| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .11.2025 |
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Teşekkürler.
Ulaştırma Bakanlığı bütçe kitabı bildik, süslü laflarla dolu, hiç değişmiyor; demir yolu uzunlukları, hat uçuş sayıları, kalkınma yolları sayfa sayfa. 525 milyar liralık bütçenin aslan payıysa kamu-özel iş birliği projelerinin garanti ödemelerine, şirket teşviklerine ayrılmış. Bu projeleri hayata geçiren işçiler nerede Sayın Bakan? Karayollarında, şantiyelerde, limanlarda karla mücadelede, bakım onarımda çalışan taşeron işçiler nerede bu bütçede? PTT dağıtımında esnaf kuryeye zorlananlar nerede mesela? Hiçbiri yok, bakın, ne sayıları var ne ücretleri var ne hakları var çünkü siz bu bütçeyi onlarla yazmadınız ama kiminle yazdığınızı ben hatırlatmak istiyorum buradan: MÜSİAD Mersin Şube Başkanı çıkıp diyor ki: "Yatırımları bizim ihtiyaçlarımıza göre planlayın." İzmir'de Lojistik Sektör Kurulu toplantısına MÜSİAD Başkanı, Vali, AKP Büyükşehir adayıyla katılmışsınız; lojistik sektörünün geleceği, kalkınma koridorları, Basra Körfezi-Ovaköy hattı orada konuşulmuş. TOBB UND toplantısında lojistik patronları 21 maddelik talepler listesini size elden vermiş, hemen bütçeye işlemişsiniz. Berlin'de Türkiye'nin yol haritasını birlikte belirlemek için patronlarla buluşmuşsunuz. Size ne verdiler orada, merak ediyoruz.
Karayolları, TCDD, PTT liman işçilerini, emekçileri hiç dinlemiyorsunuz ama işçiler bu bütçeye itirazlarını size iletmek üzere bize yazdılar Sayın Bakan. Karayollarında çalışan bir taşeron işçinin mesajını size aynen okuyorum: "Karayollarında ihaleye verdiğiniz firmalar yol bakım onarım, karla mücadelede çalışan biz taşeron işçilerini zor ve ağır koşullarda çalıştırdığı hâlde maaşımızı asgari ücret veriyor, gece, hafta sonları çalıştırıp mesai parası vermiyor, kendi sendikamızı seçmemize bile izin vermiyorlar. Sorunlarımızı herkes bilirken haklarımız neden gasbediliyor?" diye soruyor size. Başka bir işçiden aktarıyorum: "2019'dan beri kadro sözü verdiniz, "Meclise gelince ilk işimiz taşeron işçiye kadro olacak." dediniz. Yıl 2026 hâlâ kadro yok. Hükûmet taşeron işçilere kadro sözünü tutmayacaksa söylesin, "Verdiğimiz sözü tutmuyoruz, sizi adaletsizliğe mahkûm ediyoruz desin." diyor, size diyor. Aynı işi yapıp iki farklı skalada ücret alanlar, yemek ücreti verilmeyenler, banka promosyonuna el konulanlar; onlarca mesaj var, hepsini size ileteceğiz.
Demiryollarında iktidarınız döneminde ihale skandalının başrolünde Bakanlığınız var. Tren biletlerine zam üstüne zam yapıldığı, milyar milyar zarar açıklayan TCDD'nin boşalan kasasını ihalelerle yandaş müteahhitlere akıttınız.
Soruyorum size: Daha geçen ay pazarlık usulüyle verilen 30,5 milyarlık dev metro ihalesi kime gitti? Çok tanıdık biri AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu, Erdoğan'ın dostu Hasan Gürsoy'un şirketi, filtre takmadığı için termik santralleri mühürlenmiş Çelikler Holding. Daha bugün TÜRASAŞ ihaleniz peşkeşle gündem oldu Sayın Bakan. "Yalan." dediniz, burada bir sürü açıklama yaptınız. Mesele, sadece peşkeş değil, bakın, TÜRASAŞ işçisi esas ne anlatıyor? "Biz kalifiye nitelikli işçileriz. E-5000'lik lokomotifi kendimiz üretebilecekken dışarıdan hizmet alımı konuşuluyor. Fabrikamızı da yandaş müteahhitlere peşkeş çekecekler diye kaygı duyuyoruz." diyor TÜRASAŞ işçisi. Yani, siz yerli ve millî üretim nutukları atarken yerli millî üretimi gerçekten yapan işçileri rant uğruna sömürüye mahkûm ediyorsunuz.
Gelelim PTT'ye. Kurulduğundan itibaren kâr açıklayan bir kuruluş, Varlık Fonuna devredildiğinden beri zarar açıklıyor. Milyonlarla başlayan zarar 2024'te 3,6 milyara çıktı, şimdi emekçisine ücret ödeyemez hâle geldi; bu gurur sizin Sayın Bakan. Arsalarını satmaya başladınız, bu gurur size Sayın Bakan. Bu zararın özelleştirmenin, taşeronlaştırmanın sonucu olduğunu da buradan ilan etmenizi bekliyoruz. Esnaf kurye modeliyle işçiler işçilik statüsünü, sendika hakkını, sosyal güvenliğini kaybediyor. Kamu emekçileri kayırmacılık, sendikal ayrımcılık, sürgünle, mobbingle cebelleşiyor PTT'de.
Siz bütçenizi patronlarla masada hazırlamış olabilirsiniz ama biz sözümüzü bu ülkenin işçisinin, emekçisinin, yoksullaştırılan halkının masasından getiriyoruz Sayın Bakan. Kamu işçileri de, kamu emekçileri de, taşeron işçiler de, aynı zamanda cepleri garantiyle boşaltılan halk da bu bütçeye "hayır" diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Biz de özelleştirmeyi, piyasalaştırmayı derinleştiren, emekçi sağlığını hiçe sayan gösterişli mega projeler üzerinden yürütülen rant düzeninin açık itirafnamesi olan bu bütçeye açık seçik "hayır" diyoruz.