KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, öğrendiğim kadarıyla yarın Zelenski'nin Türkiye'ye geleceğini duyduk. Benim Antalyalı üreticilerim adına sizlerden bir ricam, bir talebim var, ülkemiz adına bir talebimiz var üreticilerimiz, çiftçilerimiz adına. Geçen yıl yani 2024 yılında yaklaşık 80 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleşti Ukrayna'ya ve bu ihracatın 57 milyon dolarlık kısmı Antalyalı çiftçilerimizin, üreticilerimizin domates, salatalık, biber gibi ürettikleri ancak Sayın Bakan, Ukrayna'nın bu son süreçte daha önce Türkiye'den aldığı yüzde 10'luk vergiyi -herhâlde haberiniz vardır- şimdi yüzde 37'ye çıkardı. Dolayısıyla üreticimizin zaten zor şartlarda ürettiği, ürettiğinden kâr elde edemediği, yüksek girdi maliyetlerinin yaşandığı ve o nedenle çiftçinin zor durumda olduğu bir dönemde şimdi ihracatçı olan vatandaşlarımız yani ihracatçılarımız yüzde 37'lik bir vergi nedeniyle artık ihracat yapamaz hâle geldi. Ayrıca tır başına 10 bin TL olan ücretin 20 bin TL'ye çıkarıldığını yine öğrendik, dolayısıyla Antalyalı üreticimizi zor şartlarda ürettiği ürünlerin artık Ukrayna'ya yani 57 milyon dolarlık bir ihracat kapısına gönderilemez hâle geldi; böylelikle bir taraftan üreticimiz, bir taraftan ihracatçımız zor durumda. Eğer sizin ilişkileriniz iyiyse -Türkiye ile Ukrayna ilişkilerinin daha iyi olduğundan bahsediyorsunuz- bu konularla ilgili bir çözüm bulunması gerekiyor Sayın Bakan. Bakın, İspanya ve Hollanda hâlâ aynı vergi oranı ve aynı tır geçiş ücretiyle oraya ihracat yani Ukrayna yönüyle ithalat yapmakta. Eğer biz Ukrayna'yla ilişkilerimize iyi diyoruz, buradaki anlattıklarınızdan hiçbir sorun yok diyorsunuz ama gördüğünüz gibi işte çiftçiyi perişan eden uygulamaları maalesef takip etmediğimizi ve bu konuyla ilgilenmediğinizi görüyoruz, anlıyoruz. Çiftçimizin, üreticimizin bu sorununa çözüm bulalım Sayın Bakan yoksa üreticimiz zaten iç piyasada ürettiğinin karşılığını alamıyor, ürettiğinden zaten zarar eder durumda, bir ihracat kapısının da bu şekilde yok edilmesi gerçekten üreticimiz adına büyük sıkıntıya yol açmakta. Ziraat odası başkanlarımız ve ihracatçı birlik temsilcilerimizin en önemli talebi ve beklentisi bu.

