KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, Antalya'da yaklaşık üç yıldır mücadelesine verdiğim bir konu var, Atatürk Devlet Hastanesi konusu. Sayın Bakan, buraya öncelikle bir hastane yapılacak mı, yapılmayacak mı? Öncelikle onu soruyorum. İkincisi, söz konusu hastaneyle ilgili bir komisyon kararı alındı. Bu komisyon kararında 20 Ekim 2025 tarihî itibarıyla sadece acil vakalar alınacak olup ameliyatlar ve diğer işlemlerin gerçekleştirilmeyeceği ve hatta 112 ambulans ekipleri tarafından 20 Ekim 2025 tarihî itibarıyla acil servise hasta getirilmeyeceği ve diğer bölümlerinde peyderpey kapatılacağına dair bir komisyon kararı. Önce şunu söyleyeyim Sayın Bakan: Antalya'da gün geçmiyor ki bizleri yoğun bakımda yer bulmak için birileri aramasın. Yani bizler böyle bir girişim içinde de bulunmak zorundayız vatandaşımızın sağlığı açısından. Böyle bir ortamda 24 yataklı yoğun bakımı olan bu hastanenin yoğun bakım ünitesi kapatıldı. Sonuç itibarıyla Sayın Bakan, bu hastane artık fiilen kapatılmış durumda. Gelinen aşamada personeli başka hastanelere gönderildi, şu an sadece acili göstermelik şekilde açık. Bununla birlikte, bu hastanenin daha ortada projesi yok, yapıldıysa proje ihalesi 21 Ekim 2025 tarihinde yapılacak, yapıldıysa soruyorum: Yapıldı mı, yapılmadı mı siz biliyorsunuz. Bu ihaleye göre iki yüz seksen gün içerisinde inşaat projesi yani mimari proje sunulup Bakanlığınıza verilecek ve akabinde hangi proje kabul edilirse ona göre inşaat işlemlerine girişilecek yani çok hızlı olduğunu düşünsek bile belki de bir buçuk yıl, kaldı ki bütçede bununla ilgili bir ödenek de olmadığını biliyorum. Şimdi size soruyorum: Bütçede ödeneği yok, hastanenin projesi yok, ihaleye göre her şey zamanında yürürse en az bir buçuk sene ve siz bu hastaneyi kapatıyorsunuz Sayın Bakan. Bu hastane şehir merkezinde olan hastanın en kolay ulaştığı bir yer ve bütün tereddüdümüz buraya eğer bugünden kapanır ve hatta yıkılırsa korkarım ki yerini kaybedeceğiz, bütün endişemiz bu. O nedenle, bizim hep beklentimiz öncelikle verilen söz tutulsun buraya, Antalya'ya yakışır söylendiği gibi en az 300 yatak olmak üzere bir hastane yapılsın ama mevcut hastane bu süreç içerisinde yıkılmadan ve kapatılmadan faaliyetini korusun çünkü kapanır ve hatta yıkılırsa buraya hastane yapılmaz, bütün endişemiz bu. O nedenle Sayın Bakan, daha bir buçuk yıl gibi bir süre var iken bu hastaneyi bugünden kapatmanız doğru değil; öncelikle hasta için doğru değil, sonrasında bölge esnafı için doğru değil ve kısacası, Antalya halkı adına doğru değil Sayın Bakan, bu kararınızı gözden geçirin. Sayın İl Müdürü ısrarlı bir şekilde oranın kapanması için mücadele ediyor ama benim muhatabım Sayın İl Müdürü değil ve bizim bürokratla bir işimiz yok, bizim resmî muhatabımız öncelikle Bakanlık olarak, Bakan olarak sizsiniz ve yine o hastanenin önüne gelip bir buçuk ay kadar önce orada açıklama yapan AKP İl Başkanıdır çünkü AKP İl Başkanı ve Sağlık İl Müdürü bir buçuk ay kadar önce oraya geldi "Bu hastane kapanmayacak, çalışacak." dedi yani siyasi iradenin böyle bir açıklaması var ama en yetkili ağız olarak sizden bu hastanenin akıbetiyle ilgili bir somut cevap istiyoruz ama her şeyden önce de bu hastanenin faaliyetine devam etmesini istiyoruz. Ve yine kamuoyuna yansıyan bir haber var, şöyle deniliyor... Bu hastanenin adı Atatürk Devlet Hastanesidir, eski adı SGK Hastanesidir. Antalyalılar tarafından en bilinen hastanelerden biri. Hastane yapılır ise isminin de "Muratpaşa Hastanesi" olarak değiştirileceğine dair duyumlar da var; doğru olmadığına inanmak istiyorum. Tekrar, son söz olarak; bu konuda Sayın Bakan, bu hastaneyle ilgili kapatma kararınızı yeniden gözden geçirmenizde fayda var çünkü hem hasta mağdur hem çalışan mağdur hem de bölge halkı, esnafı bundan mağdur olacak. Ortada olmayan bir hastane projesiyle ilgili şu an hastaneyi kapatıyorsunuz.

