BİLAL BİLİCİ (Adana) - Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, saygıdeğer bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, ben Adana Milletvekili olduğum için Adana'nın konularına, sıkıntılarına değineceğim.

Adana'mız yıllardan beri sahipsiz bırakılmıştır; özellikle turizmde öz evlat değil, âdeta kaderine itilmiş durumdadır. Bir zamanlar Adana Türkiye'nin tarımda, sanayisinde, ticaretinde, istihdamında ilk 4'e giren bir lokomotifti ama bugün Adana hak ettiği konumda değildir. Adana'nın havaalanı da yan il olan Mersin'e verilmiştir. Neden Adana ilk 4'te değildir? Buna bakacak olursak cevap nettir: Adana'ya gerekli özen, yatırım, öncelik verilmemektedir. Adana, bırakın sanayi teşviklerini, turizm teşviklerinde de öncelikli il olmalıdır. Bu güzel şehir tarihi, doğası, kültürü ve gastronomisi açısından olağanüstü bir potansiyele sahiptir ama yıllardan beri bu potansiyel maalesef değerlendirilememektedir; bunun en açık örneklerinden biri ise Adana'nın Kozan ilçesine bağlı, Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi'nde olan Anavarza Antik Kenti'dir. Anavarza bir Efes, Göbeklitepe olabilecek kapasiteye sahiptir fakat ilgisizlik, alakasızlık yüzünden hak ettiği değeri görememektedir. Ben zaman zaman ziyaret ediyorum; orada bugün koyunlar geziyor, kuzular otluyor, güvenlik yok; arkeolojik kazı çalışmaları bir var, bir yok. Kısacası, Anavarza da Adana gibi, Adana'nın 15 ilçesi gibi sahipsiz, kimsesiz ve ihmal edilmiştir. Merak ediyorum, acaba Anavarza'yı ziyaret ettiniz mi, ziyaret etme şansınız oldu mu? Gittiyseniz bu eksiklikleri görmenize rağmen neden bir aksiyon planı hâlâ yoktur?

Keza, aynı durum Adana'nın farklı bir ilçesi olan Tufanbeyli için de geçerli. Tufanbeyli'deki Şar Antik Kenti maalesef iyi bir durumda değildir, benzersiz bir tarih barındırmasına rağmen orası da yine kaderine terk edilmiştir.

Bunun dışında, yine Karaisalı ilçemizdeki Kapıkaya Kanyonu gerekli teşviki alamamıştır. Orası da farklı bir potansiyele sahiptir ve bu potansiyele ulaşamamıştır. Mesela farklı illerden örnek verecek olursak Isparta Kızıldere, Karabük Safranbolu'da cam teraslar var. Bunlar Adana'da yok, merak ediyorum, bunlar Adana için acaba lüks mü? Yine Adana'nın Ceyhan ilçesinde olan Yılankale önemli bir yer ama orası da tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gitmiştir.

Kozan'a tekrar gelecek olursak Kozan'da Karasis Kalesi'ne gittim, baktık ki Karasis Kalesi'nin surları yıkılmış, yolları ulaşıma uygun değil, zirveye kadar yol yok, çıkmak ayrı bir mesele, ben çıkmaya çalıştım ama çıkamadım Sayın Bakan. Kozan'ın farklı bir değeri ise manastırı, manastırı harap durumdadır. Bunların hepsi bizim değerlerimizdir. Bunlar için çözümler var mıdır, aksiyon planları var mıdır? Bunları bilmek, duymak istiyorum.

Bunun dışında ise Adana aynı zamanda bir lagün cennetidir. Yine, Karataş'ta olan Akyatan, Yumurtalık'ta olan Yumurtalık Lagünü olağanüstü doğal güzelliklere sahiptir. Buralar lafta millî park, sözde millî park ama realiteye gelince öyle olmadığını görüyoruz çünkü ben gittim, ziyaret ettim; her yerde çöpler, kirlilik almış gitmiş başını.

Adana'da bunun dışında ise katma değerli turizm Adana'ya bir türlü taşınamıyor ve bu irade Adana'ya gelememiş durumda. Adana'nın bir diğer özelliği ise gastronomisi. Dünyanın sayılı şehirlerinden biri olabilecek durumdayken kurumsal adımlar eksiktir. Yabancı bir turist Adana'ya geldiğinde kebap, şırdan, mumbar, bici bici, analı kızlı gibi yöresel lezzetlerin yapımına dair profesyonel ve hijyenik yemek yapım atölyelerine katılabilmeli. Ama bu şehir görüyoruz ki âdeta lezzet sokağına dönüşebilme fırsatına rağmen maalesef kaderine terk edilmiş durumdadır. Bunun için kapsamlı bir Adana marka çalışması ve kampanyası bir an önce hazırlanmalı, yerli ve yabancı turistler Adana'ya çekilmelidir diyorum.

Saygılarımı sunuyorum.

Teşekkürler.