Sayın Bakan, Sisi'ye biz şimdi ne diyoruz, nasıl hitap ediyoruz bilmiyorum yani zaman zaman değişiyor. İşte geçmiş dönemlerde de örnekleri vardı, "Esad"dı, "Esed"di falan, bunu niye söylüyorum Sayın Bakan? Bakın, siz Dışişleri Bakanısınız ama dış ilişkiler bu iktidar döneminde iç siyasete göre şekil alan bir dönemi yaşıyor. Şimdi, Sisi'ye biz 2019 yerel seçimlerinde "Sisi mi kazanacak, Binali mi kazanacak?" diye söylendiği günlerden Sisi'yi sarayda atlılarla karşılanan görkemli karşılama törenlerine geçtik. Ama geçenlerde Sayın Cumhurbaşkanının elini sıkmadı, niye sıkmadı, onu da bilmiyorum, herhâlde bir gerekçesi vardır. Şunu söylemek istiyorum: Sayın Bakanım, bakın, dış ilişkileri iç siyaset malzemesi yapmazsanız sonuçta hepimiz bu konulara birlikte el birliğiyle sahip çıkarız ama öyle hamasi nutuklar atılıyor çünkü işte ülkede seçim oluyor, seçim var, seçim döneminde iç siyaset malzemesi yapılmaya çalışılıyor; bu da doğru değil Sayın Bakan. Önemli olan -tekrar söylüyorum- ülkemizin itibarı, ülkemizin yurt dışındaki, dünyadaki itibarı. Sabahtan biz burada bir pasaport gösterdik, pasaportun dünyada o ülkenin itibarını temsil ettiğini söyledik, en iyi siz biliyorsunuz. Şimdi, bu işin Bakanına bunu anlatacak hâlimiz yok, ben sizin de bu durumdan sıkıntı yaşadığınızı tahmin ediyorum yani ülke vatandaşı gençlerimizin vize kuyruklarında beklemesinden herhâlde siz de rahatsız olduğunuzu tahmin ediyorum. Geçen yıl burada konuşuldu, son on yılda 511 milyon euroluk bir ücretin yatırılıp vize çıkmadığı için maalesef alan şirketlerde kaldığı, sadece geçen yıl 80 milyon euronun aynı şekilde vize çıkmadığı için kaldığına dair rakamlar burada Komisyonda konuşuldu, bu konuları konuştuk. Zaman zaman bize de çok talep geliyor yani hastanelerde randevu almak için uğraştığımız bir ayrı da işte vize için, efendim randevu için bizlerden yardım istenildiği çok oluyor Sayın Bakan. Ha, biz bir şey yapabiliyor muyuz? Yok. Vize için önce randevu ricası, randevu alınıyor, randevudan sonra vize alınması için. Kısacası gençlerimiz veya bütün ülke vatandaşımız -ki çok dramatik örnekleri var- yani sağlık için bile çıkması zorunlu olan bir vatandaşımızın örneğin vize alamadığı için gidemediğine dair çok örnekler var. İşte kısa özet şu: Sayın Bakanım, bizim ülkenin yurt dışındaki, dünyadaki itibarını geliştirecek işleri hep birlikte yapmak zorundayız, birlikte bunları başarmak zorundayız ama bunları yaparken de dediğim gibi bu meseleleri siyaseten kullanmak, işte "Kendi siyasetimden olsun ama liyakati olmasa da olur, ben onu bir yerlere büyükelçi olarak atayım, temsilci olarak atayım, eski bir milletvekili olursa olsun, önemli olan kendimizden birinin bir yerde görevlendirilmiş olması yeter." dersek bu sistemler altüst olur, dolayısıyla bunlara dikkat etmek gerekiyor. Türkiye'nin yurt dışındaki itibarı nedir? Esas olan konu bu Sayın Bakan, gerisi bence teferruat.

Kıbrıs konusunda yeni seçilen Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'a da bu vesileyle başarılar diliyorum. Kıbrıs konusunda özellikle seçim konusunda başarılı olamadığınızı gördük. Sebebi Kıbrıs'ın son dönemlerdeki içinde bulunduğu sorunlar Sayın Bakan yani bu Dışişleri kadar sizi ama genel anlamda Türkiye'yi ilgilendiren ve orada yaratılan tablodan kaynaklı olduğunu Kıbrıs'ta yaşayan vatandaş biliyor.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Siz mi kazandınız?

CAVİT ARI (Antalya) - Siz kaybettiniz.

Dolayısıyla Sayın Bakan, burada burada Kıbrıslı vatandaşımız sizin tüm baskılarınıza, sizin tüm tehditlerinize rağmen orada özgür iradesini kullandı...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hem beraberlikten bahsediyorsun hem de kutuplaştırıyorsun.

CAVİT ARI (Antalya) - ...size meydanı boş bırakmadı Yaşar Bey, o yüzden desteklediğiniz adayı da seçmedi. Kısacası Sayın Bakan, böyle baskılarla böyle zorlamalarla Kıbrıs'ta orayı yönetmeye etkili olamayacağınızı anlamış olmanız lazım. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte hiç olmazsa daha demokratik bir ortamın olmasına destek olmak ve de... Her zaman Kıbrıs'ın biz yanındayız zaten Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak. Dolayısıyla bu konularda da daha tarafsız ve daha gerçekçi adımlar atılması gerektiğini ifade ediyorum. Dış ilişkilerimizde hepinize başarılar diliyorum.

Teşekkür ederim.