MEHMET BAYKAN (Konya) - Sayın Bakanım, Tarım Bakanlığımızın çok kıymetli bürokratları, milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutlayarak başlamak istiyorum.

Sayın Bakanım, Orhan Erdem Vekilimizin konuşmasının tutanaklarını okudum, tamamına katılıyorum Konya konusunda, bu konuda desteklerinizi ve katkılarınızı bekliyoruz ileri sürdüğü fikirler konusunda.

Arkadaşlar, bu salonda bulunanlarınızın içerisinde belki de Genel Müdürlüğümüzü de hesaba aldığınızda Plan ve Bütçe Komisyonunun en eskilerinden biriyim. Mustafa Bey iyi bilir, o da eskilerden, burada bakanlık bütçesinde birçok tartışmalara, birçok karşılıklı atışmalara şahit olduk. Bu tecrübe süremiz içerisinde CHP Grubunun başında Bülent Kuşoğlu Bey'in, Rahmi Aşkın Türeli'nin, yine Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun başında farklı milletvekillerimizin, farklı partilerimizin paylaşımlarını hep yaşadık. Şimdi, dikkat edilmesi gereken bir şey var: Bizim burada muhatabımız Sayın Bakanlardır; bir bürokratın, bir Genel Müdürün, bir Bakan Yardımcısının eleştirilecek bir tarafı olsa da muhatabımız Sayın Bakandır, Sayın Bakan muhatap alınır, Sayın Bakana bu aksaklıklar, eksiklikler, varsa fikirlerimiz ifade edilir. Söz, konuşma imkânı olmayan, cevap verme imkânı olmayan bir bürokratı hedef alarak, tabiri caizse, usule oymaya uymayan konuşmalar yapmak Plan ve Bütçe Komisyonunun yapısına uygun değildir. Bu görüşümü sizinle paylaşmış olayım açık ve net olarak.

Değerli arkadaşlar, bu cümleden hareketle, hem sosyal medyaya yansıyan hem de tutanaklardan inceledim kadarıyla Et ve Süt Kurumu tartışması var. Genel Müdürle ilgili bazı iddiaları ileri sürüyorsunuz. Biz, yasama organı olarak denetim görevini yerine getiren insanlarız. Milletimizin bize verdiği denetim görevini yerine getiren insanlarız. Bunları yerine getirmenin komisyonlarda, Genel Kurulda soru önergeleriyle olduğu gibi, yargıya suç duyurusunda bulunarak, ilgili bakanlığa soru önergesi vererek de yapma imkânlarımız vardır. Eğer, söylediklerimizde bir cümle de olsa bize yanlış bilgilendirmeden kaynaklı bir yanılgı söz konusu olursa bu, kul hakkına girer ve bu tutanakları fazla karıştırmayan, tutanaklara fazla bakmayanlar da o gün konuşulanları görür. Yani, tutanaklara baktığınız zaman tarımla ilgili konularda çok yetkili ağızlardan şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin 2019'da çıkan kanunla yapıldığını görürsünüz, hâlbuki, 1994'te çıkan Özelleştirme Kanunu'dur. Ya da tutanaklara, basın toplantılarına, oraya, buraya baktınız da Iğdır'da şeker fabrikası olduğunu ve şeker fabrikasının özelleştirildiğinin bir yetkili ağızdan eleştirisini görürsünüz. Hâlbuki, Iğdır tarihinde şeker fabrikası olmamıştır. Iğdır'da şeker pancarının biriktirildiği bir alan pancar ekimi bittiği için özelleştirme kapsamına girdiğini görürsünüz. Böyle baktığınızda bu iddiaların hesabını yaparken Et ve Süt Kurumunun yurt içi alımlarının ve piyasa satış faaliyetlerinin 4734 sayılı İhale Kanunu'nun 3'üncü maddesine, (a) bendine, rekabet fırsat eşitliği sağlayan şeffaf denetime açık şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini bakmamız gerekir. Ya da Sayıştayın Tarım Bakanlığı bünyesinde yaptığı incelemelerde ortaya çıkardığı verilere bakmamız gerekir. Gerek merkezi idarede gerekse yerel yönetimlerde Sayıştay eleştirileri ve tespitleri her türlü incelemem üstündedir. Yine, yapılan açıklamalara, Sayın Bakanın yaptığı açıklamalara, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Tarım Bakanının yaptığı açıklamalara baktığınızda, yıllardır AB ülkeleri ve Türkiye sınırlarında doğrudan ya da dolaylı bir ticaret faaliyeti bulunmadığı anlaşılan bir şirketin Et ve Süt Kurumu ve onun ticari iş ilişkisinde bulunduğu herhangi bir kurum, kuruluş ya da üçüncü taraf firmayla ticari faaliyette bulunmasının mümkün olmadığı açıklanmıştır. Buna bakalım, var mıdır yok mudur bunu araştıralım. Bu açıklama ciddi bir açıklamadır. "Et ve canlı hayvan sözleşme birim fiyatlar için piyasalar incelenmekte. İncelemeye muhakkik oluşturulan piyasa araştırma ve inceleme komisyonları tarafından mahreç ülkede aracı kullanmadan kesimhane, üretici veya üretici birlikleriyle görüşülerek piyasa araştırması yapılmaktadır. Alımlar Bakanlık tarafından izin verilen ülkelerden Bakanlıkça onaylanan teknik ve sağlık altyapısı uygun olan kesimhanelerde yapılmaktadır. ESK'nin tüm iş ve işlemleri başta Sayıştay olmak üzere tüm yetkili merciler tarafından denetime tabidir."

Bu noktadaki tespitlerimiz bu şekilde -süremiz bitmiyor- sizinle paylaşmış olalım diyorum.

Teşekkür ediyorum.