Sayın Bakan, geçmiş dönemde bütçe görüşmelerinde önceki Sayın Bakan varken Manavgat Devlet Hastanesiyle ilgili önce "Manavgata bu hastane ne zaman yapılacak?" diye ben defalarca konuşma yaptım. En sonunda, her seçim öncesinde siyasi malzeme yapılan, dönemin iktidar temsilcilerinin hep "Bu seçim öncesi yapıyoruz, başlıyoruz." dedikleri bu hastaneye başlanıldı, başlanıldı ama yine burada önceki Sayın Bakana "Sayın Bakanım, bakın, seçtiğiniz yer yanlış. Burası, bu alan adı 'göl tarlası' diye anılan bir alan. Dolayısıyla herkesin, bütün Manavgatlıların 'göl tarlası' diye bildiği bir alana böyle bir hastane yapılması doğru değildir. Hastaneyi yapabilmek için büyük masraflar yapmak zorunda kalacaksınız. Yazıktır, günahtır, başka bir yere yapın." dedim. İşte, 2023'te söylemişim, 2022'de söylemişim, defalarca söylemişim ve hatta buradan demişim ki o Sayın Bakan buradayken "Buraya bu yanlış temeli atanlar hakkında ileride büyük zararlar çıkacağı için şimdiden şikâyetçi olduğumu da ifade etmek istiyorum." Hepsi tutanaklarda var. Gelinen noktada, maalesef ki üzülerek söylüyorum, biz haklı çıktık. Orada bu hastanenin devam etmesi mümkün gözükmüyor, bir adım da ilerlemiyor, arkadaşımız biraz önce de gösterdi. Daha fazla gereksiz masraf yapmaktan vazgeçin. Yeni bir hastane yeri bularak Manavgat'a yakışır yeni bir hastane yapın. Yoksa millî servete yazık olacak, günah olacak.

Son olarak Sayın Bakan, "Antalya" deyince tabii, ilk etapta turizm akla gelir. Turizm bir taraftan deniz, kum, güneş şeklinde devam etmekle birlikte artık alternatif turizm çeşitliliğinin artmasına ihtiyaç var. Bu anlamda da sağlık turizmi ülkemiz adına çok önemli; gerek ülkemiz adına ve özelde de Antalya adına gerçekten önemli bir sektör. Bakanlık olarak hem Antalya adına hem ülke adına bu alternatif turizm olarak sağlık turizminin desteklenmesini ve doğru planlanması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Dünyada yaklaşık 100 milyar dolar seviyelerinde bir sağlık turizmi olduğu ve 2028 yılına kadar 120 milyar dolar seviyelerine çıkacağı ifade edilmekte. Türkiye, bunun gerçekten çok düşük bir kısmını şu an alabilmekte, 3 milyar dolaylarında. Dolayısıyla hem bu turizmin çeşitliliği anlamında, özellikle de kış sezonunda hastaların Türkiye'ye gelebilme ihtimalini de öngörürsek kapasitesi, otelleri, kaliteli otel hizmetleriyle Antalya başta olmak üzere Türkiye olarak bu alana daha fazla eğilmemiz gerektiğini ifade etmek istiyorum. Tabii, bir taraftan da bunu yaparken güvenle ve doğru adımlarla bu işi planlamak lazım çünkü hem sağlık, bir taraftan insanların hayatını ve sağlığını ilgilendiren bir konu.

Bugün Antalya'da gerek özel hastaneler başta olmak üzere ve özellikle de diş alanında çok önemli poliklinikler açıldı. Bu sektörün daha da ilerleyebilmesi adına doğru planlamaların, kontrollerin ve denetimlerin de yapılmasına ihtiyaç olduğunu ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Bir dakika ek süre veriyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Çünkü bu alanı hem kaybetmeyelim hem de büyüterek geliştirelim. Bu anlamda da başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Sağlık, Turizm ve diğer bakanlıkların doğru bir planlamayla bu alanı güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum.

Ülkemize, hepimize sağlıklı günler diliyorum.

Teşekkür ederim.