| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 18 .11.2025 |
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'nin dünya sistemindeki yerini, bölgesel barışı şekillendiren kapasitesini ve küresel diplomaside artan ağırlığını konuşacağız. Tabii, öncesinde Orhan Erdem ağabeyimizin ifade ettiği gibi, öncelikle, Gazze'de inim inim inleyen Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşu için, barışı için ortaya koyduğunuz her türlü çaba için başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Bakanım, sizlere ve tüm ekip arkadaşlarımıza canıgönülden teşekkür ediyoruz; Allah hepinizden razı olsun.
Muhalefet tarafından yöneltilen eleştirileri dikkatle dinledik. Eleştirilerden kaçan değil aksine her eleştiriyi güçlenme vesilesi gören bir siyasi iradeyiz biz, AK PARTİ'yiz biz. Ancak burada dile getirilen bazı iddiaların gerçekliği bulunmamaktadır, gerçeklere dayanmamaktadır ve bu iddialara net veriye dayalı ve belgeli cevap vermek de yine Dışişleri Bakanımız ve Bakanlığımızın ortaya koyduğu çalışmalar kaynaklığında burada cevaplanmaya çalışılacaktır. Burada muhalefet partilerinden "Dış politika kişiselleşti, kurumsallık yok." iddiası ortaya konuldu.
CAVİT ARI (Antalya) - Doğru.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Çok yanlış, gerçekten sizi vicdanınızla baş başa bırakıyoruz. Burada ülkemizle ilgili bırakın iç politikayı, dış politikada bile bu kadar vicdandan yoksun yorumlar yapılmasını gerçekten ayıplıyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Sisi'ye ne oldu, Sisi'ye? İşinize geldiği gibi konuşuyorsunuz.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Değerli arkadaşlar, bu iddianın hiçbir somut temeli yoktur. Sadece 2025 yılında Türkiye 47 devlet ve hükûmet başkanını ağırlamıştır; Sayın Cumhurbaşkanımız 18, Cumhurbaşkanı Yardımcımız 12 yurt dışı gezisi gerçekleştirmiştir. Bakanlığımızın temsil ağı 264 misyonla dünyanın en geniş üç temsil ağından biri hâline gelmiştir ve hâlen daha "Kurumsallık yok." mavalını okuyorsunuz. Böylesine yaygın ve kurumsal bir diplomatik makine aslında tek kişiye asla indirgenemez, indirgenmemelidir. Bu, güçlü kurumsal kapasitenin, planlamanın ve disiplinin eseridir. Ayrıca, Sayıştay raporları da açıktır...
CAVİT ARI (Antalya) - Ne yazıyor?
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - ...Bakanlığın mali raporlarında hiçbir usulsüzlüğün tespit edilememesi, tüm tabloların doğru ve güvenilir bilgi içerdiğinin ifade edilmesi ve bu veri kurumsallığın ve hesap verilebilirliğin en net ispatı olarak önünüzde durmaktadır.
CAVİT ARI (Antalya) - Tabloyla yönetilmez dış ilişki beyefendi, tabloyla yönetilmez.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - "Liyakat yok, büyükelçi atamaları siyasi." iddiasında bulunuldu.
CAVİT ARI (Antalya) - Görevin biterse seni bile atarlar.
EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) - Türkiye bugün 148 büyükelçilik, 14 daimî temsilcilik, 99 başkonsoloslukla cumhuriyet tarihinin en güçlü diplomatik kadrosuna sahiptir. Bakanlığın kapasitesi genişlediği için yalnızca burada klasik diplomasiden bahsedemeyiz. Enerji diplomasisi, savunma ve güvenlik diplomasisi, terörle mücadele diplomasisi, ekonomi ve teknoloji diplomasisi alanlarında uzman isimlerin sahada görev alması kadar daha doğal bir şey yoktur; bu, aynı zamanda bir ihtiyaçtır ve zaaf değildir. Bugün dünya diplomasisi pratiği çok disiplinlidir. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Almanya bunu yapmaktadır, Türkiye de aynısını yapmaktadır; bu bir çeşitlilik ve uzmanlık politikasıdır; bunu çok iyi görebilmeniz lazım, kavrayabilmemiz lazım. Kaldı ki Dışişleri Bakanlığı meslek memuru alımlarını artırmış, konsolosluk ihtisas memurluğunu genişletmiş, genç diplomat yetiştirme programlarını da aynı zamanda güçlendirmiştir.
"Dış temsilciliklerde denetimsizlik var." iddiasında bulunuldu. Oysa gerçekler bunun tam tersidir, Bakanlık 2025 yılında 750'den fazla küçük ölçekli, 175'ten fazla orta ölçekli yenileme yapmış, güvenlik ve bilgi koruması için Diplomatik Güvenlik Genel Müdürlüğünü kurmuştur. Bugün tüm misyonlarımız biyometrik güvenlik, kriptolu iletişim, 7/24 tehdit, siber tehdit izleme, yeni nesil iletişim altyapısıyla donatılmıştır. Burada bunlardan bahsederken "Dış temsilciliklerde denetimsizlik var." ifadesini gerçekten yine bir vicdansızlık olarak görüyorum. Bu tabloya rağmen münferit iddialarla koskoca kurumu hedefe koymak asla hakkaniyetli değildir, muhalefete de yakışmaz.
