ADNAN BEKER (Ankara) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, sayın milletvekilleri, Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, öncelikle Esenboğa Havaalanı'nın 3'üncü pistinin açılmasından dolayı size, Bakanlığınıza teşekkür ediyorum.

Kazan yolu, Yenikent yoluyla ilgili de teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, ben size havaalanı metrosunu sormuştum, siz "Revize ediyoruz." demişsiniz. Ben revizeyi anlamadım, bize bir açıklarsanız memnun olurum. Siz 24 Ocak 2024 yılında sayın o günkü belediye başkan adayınızla -çok da karizma çıkmışsınız burada- 91 kilometre Ankara'ya Esenboğa Metrosu da olmak üzere söz verdiniz. Şu ana kadar bir tık yok; bırak 91 kilometreyi, 1 kilometre de yok. Şimdi, ne zaman başlanacak buna, ne zaman temeli atılacak? Yani 24 yaşına geldi çocuklar, daha Esenboğa Havaalanı'nda, Türkiye'nin başkentinde; dünyada tek metrosuz başkent; fuarı da yok, Allah'a şükür o da on bir senedir yapılamadı, yapılmadı. Allah nasip ederse bunların temelini biz atacağız. Sayın Bakanım, şimdi, bu Esenboğa Metrosu'yla ilgili bize net bir bilgi verin; güzergâh değiştiyse güzergahının değiştiğini söyleyin; vatandaşımız bize soruyor, biz de vatandaşımıza cevap verelim.

Bir de ticari araçların mülkiyet hakkı sorunu var. Sizden önceki bakanımız söz verdi, Sayın Cumhurbaşkanı bütün esnafları topladığında söz verildi. Mülkiyet hakkıyla ilgili daha beş senedir... Bakın, ben kanun teklifi verdim, esnaf odaları size geliyor, şoförler odası geliyor, halk otobüsçüleri odası geliyor ve bunların hepsi sizin kapınızı çalıyor. Bunlara ya bu mülkiyet hakkıyla ilgili bir cevap verin eğer gerçekten bu mülkiyet haklarını bu insanlar alacaksa çünkü 300 bin esnafı ilgilendiriyor bu, şu an kiracı vaziyetinde duruyorlar. Yani hangi belediye olursa olsun; AK PARTİ, CHP, MHP belediyelerinde bu ulaşım sektöründe olan arkadaşlarımız kiracı gibiler ve belediyenin yönetimlerine tabiler, istedikleri yapılabiliyor. Mülkiyet hakkında da siz -biliyorum- bu konuyu biliyorsunuz, bir an önce çözüm için esnaflarla bir toplantı yaparsanız bundan da esnaf da memnun olur.

Sayın Bakanım, yine benim anlamadığım bir şeyi sorayım size: Şimdi, 101 milyar 302 milyon garantili verdiğiniz yollara bütçede para ayırmışsınız. Bu garantili işte geçişler, yolcu, havaalanları; bunların bizim verdiğimiz, yapılan bu İstanbul Havaalanı olsun, köprü geçişleri olsun, işte bütün bu dediğiniz garantili verdiğiniz işlerden bizim devletimizin, vatandaşımızın bir kârı var mı? Yoksa bu verdiğimiz 101 milyar para bütçemizden çıkıyorsa, bu insanların garantisine karşılık ödüyorsak biz; Kalecik, Kınık'taki bir vatandaş hiç geçmemiş köprüye para ödüyorsa, Yozgat Yerköy'deki ödüyorsa, Çorum Sungurlu'daki vatandaş ödüyorsa bizim bundan ne kârımız var? Ben anlamadım. Devlet garantili, devlet kefil, devlet yeri vermiş, devlet işi vermiş, krediyi devlet vermiş; hastanede yatak eksik olursa devlet para ödüyor, otobandan araba eksik geçerse devlet parasını ödüyor. Bizim bundan... Sizden ricam şu, bizi aydınlatın yani biz bu yaptığımız, sizin çok övündüğünüz bu köprülerden, havaalanlarından ne kadar kâr ediyoruz? Devletin bütçesine bir para mı giriyor devamlı, devletin bütçesinden bir para mı çıkıyor? Eğer öyle bir para çıkıyorsa, devlet devamlı buraya para ödüyorsa vallahi benim 18 yaşındaki oğlum da müteahhit olsun devlet bu garantiyi verirse.

Teşekkür ediyorum.

Havaalanı metrosunu da -Sayın Başkanım, Sayın Bakanım- bakın bir an önce açıklayın, ne zaman başlayacağını bilelim. Biz de size teşekkür edelim, temel atma töreninize gelelim. Ama bu proje iki sene sürerse; Allah nasip ederse bak biz iktidara geliyoruz, oranın temelini biz atacağız, seni davet ederiz.

Teşekkür ediyorum, hayırlı akşamlar diliyorum.