026 yılı bütçe gerekçesinde yer alan istihdam ve sosyal güvenlik projeksiyonunu değerlendirmek üzere söz aldım. Bu çerçevede hazırladığınız metni incelediğimde bazı tutarsızlıklar ve kaygı verici projeksiyonlar gördüm. Bunları Komisyonun dikkatine sunmak istiyorum.
Öncelikle belirtmeliyim ki sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliği hepimizin ortak sorumluluğu, 16 milyonu aşkın emekli ve hak sahibi vatandaşımızın geleceği. TÜİK'in 27 Ekimde açıkladığı en güncel verilere göre Eylül 2025 itibarıyla istihdam oranımız yüzde 48,9. İstihdam edilenlerin sayısı 32 milyon 491 bin kişi. Bir öncekine göre 200 bin kişilik azalma var. İş gücüne katılım oranını yüzde 53,5. Bütçe gerekçesindeki hedeflerle karşılaştırıldığında 2025 için istihdam oranı hedefi yüzde 49,7, gerçekleşme tahmini yüzde 49,1. Güncel veri yüzde 48,9 yani hedeften 0,8 puan uzaktayız. İş gücüne katılımda hedef yüzde 55, gerçekleşme yüzde 53,7, güncel veri yüzde 53,5. Kadın istihdamında hedef yüzde 38, gerçekleşme tahmini yüzde 36,5, 1,5 puanlık sapma var. Bu rakamlar bize şunu söylüyor: Çalışan sayısı beklenenin çok altında. Dolayısıyla, sosyal güvenlik sistemine prim ödeyen aktif sigortalı sayısında da beklenen artış sağlanamıyor. Sosyal güvenlik tarafına baktığımızda, Mart 2025 verilerine göre 16 milyon 859 bin pasif sigortalı bulunuyor. Yaşlılık aylığı alan emekliler 12 milyon 172 bin kişi, ölüm aylığı alan hak sahipleri 4 milyon 352 bin kişi. 2020'de toplam emekli sayısı 13 milyon civarındaydı, beş yılda yaklaşık 4 milyon kişi artmış, yıllık ortalama 800 bin yeni emekli demek bu. SGK'nin 2025 verileri aktif-pasif oranının 1,62ye gerilediğini gösteriyor, transferlerle bu oran 1,75e kadar çıkıyor. Bütçe gerekçesinde SGK'ye yapılacak transferlerin gayrisafi safi yurt içi hasılaya oranının 2025'te yüzde 3,4'ten 2026'da yüzde 3'e, 2027'de yüzde 2,9'a, 2028'de yüzde 2,8'e düşürüleceği öngörülüyor. Dört yılda yüzde 18'lik bir azalma planlanıyor. Bir tarafta istihdam hedeflerine ulaşılamıyor öte tarafta emekli sayısı artıyor ama sisteme ayrılan payı küçülüyor. Bu denklem nasıl çalışacak? "Yük olmaya başladılar, artık ölsünler." dediğiniz emeklilere maaş ödememeyi mi düşünüyorsunuz? Temmuz ayındaki artışla en düşük emekli aylığı 16.881 liraya yükseldi, asgari ücret 22.104 lira. 2003'te ortalama emekli aylığı asgari ücretin yüzde 36 üzerindeyken bugün yüzde 22 altına gerilemiş durumda. 2002'de çalışan veya iş arayan emeklilerin oranı yüzde 36,6, 2024 ayı aralık ayı itibarıyla bu oran yüzde 65,7 yani emeklilerimizin üçte 2'si emekli aylığıyla geçinemediği için tekrar çalışmak zorunda kalıyor. Millî gelirden alınan paya bakarsak, 2002'de 5,9 milyon emekliye gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 4,61'i ayrılıyor. Bugün 16 milyona yakın emekliye gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 6'da 1'i ayrılıyor. İlk bakışta oran artmış gibi görünüyor ancak emekli sayısı neredeyse 3 katına çıkmış. Eğer 2010'daki emekli başına gayrisafi yurt içi hasıla payı korunmuş olsaydı bugün bu oranın yüzde 10,6 civarında olması gerekirdi yani emekli sayısı artıyor ama emeklilerin millî gelirden aldıkları pay orantılı olarak azalıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELMA ALİYE KAVAF (Manisa) - Diğer taraftan, sistemin yıllardır kanayan yarası hâline gelmiş karma emekli aylığı hesaplama sistemi ciddi adaletsizliklere yol açıyor. 2000 öncesi emekli olanlara intibak yapıldı ama 5 milyon emekliye yapılmadı.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Teşekkür ederiz Sayın Kavaf.
SELMA ALİYE KAVAF (Manisa) - Son bir cümlem var, onu söylemek istiyorum.
Bir tarafta istihdam hedeflerine ulaşılamıyor, diğer yandan emekli sayısı artıyor ama sosyal güvenliğe ayrılan pay azalıyor. Bu, sürdürebilir bir durum değil ancak izaha muhtaç bir durum ama hazırlanmış bütçede bunun izahı yok. Sayın Bakanın itirafı var "Çok şükür emeklilerin maaşını zor da olsa ödüyoruz." diyor. Diğer taraftan, tasarrufu nereden sağlayacaksınız? "Sosyal yardımlardan, emeklilerden ve asgari ücretlilerden." diyor ama köprü, yol, otoyol müteahhitlerinin milyarlarca liralık vergi borcu siliniyor.