| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 24 .11.2025 |
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli Bakanımız ve değerli bürokratlar, milletvekili arkadaşlarım; öncelikle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Süremiz gerçekten herhâlde yeniden başlatılmadı Başkanım, öyle mi? Tamam, yapacak bir şey yok.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - 1,5 dakika geç kalınmaz Sayın Başkan.
BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Biz Türkiye'de su ürünleri konusunda, milletvekili arkadaşlarımızla Meclis araştırması komisyonu Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulurken ciddi bir araştırma yaptık ve sonucunda Türkiye'ye yol haritası çizecek, Türkiye'nin önümüzdeki ölçeğinde önem arz eden bir Meclis araştırması komisyonu raporumuzu bakanlığa sunduk. Bakanlığımızın -sağ olsun- destekleri oldu bu konuda. İlerleyen süreçte de bu rapor eşliğinde çok şeylerin değişeceğine yürekten inanıyorum çünkü o komisyon kurulurken bütün arkadaşlarımızla beraber "Burada siyaset yapmayacağız. Siyaset ötesi bir komisyon kurup burada Türkiye'nin su ürünleriyle ilgili olan gerçeklerini rapora dönüştüreceğiz." dedik ve hepsini de başardık. Bütün arkadaşlarımıza da huzurlarınızda ayrıca teşekkür ediyorum. Yalnız, biz bunu yaparken 2026 bütçe sunuş konuşmasını hazırlayan arkadaşlarımız, "Ülkemizin yüz ölçümünün yüzde 80'i..." ile başlayan "Etkin bir şekilde yönetmekteyiz." derken ülkemiz ana karasının 763 kilometrekare yüz ölçümü var ama denizlerimizin de 462 bin kilometrekare yani yarısından fazla da aslında deniz alanına sahip bir ülkeyiz. Bunun için biraz daha önemli olması gerektiğine inanıyorum. Ülkemizde çeşitli zorluklar yaşıyoruz su ürünleriyle ilgili, balıkçılıkla ilgili. Yüksek biyolojik çeşitliliğe sahip bir ülkeyiz aslında ama son zamanlarda Türkiye'nin artan maliyetleri ve bu maliyetler karşısında ezilen bir balıkçımız ve üreticimiz var. Şunu söyleyeyim, Türkiye gibi bu kadar alana sahip yani 462 bin kilometrekarelik bir alana sahip, üç tarafı denizlerle çevrili, akarsuların, göllerin ve çok çeşitli biyoçeşitliliği olan bir ülkede ben her zaman şunu söylüyorum: Tarım ve Orman Bakanlığının bünyesinde değil bir bakanlık bünyesinde çalışılması gerektiğine inanıyorum çünkü genel müdürlüğümüz var, 300 milyon TL gibi küçük bir bütçeye sahip. O, elindeki bütçeyle denetim mekanizmasını işletemeyen, yeterli personel alınmayan bir bütçeyle bence Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevriliyken bunun yönetilmesi çok zor bir alan. Zaten komisyon raporumuzda da var. Biz "bakanlık" diyoruz ama "İktidarımızda bakanlık kuracağız." diyoruz. İnşallah, siz kurun, çıkalım kürsüye teşekkür edelim ama bu bakanlık kurulmasa bile en azından müstakil bir genel müdürlük, Tarım Orman Bakanlığının içindeki Devlet Su İşleri gibi, ne bileyim, Orman Genel Müdürlüğü gibi müstakil bir genel müdürlük kurulup daha güçlü bir şekilde yönetilmesi gerektiğine inanıyorum. Sayın Genel Müdürümüz ve ekibi burada çok dar alanda çok zor işler yapmaya çalışıyorlar, onları da ayrıca bu şekilde kutluyorum.
Bir de Türkiye'de şu anda suyun ne kadar, denizin ne kadar önemli olduğunu konuşuyoruz ama su ürünleri mühendislerimize burada bütün siyasi partilerin ortak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)