"Türkiye yalnızlaştı." iddiasında bulunuldu. Türkiye'nin izole edildiğini söylemek uluslararası verileri aynı zamanda yok saymaktır. Türkiye 2025 yılında Gazze ateşkesinin mimarı olmuştur. ABD, Katar ve 8 Müslüman ülkeyle New York sürecini başlatmış, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine taşımış ve kararın çıkmasını sağlamıştır. Rusya-Ukrayna arasında 3 tur doğrudan görüşmeye İstanbul'da ev sahipliği yapan bir ülkeden bahsediyoruz ve aynı zamanda koskoca bir kurumu da hedefe koymaktan geri kalmıyoruz. Balkan Barış Platformunun kurucusu olmuştur Türkiye, bölgedeki tüm aktörleri aynı masaya toplamıştır. Somali-Etiyopya normalleşmesinin de yine mimarı Türkiye olmuştur, Türkiye diplomasisi bunu başarmıştır. Türk Devletleri Teşkilatında stratejik bütünleşmenin yönlendirici gücü yine Türkiye olmuştur. Körfez ülkeleriyle Stratejik İşbirliği Konseyini düzenlemiştir. Yine, Mısırla ilişkiler normalleşmiş, ikinci Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 2026 için planlanmıştır. Büyük fotoğraf şudur: Türkiye bugün bölgesel değil küresel bir diplomatik aktör konumuna gelmiştir.
"ABD karşısında teslimiyet var." iddiasında bulunuldu. Sayın Bakanın konuşması çok nettir, Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri ilişkileri karşılıklı çıkar, stratejik vizyon, egemenlik hassasiyeti temelinde yürütülmektedir. Türkiye, Amerika Birleşik Devletlerine karşı edilgen değildir tam tersine savunma sanayisi kısıtlamalarının kaldırılması için kararlılıkla bu konunun izini sürmektedir. Ticarette hedef 100 milyar dolardır ve burada 20 adet Eurofighter anlaşmasının imzalanması da oldukça önemlidir; bu, Türkiye'nin çok yönlü bir strateji yürüttüğünün açık bir göstergesidir. Türkiye, Amerika Birleşik Devletleriyle ilişkilerini yönetirken aynı zamanda Rusya'yla, Çin'le, Türk devletleriyle, Körfez'le, Afrika'yla zorunluluk değil tercih ve denge politikalarıyla bir diplomasi yürütmektedir.
"Suriye politikasında tutarsızlık var." iddiasında bulunuldu. Bugün sahada tablo çok nettir, Türkiye'nin öncülüğünde Suriye İslam İşbirliği Teşkilatına geri dönmüştür. 550 binden fazla Suriyeli gönüllü dönüş yapmıştır. Amerika Birleşik Devletleri ve Suriye'yle 10 Mart mutabakatı çerçevesinde PKK/YPG'nin temizlenmesi, tek ordu yapılanması, Suriye'nin toprak bütünlüğü hedeflenmektedir. Türkiye'nin Suriye politikasının ekseni açıktır, terörle mücadele, millî güvenlik ve insani dönüş. Amerika Birleşik Devletleri'nin, Rusya'nın, İran'ın kendi ajandaları olabilir ancak Türkiye kendi ajandasını yürütmektedir. "Avrupa Birliğiyle ilişkiler dondu." iddiasında bulunuldu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Açıkkapı, süre doldu.
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Bir dakika Sayın Başkanım.
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Zaten bu bir dakikayı bitirin... Ya, herkes on bir dakika konuşuyor. Bunu, hani teşekkür için ben ayırmışım, onu da kullanıyorsunuz.
EJDER AÇIKKAPI (Elazığ) - Evet, gerçek tablo şu şekildedir: Avrupa Birliğiyle dış politika diyaloğu artmıştır, gümrük birliğinin güncellenmesi gündemdedir. En önemlisi, kademeli vize uygulaması 15 Temmuz 2025'te yürürlüğe girecektir.
Sayın Bakanım, bu arada, 1992'den 2025'e kadar uzanan şehirlerin azizi Elâzığ'ımızda yirmi sekiz yıldır aralıksız olarak düzenlenen Uluslararası Hazar Şiir Akşamları son olarak 17-29 Ekim tarihlerinde gerçekleşti. Altaylardan Hazar'a Yusuf Has Hacip anısına gerçekleşmişti. Önümüzdeki yıl, inşallah, 29'uncu Uluslararası Hazar Şiir Akşamları'na zatıalilerinizi davet ediyoruz. Bu konuda Elâzığ gerçekten çok sevinecektir, önümüzdeki yıl sizi Elâzığ'a bekliyoruz Sayın Bakanım.
Teşekkür ediyorum.