| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 12 .11.2025 |
ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; ne yazık ki önümüzde âdeta bir reklam, broşür gibi sunulan bir bütçeyle karşı karşıyayız ve satır aralarında kadınların, çocukların, göçmenlerin, LGBTİ+'ların hayatları kaybolup gitmiş. "Kadınları güçlendiriyoruz." diyorsunuz, hangi kadınları güçlendiriyorsunuz gerçekten çok merak ediyoruz. Tek bir satırla bile yer almamış kadın işçiler bu güçlendirmenin neresinde mesela? "Kadın istihdamını artırdık." diyorsunuz; bakın, DİSK/GENEL-İŞ'in araştırmasına göre 10 milyona yakın kadın ev işleri ve ailevi nedenlerle çalışma hayatına katılamamakta, her 10 kadından 3'ü çalışma hayatında iken 10 kadın işçiden sadece 1'i sendikalı, tam zamanlı çalışan kadınların da yüzde 24'ü kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırılmakta, her 4 kadından 1'i sigortasız çalıştığı için her an işsiz kalma korkusuyla baş başa ve işsizlik, güvencesizlik kadınlara karşı disiplin aracına dönüşmüş vaziyette. Siz "kadın değil, aile" dedikçe bütçeyi buna göre pay ettikçe kadınların sigortalı çalışma, sendikalı olma, işçi sağlığı ve iş güvenliği hakkını engelliyorsunuz; farkında mısınız? Bu bütçenin en acımasız yükünü çeken kadın emeğinin güvencesizliği, değersizleştirilmesi konusunda tek bir sözünüz yok. Kocaeli Dilovası'ndaki kozmetik fabrikasında çıkan yangında 6 işçi yaşamını yitirdi; 3'ü kadın, 3'ü kız çocuğu ve Dilovası'ndaki kadınların sesini neden duymadınız?
Kadın grevleri bu ülkede hemen hemen her gün artıyor, kadın yoksulluğu artıyor. Bakın, Temel Conta işçileri, çoğu kadın, üç yüz gündür grevde. Gebze'de Digel direnişçi kadın işçiler hem iş yerinde hem grevde cinsiyetçi baskılarla karşı karşıyalar. Kadın işçiler küçük elleri olduğu için barut fabrikalarında çalıştırılıyor, patlama oluyor, ölüyorlar; elleri küçük olduğu için tekstilde çalışıyorlar, tekstilde güvencesiz çalışıyorlar ve siz onların sesini sözünü hiç duymuyorsunuz. Şık Makas işçisi kadınlar grevdeler ve haklarını talep ediyorlar ama ne oluyor? Buse Kara gözaltına alınıyor, işçi temsilcisi, şimdi ise ev hapsinde. Bu kadınlar Meclise geldiler ekim ayında ve sizin iktidarınızdan da randevu talep ettiler. Duymadınız, randevularını görmezden geldiniz, onları reddettiniz. Bakın, eğer o kadınları duysaydınız o kadınlar size diyeceklerdi ki: "İşyerinde taciz, tecavüz vakaları arttıkça artıyor. İşini kaybetmemek için kürtaja zorlananlar var. Servis olmadığı için eve giderken tacize uğruyoruz." Ve siz bu kadınlara randevu vermediğiniz için bunların hiçbirini bilmiyorsunuz. "Ütü preste çalışıyoruz, kolumuz yanıyor, yanık yanık işe devam ediyoruz." diyorlar ve kadın işçilerin sorunları bu sizin bütçenizde tek bir satır bile yer almıyor.
Gelelim göçmen kadınlara... Göçmen kadınların sorunları ise zaten yok; göçmen kadınlar zaten güvencesiz çalışıyorlar ve siz, ILO'nun 97 sayılı "göçmen işçilere karşı ayrımcılığı önleme" maddesini imzalamıyorsunuz. Hiç iktidarınıza sordunuz mu, bu maddeyi neden imzalamıyor? Göçmen kadınlar, özellikle güvencesiz çalışanların pasaportlarına patronları tarafından el konuluyor. Cinsel istismar, tecavüz vakaları çok artmış vaziyette ve siz hâlâ bu maddeyi asla imzalamıyorsunuz.
Ayrıca, gelelim diğer meseleye, Kaos GL'nin 2025 yılı araştırmasına göre, açık kimlikli LGBTİ+'ların istihdamdaki oranı neredeyse yok denecek kadar az. Zaten çok azı kendi kimliklerini ifade edebiliyorlar. Kendi kimliklerini ifade etmek, bugünlerde öldürülme nedeni olduğu için ne yazık ki onlar da sizin bu ekonomik olarak güçlendirme politikanızdan asla faydalanamıyorlar. Dolayısıyla artık bu kadınların sesini duymanız gerekiyor ve sizin Bakanlığınızın görevi. Ekonomik şiddet de bir şiddettir ve siz sadece istihdamı artırdığınızı söylüyorsunuz. Girişimci kadınlardan bahsediyorsunuz ama iş yerlerinde ölen, tacize uğrayan kadınlarla ilgili tek bir politikanız bile yok. Onları zaten istemiyorsunuz, ne zaman sizinle görüşmek isteseler, onları reddediyorsunuz, biz onların sesi olmaya devam edeceğiz.