| Komisyon Adı | : | (10/434,2104,2716,2717,2718,2719) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 20 .11.2025 |
FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, çok teşekkürler, hakikaten çok güzel bir sunum. Bir sonraki döneminde "akülü" dediniz ya, acaba onu kendi enerjisini kendi sağlayacak bir sistemi oturtma şansınız olabilir mi? Yani hani inovatif dönüşüm, o öyle bir alanda da çalışma şansınız olabilir mi?
SERÇEV PROJE YÖNETİCİSİ İBRAHİM ARSLAN - Aslında var, bu alanda bir engelli kendi aküsünü doldurabilecek bir güneş enerjili tekerlekli sandalye yapmıştı, bunu artık çok da fazla geliştirmeye değil sadece adapte etmeye ihtiyaç var. Sadece güneşte dolaşırken kendi enerjisini, pilini tekrar şarj edebilecek sistemler yapmak hiç de zor değil. Bu sistemlerde inovasyonun sonu yok dolayısıyla yapılabilecek çok fazla şey var. Asgarilerinin tamamını devletimizin desteğiyle şu anda vücut bulmuş hâlini görebiliyoruz çünkü bu plastiklerin tamamının kalıplarının, hatta alüminyum enjeksiyonlarının kalıplarının veya diğerlerinin diğer parçalarında lazer kesim çizimlerinin tamamını hazırladık. Bundan sonraki işlerimiz çok daha kolay çünkü zaten projemiz seri üretime hazır hâle getirme projesiydi. Projemizin başarıyla sonuçlandığını değerlendiriyoruz. Bundan sonra tabii ki geliştirmek için bazı parçalarda mutlak değişiklikler olacaktır ama tamamında değil.
FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bireyin ağırlığına göre genişliyor mu?
SERÇEV PROJE YÖNETİCİSİ İBRAHİM ARSLAN - Evet, 17 kiloluk bir çocuk 6 yaşında, 5 yaşında bir çocuktur aslında. 5 yaşındaki bir çocuktan biz 41 yaşında 55 kiloluk bir delikanlıya da verdik. Delikanlı ve çocuğumuz diyoruz aslında ama 41 yaşındaydı, ona da ayarlayabildik üzerinde.
Şimdi, mesela, Ottobock firması bilinen diğer bütün büyük firmalar gibi bu aralığa 8 tane cihaz sığdırıyorlar. Biz 2 ebat cihazda 17 kilodan 55 kiloya kadar çocuklara hizmet vermeyi hedefledik, o yüzden de çok fazla ayar noktası var. Bir çocuğa göre bir cihazı bir buçuk iki saat ayarlayarak veriyoruz tam üzerine olsun ve cihazlamadan azami faydayı elde edebilsin diye.
Bir küçük detay daha: Bu 600 cihazı devletimiz hibe etti, şimdi 81 ilimize gitti bunlar. Çocuklarımıza göre ayarlanıyor, eğitim verdiğimiz fizyoterapistler onlara göre veriyor ama onların bir şartı var. Çocuklar bunu dört beş sene kullanabiliyorlar, üç dört sene kullanabiliyorlar, sonra büyüyorlar. Biz de onlardan tekrar geri alıyoruz, tekrar kuracağımız atölyede -onun için de desteklere ihtiyacımız var- bir sonraki çocuğa hazır hâle getirip bir sonraki çocuğumuza vereceğiz. Bu çocukların kullandığı bütün cihazlar için yaygın bir tedbir olmalıdır. Buna benzer bir projeyi Birleşmiş Milletlere verdik.
Biraz önceki sorunuzu müsaade ederseniz, yanıtlayayım. Bu cihazı tanıttığımız her yerde ilgi büyüktü, Birleşmiş Milletlerde anlattık. Birleşmiş Milletlerin ilgili temsilcisi hemen geldi, dedi ki: "Siz diyorsunuz ki 'Bunu bizim gibi yaşayan, bizim kendi hayat tarzımıza, kendi coğrafyamıza göre yaptık.' Biz zaten Türkiye'nin etrafında Doğu Avrupa'dan tutun Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetlerde yapıyoruz bütün desteklerimizi ve yardımlarımızı. Size uyan herkese uyar dolayısıyla burada çok büyük bir talep var, irtibata geçmek isteriz." Prototip üzerinden Almanya'dan, prototip üzerinden Kazakistan'dan, Kırgızistan'dan talepler var. Yani tabii ki Amerikalıların kendi evlerine göre, Avrupalıların kendi mekânlarına göre yaptığı sistemler bizim tarafta verimli olarak kullanılamıyor.
FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Türkiye'ye uymuyor olabiliyor.
SERÇEV PROJE YÖNETİCİSİ İBRAHİM ARSLAN - Dolayısıyla, öyle bir potansiyeli var yani bunun her zaman hem ihracat hem de kendi kullanımımıza yönelik mutlaka bir potansiyeli var.
FATMA ÖNCÜ (Erzurum) - Bir şey daha ifade edeyim, özür dilerim çok vakit almayayım Sayın Bakanım.
Bu çok önemli, gerçekten hepimizin de çok takdir ettiği bir proje. Acaba Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Aile Bakanlığıyla sizin ortak bir fon oluşturup, bu anlamda devamlılığını sağlayıp hem de alım gücü düşük olan vatandaşlarımızı da bu kapsam içine alınabilir miyiz böyle büyük bir şey düşünerek?
Teşekkür ederim.