KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Bakan, bu ülkede çocuklar eğitim için yanarak ölüyor Aladağ'da olduğu gibi, insanlar çalışırken yanarak ölüyor Dilovası'nda olduğu gibi, tatillerini geçirmek için gittikleri otelde yanarak ölüyor Kartalkaya'da olduğu gibi, askerler mühimmat depolarında yanarak ölüyor Afyonkarahisar ve Sakarya'daki gibi, madenciler grizu patlamalarında yanarak ölüyor Zonguldak'ta, Manisa Soma'daki gibi. Yanarak ölmek bu ülkede ne kadar kolay, sizler de alışmışa benziyorsunuz.

Sayın Bakan, sunumunuzda ölümler karşısındaki soğukkanlılığınızı ve rakamlar üzerinde dans edinişinizi dehşetle dinledim. Dilovası'nın merkezinde Türkiye'nin tek kimya ihtisas fabrikasında yani en tehlikeli sınıftaki kimya fabrikasında 3'ü çocuk, 3'ü kadın olmak üzere 6 kişi yanarak öldü. "İlgililer açığa alındı, soruşturma başlatıldı." şeklindeki beyanınız yerine Bakanlığınızdaki eksiklik ve hatalı davranışları kabul edip keşke ailelerden ve halkımızdan özür dileyen bir konuşma yapsaydınız. İstifa mı, bu kadarını beklemek herhâlde saflık olur. Sayılarla, karşılaştırma yıllarıyla oynayarak bilgileri tersten vermekten ne elde etmeyi bekliyorsunuz? Bu, sizin Bakanlığınızı başarılı kılıyor mu? Rakamlarla oynamanız Türkiye'de dar tanımlı işsizlik oranı ile geniş tanımlı işsizlik oranı arasındaki farkın 13,9 puana çıktığı, geniş tanımlı işsizlik oranımızın AB ortalamasının yaklaşık 3 katı olduğu gerçeğini değiştirebilir mi? Rakamlarla oynamanız, 2025'in ikinci çeyreğinde geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 41,7'ye çıktığını yani AKP döneminde genç işsizliğin 15,6 puan arttığı, 15-25 yaş arası erkeklerde dar tanımlı işsizliğin yüzde 11,6 iken geniş tanımlı işsizliğin yüzde 34,5 olduğu, genç kadınlarda ise dar tanımlı işsizlik yüzde 23,1 iken geniş tanımlı işsizliğin yüzde 53,4 olduğunu, AKP iktidarı döneminde devletin çalışma hakkını koruma ve istihdamı geliştirme yükümlülüğünü yerine getirmeyip çalışma hakkının bir ayrıcalığa, âdeta torpil sistemine dönüştürüldüğü, iktidarın kadınların iş gücüne katılımını artırmaya yönelik etkili çalışmalar yapmadığı, aksine, kadınların çalışma yaşamından dışlanmasına yönelik adımlar atmaya devam ettiği gerçeğini değiştirebilir mi? Sayın Bakan, rakamlarla oynamanız, Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 720 bin çocuğun ekonomik faaliyette bulunduğu, bu çocukların önemli bir bölümünün tarım, tekstil ve hizmet sektöründe düşük ücretlerle uzun saatler çalıştığı, 18 yaşını doldurmayan çocuk ve genç işçilerin parlayıcı, patlayıcı, zararlı veya tehlikeli maddelerin üretimi, işlenmesi ve depolanmasıyla ilgili işlerde çalıştırılması kesinlikle yasaklandığı hâlde Dilovası'nda bu hükümlerin tamamının ihlal edildiği gerçeğini değiştirebilir mi? Rakamlarla oynamanız, İş Kanunu'nun 91'inci maddesinin iş yerlerinin teftişinin ve mevzuata uygunluğunun sağlanması görevini açık biçimde Bakanlığınıza verdiği, hâl böyleyken çocuk yaşta işçilerin tehlikeli işlerde sigortasız biçimde çalıştırıldığı, bu ülkede bu ölümlerin birer iş kazası değil, denetimsizliğin sonucu meydana gelmiş iş cinayetleri olduğu gerçeğini değiştirebilir mi; Sayın Bakan, Türkiye'de 2023'te 1.843; 2024'te 1.897 işçinin iş cinayetinde öldüğü gerçeğini değiştirebilir mi? Rakamlarla oynamanız, iş uyuşmazlıklarında ihtiyari ve dava şartı ara buluculuk dosya sayısının her yıl arttığı, 2024 yılında bu sayının 1 milyon 41 bin 842'ye ulaştığı, bu dosyalarda anlaşma sağlama oranının 2023 yılında yüzde 77,3 iken 2024 yılında yüzde 66,6'ya gerilediği gerçeğini gizleyebilir mi? Rakamlarla oynamanız, bugün Türkiye'de asgari ücretin geçim ücreti değil, yoksulluk göstergesi olduğu, emekli maaşının artık bir geçim ücreti olmaktan çıktığı ve açlık sınırının altına gerilediği yani emeğin değerinin yirmi yılda üçte 1'ine düştüğü gerçeğini gizleyebilir mi?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)