ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Başkan, her toplantıda bu basın meselesi tartışma konusu oluyor. Dünyanın her tarafında, demokrasisi kurumsallaşmış, kökleşmiş toplumlarda basın demokrasinin dördüncü gücü olarak kabul edilir. Basının yapacağı objektif habercilik, doğru bilgi verme koşuluyla insanlar kendi ülkesinde ve dünyasında nelerin olduğunu, nelerin yaşandığını tespit ederler ve demokrasilerde sandığa gittiklerinde ona göre oylarını sağlıklı bir şekilde yönlendirme şansını elde ederler. Ülkemizde maalesef basın -bunun tartışmasına girmiyorum- şu an siyasi iktidarın tasallutu altındadır. TMSF'nin emrinde olan basın kuruluşlarına iktidar kendi komiserini tayin ediyor, basın mensuplarına, gazetelere yapılan baskıların, tehditlerin de hududu tartışılacak boyutları da aşmış durumda.

Şimdi, sabah geldik, Sayın Bakan bir buçuk saat konuştu ve siz ne Sayın Bakanı görebildiniz ne bizleri görebildiniz ne muhalefet partisinde oturan arkadaşlarımızı görebildiniz. Bundan hiç kimse rahatsızlık duymadı, hiç kimse tedirginlik yaratmadı ama ne zaman muhalefet kendi düşüncesini ifade etmek için bir fırsat, bir olanak yakalasa, arkadaşlarımız karşı taraftan toplu bir şekilde, nasırlarına basılmış gibi yaygara koparıyorlar, gürültü koparıyorlar. El insaf, 25 kişilik iktidar grubunda şu an 10 kişi var. Bakınız, sayınız, 15 kişi yok burada, sandalyeler boş. Eğer gerçekten demokrasiyi içselleştirmişlerse, gerçekten basının burada özgürce görev yapmasını içlerine sindirebiliyorlarsa şuradaki 6 kişi Feramuz arkadaşımızın arkasına geçerler, hiçbir sorun kalmadan bu iş burada çözülür. Ama zatıaliniz bu objektif odaktan bakmıyorsunuz, orada çıkan gürültüye göre basın mensuplarının görev yapmasını engelliyorsunuz, bu doğru bir şey değil.

Bakınız, Türkiye'nin en önemli bakanlıklarından bir tanesinin bütçesini görüşüyoruz, Türkiye'yle ilgili çok ciddi tartışmalar yapılıyor, Türkiye'nin üniter devlet yapısıyla, Türkiye'nin kurucu iradesiyle ilgili burada tartışmalar yapılıyor. Bu tartışmaları vatandaşlar sağlıklı bir şekilde öğrenemezse, bu tartışmaların ülkeye ne getirip ne götüreceğini nasıl anlayacak bu insanlar da sandığa gittiklerinde doğru, objektif bir karar verecekler? Amacınız şuysa: Muhalefetin hiçbir söylediği duyulmasın, zaten genel uygulama bu, Bütçe Komisyonunda gelir Bakan, bir saat, bir buçuk saat konuşur, sonra muhalefetin konuştukları da burada kapalı kalır, o zaman biz de bu işi alır götürürüz. Böyle bir demokrasi olmaz Sayın Başkan, lütfen uygulamalarınızda bundan sonra...

Bakın, yarın sabah biz de şuraya geleceğiz, 8 kişi dikileceğiz önünüze, o zaman bu televizyon hiç kimseyi çekemeyecek. Lütfen bizi bunlara zorlamayın. Böyle bir şey olur mu?

BAŞKAN - Sayın Keskin, Başkanlık Divanı Komisyon çalışmalarının düzenini sağlamakla sorumludur.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Sabah düzeni sağladınız mı? Ben görebildim mi sizi, siz beni görebildiniz mi?

BAŞKAN - Basın mensuplarının, kameraman arkadaşların konuşlanması eğer milletvekili arkadaşlarımızın çalışma imkânını ortadan kaldırıyorsa...

ADNAN KESKİN (Denizli) - O zaman başka bir salon bulun, sizin göreviniz bunu temin etmek, Sayın Başkan bu sizin göreviniz. On iki yıldır iktidardasınız, bunu yapmadıysanız bunu mazeret olarak çıkarmayın bizim karşımıza.

BAŞKAN - Bu salonun dışındaki en büyük salon Genel Kurul salonudur, Genel Kurul salonunun da komisyon çalışmalarına açılması mümkün değildir.

Teşekkür ediyorum.