HASAN ARSLAN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sağlık Bakanlığının çok kıymetli yöneticileri; hepinizi saygıyla selamlıyor, Sağlık Bakanlığımızın 2026 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını şimdiden temenni ediyorum.

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." sözü sağlığın kıymetini vurgulayan en önemli sözlerden biridir. AK PARTİ hükûmetlerindeki sağlık bakanlıkları da milletimizin sağlığını öncelemiş ve alanında devrimler yapmıştır. Tabii ki eksikleri olacak, tabii ki yanlışlar olacak, tabii ki eleştirilerimiz olacak ancak iyi bir sağlık hizmeti, iktidarıyla muhalefetiyle, milletiyle bürokratıyla hepimizin siyaset yapmadan ortak noktada buluşacağımız hedeflerin en başlarında gelmektedir. Ancak bardağın sadece boş tarafından değil, dolu tarafından da bakmak, doğru politikaların da hakkını vermek gerekir.

Türkiye'de hizmet sektörü açısından değerlendirdiğimizde en yoğun sektör sağlık sektörüdür. Bunun sebebi hem personel eksiğimiz hem de sağlık hizmetlerinde vatandaş odaklı hizmeti önceliklendirmemizdendir. Hem hekim sayısı hem de hekim dışı personel sayımız açısından bildiğiniz gibi, OECD ülkelerinin en gerilerinde yer almaktayız. Ayrıca, sağlık güvencesi açısından dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kapsayıcılığı sağlamaktayız. Erişilebilir sağlık hizmeti sunumu önde gelen amaçlarımızdandır. Sonuçta, tüm bu nedenlerle en yoğun çalışan kamu personeli de sağlık personelidir. Her geçen yıl sağlık personeli istihdamı da artmaktadır. Acil sağlık hizmetlerinde dünyanın en iyisiyiz. Ülkemizde bir vatandaş 112'yi aradıktan sonra ambulansın olay yerine ulaşma süresi ortalama yaklaşık yedi dakikadır, bu süre birçok ülkede on beş-yirmi dakikanın altında değildir. İlim Afyonkarahisar'da ambulansların kilometre ortalaması 451 bin, yaş ortalaması ise yaklaşık 8'dir. 2026 bütçesinden de acil sağlık hizmetlerine yeterince destek verilmekte, yeni ambulans tedarik planları bulunmaktadır, bunun için teşekkür ederim. Ancak en kısa sürede ambulans helikopter filomuzun da inşallah GÖKBEY helikopteriyle genişletilmesi gerekmektedir. Afyonkarahisar'a da ambulans helikopter konumlandırılması ihtiyacı bölge illeri için de kritik olarak değerlendirilmektedir. Merkezî Hastane Randevu Sistemi aslında hastalara ciddi bir konfor sağlamaktadır. Özellikle pandemi sonrasında adaptasyon süreci sıkıntılarıyla uzayan süreler bugün oldukça azaltılmış, randevuya katılım oranları yükseltilmiş, gelemeyecek hastaların randevuları ise ihtiyacı olanlara yönlendirilerek sistemin verimliliği artırılmıştır. Gazi ve şehit yakınlarına hastanelerde sağlanan muayene önceliği MHRS sistemine entegre edilmiştir. Ayrıca 1 Eylül 2025 itibarıyla aile hekimliği, üniversite hastanesi MHRS entegrasyonu da sağlanmıştır. Alınan tüm tedbirler sonrası yaklaşık 4 milyon seviyelerinde bekleyen hasta talebi 450 binlere düşürülmüş, randevu bekleyen vatandaş oranında yüzde 88'lik bir azalma sağlanmıştır. Yine, bugün itibarıyla 79 branşın 72'sinde aynı gün randevu alınabilmektedir. Bu durum sağlık hizmetlerine erişimin güçlendiğinin en somut göstergelerinden biridir. 9 Ocak 2025 tarihinde yüce Meclisimizde kabul edilip 15 Ocak tarihli Resmî Gazete'de yayınlanan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'ndaki revizyonla TÜSEB tarafından desteklenen, Sağlık Bakanlığınca izin ve onay verilen kamu hastaneleri ve devlet üniversitelerinde yapılan klinik araştırmalarda araştırma ürünlerinin sağlanması hariç olmak üzere, bilimsel araştırma maliyetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hüküm altına alınmıştır. Yönetmelik çıkar çıkmaz bilimsel çalışmaların hızlı bir şekilde artacağını düşünmekteyim. Bu noktada hem Sağlık Bakanlığımız hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın ilgili yönetmeliği hızlıca çıkarması bilim adamlarımız için oldukça kıymetlidir. Sağlık Bakanlığımızın önemli uygulamalarından biri de Sağlık Market uygulamasıdır. Bildiğiniz gibi, Devlet Malzeme Ofisi ve Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü arasında eş güdümle yürüyen program kısa zamanda ciddi kolaylıklar sağlamıştır. 2024 yılı cirosu yaklaşık 75 milyar TL olan bu programla Türkiye'de kamu hastanelerinin ilaç alımlarının yüzde 92'si, tıbbi sarf malzeme alımlarının ise yaklaşık yüzde 47'si bilimsel zeminde oluşturulan ortak şartlar ve Devlet Malzeme Ofisi satın alımlarıyla sağlanmaktadır ve aynı malzemeleri hastanelerin ayrı ayrı satın almasına göre ortalama yüzde 35 civarında mali avantaj sağlamıştır. Mali avantaj ve hastaneler açısından tedarik kolaylığı kamuda sağlık hizmetlerini güçlendiren yönleridir.

Hizmetleriniz, çabanız için hem size hem de tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür ederim.