KOMİSYON KONUŞMASI

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Davut Bey, teşekkür ediyorum sunumunuz için.

Devlet Personel Başkanlığı temsilcisi olarak burada bulunmanız nedeniyle, Anayasa'da aile bütünlüğünün korunmasına ilişkin düzenleme var ve ondan sonra biz de ikincil mevzuatlarımızda çünkü siz bütün kamunun yönetmeliklerine ilişkin, ikincil mevzuatın düzenlemesine ilişkin görüş verme, dolayısıyla bütün kurumlarla eş güdümlü çalışma içerisinde olduğunuz için şunu da söylemek istiyorum: Biz de burada aile bütünlüğünü araştırma, aileyi olumsuz etkileyen hususları yerinde gören, inceleyen ve buna ilişkin teorik ve pratikte bir çalışma yürüten kurum olarak, araştırma komisyonu olarak biraz saha dolaşımı da yaptık. Gerçekten bizim kamudaki taleplere baktığımızda bir milletvekili olarak şunu da görebiliyoruz: Evet, şehri beğenmeyen, işte bölgeyi beğenmeyen insanların talepleri olduğu gibi, eşlerin birbirleriyle buluşamama gibi bir durumu var ve buna da biz mevzuat olarak işte demişiz ki işte altı ay, bir yıl, vesaire gibi her kurumun kendi ikincil mevzuatında, yönetmeliklerdeki düzenlemelerde bağlayıcı ve tartışmasız bir şekilde uygulama yaptığımız meri bir mevzuatımız var, devam edegelen mevzuat var.

Buradan baktığımda şöyle bir öneri veyahut da bunu düşünsel anlamda, zihinsel anlamda kurumsal olarak da düşünmek gerekiyor diye düşünüyorum ben: Bu düzenlemeler acaba aileye, dolayısıyla bizim ana gündemimiz olan ve bir vakıa olan aile birliğine ilişkin bu düzenlemelerimizin yansımaları nelerdir? Belki buna hep birlikte çalışmamız gerekiyor.

Bir başka yerde hiç gerekçesiz olmayan taleplere biz yardımcı olduğumuz hâlde bu aile birliğini de olumsuz etkileyip etkilemediği, ne kadar etkilediğine ilişkin bir veri ortaya çıkarmak gerekiyor ve buna ilişkin de bundan sonra düzenleme yaparken empati yaparak, bu ailelerin buluşmasına ilişkin düzenlemelerimizi yeniden, bir daha gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Belki de bu rapor açıklanınca daha iyi aydınlanacak diye düşünüyorum. Çünkü bu anlamda mevzuatlarımızın biraz katı olduğunu, biraz kolaylaştırıcı olması gerektiğini düşünüyorum çünkü aile olunca.

İkincisi, sizin belki hâkimiyet alanınız içerisinde olmayabilir de bir soru vardı, askerler bir yere tayin olduğunda -işte yurt dışı gibi mesela- onlar eşinin yanında 30 gün süreli ancak izin alarak gidebiliyor. Dolayısıyla "Asker eşlerinin daha fazla aileyle birlikte olmasına ilişkin neler yapılabilir?" anlamında bir soru da vardı. O konuda eğer bir kanaatiniz olabilirse, daha doğrusu askerlerin tayininde eşleriyle ilgili birlikteliği yani memur olan, hukuka binaen eşlerin memuriyetinden kaynaklı daha fazla eşiyle birlikte olma imkânı nasıl olabilir? Buna ilişkin kanaatiniz var ise veyahut da bunu paylaşırsanız memnun olurum.

Teşekkür ediyorum.

DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI HUKUKİ VE MALİ STATÜLER DAİRE BAŞKANI DAVUT KIR - Sayın Vekilim, çok teşekkür ediyorum.

Şimdi, not aldım ben ama ilk sorunuzu, "Bizim" diye başladığınız cümlenin sonunu ben anlayamadım. Bizim yapmamız gereken... İlk sorunuz...

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Sizin yapmanız gereken, belki bu sayısal anlamda bir veri çıkarabilir misiniz? Yani eşlerden kaynaklı, aile bütünlüğünün sağlanamamasına ilişkin mesela sayısal bir veri... Bilmiyorum, yani belki sizi gördükçe bunu...

DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI HUKUKİ VE MALİ STATÜLER DAİRE BAŞKANI DAVUT KIR - Yapabiliriz efendim.

Şimdi şöyle bir şey: Bizim elektronik sistemimize bütün kamu kurum ve kuruluşları, askerî kurumlar, hâkim ve savcılar dâhil bütün kamu kurum ve kuruluşlarından veri akışı var. Şu ana kadar özellikle aile bütünlüğü noktasında özel bir çalışma yapılmadı ama parametreler belli olduktan sonra, hangi sorular çerçevesinde veri toplayacağımız belli olduktan sonra biz bunu kurumlara yazılı olarak, dağıtımlı olarak yazarız, belli bir süre veririz, o süre içerisinde elektronik olarak her şey gelmiş olur. Sadece belediyelerde şeyimiz var yani irtibat kurmakta, 3 binden fazla belediye var, bunlarda bir sıkıntımız var. Bazı belediyeler hiç veri girmiyor ama onun dışında diğer kurumların tamamında bize veri akışı sağlıklı bir şekilde geliyor. İstersek böyle bir çalışma yaparız.

"Empati" dediğimiz zaman, efendim, gerçekten biz mevzuatımızı yorumlarken arkadaşlarımızla burada vermiş olduğumuz görüşler doğrultusunda gerçekten elimizden gelen en olumlu, en pozitif, en pozitif ayrımcılıklı yaklaşımı sağlıyoruz yani görüş olarak, uygulamayı rahatlatmak adına, sorunları çözmek adına yaklaşımımız her zaman için başka kurumlar gibi mevzuatı ön plana çıkartın değil de yani ruhunu, kanunun ruhunu, kanunun amacını, kanunun hizmet etmek istediği, düzenlemek istediği alanı da göz önünde bulunduran görüşlerimiz. Hep bu şekilde veriyoruz görüşlerimizi, kendimizi onun yerine koyup, o personelin yerine koyup düşünüyoruz ama bazı hâllerde, emin olun, yani bir kuruma 50 tane personel atamışsınız, 30 kişi yer değiştirme talebinde bulunuyor, hemen, ertesi gün. Üstelik bir de ona harcırah veriyorsunuz. "Biz bu işten ne anladık?" diye kurumlar feryat figan ediyorlar. Personel tutamıyorlar kurumlar, özellikle bazı bölgelerde, bazı yerlerde, bazı kurumlarda. Yani personel bunu biliyor yani sözleşmelisinden tutun, işçisinden tutun, geçici personelinden tutun herkes bunu biliyor ama bizde âdet olmuş yani göreve başladıktan sonra "Ben şunu da isterim, bunu da isterim." Ya, tamam, sen bu şartları baştan biliyordun, şimdi niye sorun çıkarıyorsun? Çıkarıyor. Yani herkes bir şekilde devlete bir ucundan, bir yerden başlayayım, ondan sonrası başka haklar elde etmek amacıyla. Yani hizmet önceleyen personel sayısı da çok az yani o da şey değil, personel hizmeti düşünmüyor, personel bir şekilde...

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Bu dediğime bir örnek aklıma geldi. Şimdi, mesela, genç yaşta bir öğretmen olarak atanmış bir bayanın bir yıl sonra evlilik sürecini düşünelim. Genelde önümüze gelen şey şu: Bu aile kısmıyla bakıyorum yoksa diğer kısımlarla ilgili en ufak bir tereddüdüm yok. Bir düzenleme yapılır, Türkiye'nin her tarafında göreve hazır olan insan bir başka talebi öne sürememeli, sürmemeli fakat konu aile olunca... Aile nasıl oluyor efendim? Bir öğretmenimiz bir yere atanıyor ve eşi de bir başka yerde oluyor. Bunun birleştirilmesidir. Yani sadece bir bayanın gelmesi veyahut da bir bayın gelmesi şeklinde değil, mutlaka bunların birleştirilmesi önemli çünkü ilk yıllarda, evliliğin ilk yıllarında, en güzel yıllarında eşlerin yönetmelik gereği... Bugün Millî Eğitimde bir yer değişikliği için sizin eğitim durumu mazeret değil, olağanüstü bir şekilde hastalık gerekçesi, işte komisyon raporu vesaire gibi kısımlarla yer değişikliği gerekirse olabiliyor. Onun dışında ciddi anlamda bir yıl hizmet şartı var, artı bir de pozisyon uygun olacak yani sistem orada açık olacak. Dolayısıyla bu da imkânsız gibi bir şey gözükünce bir eşin bir başka yerde görev yapıyor olması bir yıl sonra, iki yıl sonra sıkıntıların ve beraberinde aile birliğinin sıkıntı yaşamasına sebep oluyor. Ben bu boyutuyla dedim yoksa yani...

DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI HUKUKİ VE MALİ STATÜLER DAİRE BAŞKANI DAVUT KIR - Efendim, burada şöyle bir sorun ortaya çıkıyor: Yani ilk defa atamalarda personel adaylık hükümlerine tabi, eğer ilk defa, başka kamu hizmetinde daha önce bulunmadıysa, başka kurumlarda çalışmadıysa adaylık hükümlerine tabi oluyor. Aday iken de mevzuat gereği o bölgedeki amirinin onun hizmetlerini, hâl ve hareketlerini, kabiliyetini, yeteneklerini gözlemlemesi ve devlet memurluğuna uygun olup olmadığını onaylaması gerekiyor. O da bizim mevzuatımızda "Bir yıldan az, iki yıldan çok olamaz." şeklinde düzenleniyor. Dolayısıyla bu süre içerisinde ister istemez kurumlar arası nakli yasak ama bazı kurumlar yine de aile bütünlüğünü göz önünde bulundurarak kurum içinde hareketlilik yine söz konusu, yine talepleri karşılıyorlar ama mevzuaten aslında bulunduğu yerde en azından bir yıl çalışması gerekiyor, en azından şu andaki sistemde. Bunu dahi karşılamakta güçlük çekiyoruz. Zor bir konu, zor bir alan ama şöyle söyleyeyim: Aile bütünlüğüne bütün kurumlarımız, gerek biz uygulamaya yön verirken mütalaalar bazında gerekse kurumlarımızın hepsi pozitif yaklaşıyorlar yani genelde bu kurumlarımız pozitif diyebilirim bu noktada.

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Teşekkür ederim.

DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI HUKUKİ VE MALİ STATÜLER DAİRE BAŞKANI DAVUT KIR - Asker kişilere ilişkin olarak sorunuza da Sayın Atay Bal siz ne demek istersiniz?

BAŞKAN - Buyurun.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI TEMSİLCİSİ YARBAY ATAY BAL - Askerlerin eşlerini otuz gün izinle görebilmesi... Soruyu tam orada anlayamadım yani otuz gün izinle görebilmesi meselesini doğru mu anladım?

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Şimdi şöyle söyleyelim: Şimdi, bir asker yurt dışına göreve gitti...

MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI TEMSİLCİSİ YARBAY ATAY BAL - Yurt dışına gidenlerle ilgili bir şey yok yani uzun süreli, sürekli göreve gitmiş ise eşiyle birlikte ücretsiz izin alarak çıkabilmekte ancak ücretsiz izin de yurt dışındaki görevi kadar, eşinin görev süresi kadar bağlı olarak ücretsiz alıp çıkmakta, tekrar geri dönüşünde görevine başlatılmakta.

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Ücretsiz izinli olarak bir sınır koymuyorsunuz.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI TEMSİLCİSİ YARBAY ATAY BAL - Sınır yok, eskiden sınır vardı, şimdi o sınır kaldırıldı, görevi kadar ücretsiz izinli sayılmakta.

ERGÜN TAŞCI (Ordu) - Yurt içinde bu görevlendirmeler...

MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI TEMSİLCİSİ YARBAY ATAY BAL - Yurt içinde eğer eşin götürülemeyeceği bir garnizona atama görmüş ise 72'nci madde gereğince aylıklı izin alabilmekte.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.