HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, saygıdeğer basın; anlaşılan, bu et ithalatı konusu Sayın Bakanın başını biraz daha ağrıtacak gibi gözüküyor. Macaristan'da et şirketi kurup ticaret yapan Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Mücahid Taylan, şirket faaliyetlerini mevzuata ve etik kurallara uygun şekilde yürüttüğünü öne sürüyor; Bakan Yumaklı da Taylan'a sahip çıkıyor. Sayın Bakanın kanundan haberi yoksa hatırlatalım: 2531 sayılı Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun'a, ayrıca, 233 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'ye göre iktisadi devlet teşekkülü genel müdürleri aynı alanda faaliyet yürüten bir şirketin sahibi ya da ortağı olamazlar, hatta görevden ayrıldıktan sonra bile üç yıl boyunca yapamazlar. Mücahid Taylan'ın şirketi üzerinden yapılan tartışmalar, ithal etteki vurgun çarkının sadece bir parçası, hatta, devede kulak sayılabilir. İthal edilen ucuz etler yıllardır vatandaşın sofrasına ulaşmıyor, her yıl binlerce ton et ve kesimlik hayvan hep belli büyük et şirketlerine dağıtılıyor.

Sayın Bakan benim bu konudaki açıklamalarıma geçen hafta "Siz de ispat ediniz." demişlerdi. Sayın Bakana bir ispat sunuyorum. Elimizdeki belgeyi defalarca televizyonlarda, Mecliste gösterdik. Bakınız, Et ve Süt Kurumu tarafından Brezilya'dan ithal edilen tam 8.912 büyükbaş hayvanı taşıyan bir gemi 20 Şubat 2025 günü İskenderun Limanı'na yanaşıyor. Bu gemideki ucuz kesimlik hayvanlar hangi şirketlere gitmiş? Liste başında 400 büyükbaşla Köfteci Yusuf yer alıyor, 320 hayvanla 3'üncü sırada Burger King'i bünyesinde bulunduran TAB gıdanın alt şirketi Ekur AŞ bulunuyor, 4'üncü sıradaki alıcı ise 240 büyükbaş hayvanla Namet firması yer alıyor. Namet aynı zamanda McDonalds'ın et tedarikçisi. Tarım Kredi Kooperatifi marketlerine ise tek gram et, tek bir hayvan gitmemiş, tamamı 102 şirkete dağıtılmış. Bu gemi sadece bir örnek. Her yıl bunun gibi yüzlerce gemi geliyor ve bu şirketlere dağıtılıyor. Şimdi, diğer taraftan, mevzuata göre Et ve Süt Kurumunun yurt dışından alım yapacağı şirketlerin üretici olması gerekiyor ve kendilerine ait kombinaları, anaç hayvanları olması gerekiyor ancak Brezilya, Uruguay'dan yapılan ithalatlarda hep karşımıza Ürdün ve Suriye merkezli 2 şirket çıkıyor. İthal hayvanların neredeyse tamamı Türkiye'ye bu 2 firma tarafından getiriliyor. İddialara göre bu 2 şirket bu ülkelerde kurdukları alt şirketler aracılığıyla piyasadan hayvanları topluyor ve üreticiymiş gibi Et ve Süt Kurumuna satıyor. Bu büyük kıyağın nedeni ne olsa gerek, Et ve Süt Kurumu et alımı yaptığı şirketleri sır gibi saklasa da bazıları otaya çıkıyor. Gazeteci Bahadır Özgür'ün haberinden öğrendik ki Polonya'dan ithal edilen etlerin çok büyük bir kısmının alındığı "Polonia Beef" adlı şirketin bir iştiraki olan Polonia Beef Farm'ın hissedarları arasında AKP Gençlik Kolları yöneticisi Halil Efe Tunç da bulunuyor. Evet, düzen böyle işliyor maalesef.

Etin yanı sıra canlı hayvan ithalatında da manzara aynı. Ev ve Süt Kurumu 2023 yılına Macaristan'dan 22 milyon 535 bin euroluk canlı hayvan alımı yapıyor, sözleşmelerin tamamı "Coletich Laszlo Attila" adlı şirketle imzalanıyor. Sözde yabancı bu şirketin büyük ortağı Çanakkale merkezli bir Türk et tüccarı çıkıyor, evet, o da burada. Yani Et ve Süt Kurumu yurt dışından etleri yabancı görünümlü yerlilerden alıyor. Gelen ucuz ithalatların aslan payını da hep aynı şirketler paylaşıyor. Hem alışta hem satışta yandaşlar zengin oluyor. Bakanlık ithalat sürecini ısrarla şeffaf yönetemiyor. İhaleler neden Bakanlığın internet sitesinden duyurulmuyor? Milletin bu süreci öğrenmesini neden istemiyorsunuz? Belge istemiştiniz, gösterdik, şimdi sıra sizde Sayın Bakan, acaba Mücahid Taylan'ı görevden alacak mısınız? Yoksa kulağımıza gelen "Bakan da rahatsız ancak saray Mücahid Taylan'ı koruyor." iddiaları doğru mudur?

Son olarak sormak istiyorum: Mis Et kimin?

Teşekkür ederim Sayın Başkan.