KOMİSYON KONUŞMASI

AYLİN YAMAN (Ankara) - Sayın Başkan, Sayın Bakan; Komisyonu saygıyla selamlıyorum.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi büyük bir bütçeyi yöneten bir Bakanlığın çok daha farklı performans göstergeleri ve hedefleri olması beklenirdi. Performans göstergelerinin ölçülebilir, ulaşılabilir ve gerçekçi olması önemlidir. Örneğin, çocuk işçiliğiyle mücadele kapsamında ulaşılan çocuk sayısı hedefi, gerçek sayı 1 milyonu geçmiş olmasına rağmen 2024'te sadece 66 bin çocuğa ulaşılmış, 2025 ve 2026 yıllarında 30 bin hedeflenmiş. Daha birkaç gün önce Dilovası'nda yaşanan korkunç iş cinayeti bizlere yine vicdani sorumlulukları, emek sömürüsünü, kayıt dışı çalıştırmanın acımasız yüzünü gösterdi.

İstihdam başlığına gelecek olursak, işsizlik oranı bu yıl için yüzde 8,5 olarak verilmiş, 2026 için yüzde 8,4 hedeflenmiş; kim inanır buna? Geniş tanımlı işsizlik şu an yüzde 32'lerde. Ayrıca, bu konuda yapılan projeler, toplantı sayıları gibi subjektif başlıklar hedef olarak konulamaz. Üstelik, her yıla iki toplantı koymuşsunuz; her yıl 2 toplantı yaptığınızda başarılı mı sayacaksınız kendinizi?

Kadın istihdamını teşvik edecek hiçbir gösterge göremedim ben. Örneğin, kadına yönelik görmek istediğim doğum borçlanmasında -ki erkekler için askerlikte var- sigorta öncesi doğumları kapsamayan kural çok sayıda sigortasız çalışan kadın için hak kaybı demektir. Ayrıca bu durum düşen doğurganlık hızına olumsuz etki yapmaktadır; doğum için işe başlamayı bekleme, ikinci çocuk isteğini öteleme gibi.

Çalışma Hayatı ve Sosyal Diyalog Programı altında bir hedefimiz de mevsimlik tarım işçisi sayısı. Ben buradan mevsimlik tarım işçisi sayısını artırmak mı istiyorsunuz yoksa azaltmak mı istiyorsunuz hiç anlayamadım. 2024'te 87 bin mevsimlik tarım işçisi olmuş, 2025'te 65 bin hedeflemişsiniz, 2026'da 70 bin hedeflenmiş. Bizim daha çok bu işçilerin taşıma, barınma, sosyal güvence, eğitim, sağlık, temizlik, beslenme gibi konulara yönelik hedef koymamız gerekir, sayıya yönelik değil.

Mobbing kaynaklı başvuru sayısı... 2024'te 10 bin başvurunuz gerçekleşmiş ama siz 13 bin hedeflemişsiniz 2025 için yani hedefi artırmışsınız, sonra da biner biner azaltmışsınız yani o kadar eminsiniz ki mobbingin devam edeceğine.

İş sağlığı ve güvenliği konusuna gelirsek eğer... Ölümlü iş kazası oranına 100 binde 6,4 gibi bir oran konmuş. Bir Bakanlık nasıl olur da ölümlü iş kazası için bir yüzde belirler? Daha vahim olan kazaları önlemeye yönelik faaliyet sayısı yani Bakanlık olarak önleme çabanız için koyduğunuz hedef 2024'te 1.131 iken 2025'te 870'e indirmişsiniz yani bu konuda zaten "Uğraşmak istemiyoruz." demişsiniz.

Sosyal güvenlik için 2025 yılı başlangıç ödeneğiniz 551 milyar 805 milyon olmasına rağmen ilk altı ayda sadece 83 milyar harcanmış. Buradan ödeneğin kullanılmayacağını mı anlıyoruz ya da başka yere mi aktarılacak? Bu rakamlarla kademeli emekliliğe bütçe ayırabilirsiniz, staj ve çıraklığı sigorta başlangıcı sayabilirsiniz, birçok ödenmeyen ilacı ödeyebilirsiniz, 2008 öncesi sigortalı engellileri emekli edebilirsiniz.

Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığında müfettişlerin özlük hakları gibi, sayısal kadro yetersizliği gibi pek çok sorunu bulunmakta, az sayıda müfettişin tükenmişliği denetim zafiyeti yaratmaktadır. Biz bunu vahim yenidoğan çetesi olayında gördük, 470 kadro şu anda boş, alınmamış. Ayrıca atama bekleyen sosyal güvenlik mezunları yerine alan dışı atamalar yapmaktasınız. Farklı illerde çalışmak zorunda kalan kamu kurumlarındaki sözleşmeli personel için üç artı bir yıl çalışma düzeni bugün artık taşınamaz durumdadır. Türkiye'de son yıllarda kiralarda ve konut fiyatlarında yaşanan artışların ve ulaşım maliyetlerinin sürdürülemez olduğu açıkça görülmektedir. Bu durum özellikle kadın çalışanlar için istihdamdan kopmak demektir. Bu nedenlerle kamu personel rejiminin bir artı bir gibi eşitlik ilkesine uygun bir yapılanmaya ihtiyacı vardır. Bu bütçe merkezî bütçenin sadece yüzde 2,86'sıyla sadece mutlak değer olarak değil içerik ve adil olmayan dağılımıyla da kabul edilebilir yapıda değildir.

Teşekkürler.