BAŞKAN MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Çok kıymetli Komisyon üyelerimiz, değerli milletvekillerimiz, değerli misafirlerimiz, kıymetli çalışma arkadaşlarım ve değerli basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Bu haftalık çalışmalarımızı kaldığımız yerden başlatıyoruz.

Tabii, bugün hem eğitim camiamızın sesini, bu anlamdaki çalışmalarını dinleyeceğiz hem de sivil toplum olarak Türkiye Otizm Meclisini dinleyeceğiz ama ondan önce, dün Öğretmenler Günü'ydü; bu vesileyle, tüm öğretmenlerimizi, özverinin, gayretin, inancın sembolü olan tüm eğitim neferlerini saygıyla, minnetle selamlıyorum.

Tabii, bugün hakikaten önemli bir toplantı ve konuşacağımız her konu doğrudan bireylerimize, evlatlarımıza dokunan konular. Tabii ki eğitim, özel gereksinim söz konusu olduğunda daha da hassas bir alan. Bir karar, belki çok detay bir karar, bir bireyin, bir çocuğun hayatını tamamen etkileyebiliyor, değiştirebiliyor. Bu nedenle, bugünkü bu buluşmayı çok değerli buluyoruz. Otizm alanında sahayı doğrudan temsil eden kuruluşlardan biri, Türkiye Otizm Meclisi var. Yine eğitim politikalarının omurgasını teşkil eden Millî Eğitim Bakanlığımızın ilgili genel müdürlükleri bizimle birlikte; Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü; Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü. Bunların her birinin, bu anlamdaki çalışmalarını, bu anlamdaki fotoğrafını hep birlikte göreceğiz.

Tabii, Türkiye Otizm Meclisiyle yaz döneminde geniş katılımlı bir odak grup çalışması yapmıştık, elbette çok kıymetli bir toplantıydı. O görüşmede sahadan gelen önerileri tek tek dinlemiştik, kapsamlı da bir rapor bize teslim etmişlerdi. Tabii ki muhakkak o rapor, hazırlayacağımız raporun içinde yerini alacak. Odak grup toplantısı, malum, yaz ayında olduğu için değerli milletvekillerimiz o toplantıda değillerdi ve o yüzden bugün Türkiye Otizm Meclisini resmî toplantımızda da davet ederek Komisyonumuzun değerli üyeleriyle, değerli milletvekillerimizle buluşturmak istedik

Tabii ki bu önerilerin tutanaklarda yer alması da ayrı bir ehemmiyet taşıyor. Millî Eğitim Bakanlığımızın ilgili genel müdürlerinin toplantıda yer alması ayrıca kıymetli çünkü çocuklarımızın hayatına en güçlü dokunuş okulda başlıyor; erken tanı, erken müdahale, kapsayıcı eğitim, bireyselleştirilmiş programlar, aileyle birlikte ortak çalışma ve rehberlik süreçleri. Bu başlıkların tamamını bugün doğrudan muhataplarıyla değerlendireceğiz.

Çok değerli katılımcılar, engelli bireylerimizle ilgili olarak sahada en sık duyduğumuz konulardan biri erken tanı ve erken planlama, müdahale. Aileler doğal olarak bu süreçte bir an dahi vakit kaybetmek istemiyorlar, okullar ise bu dönemde daha güçlü bir yönlendirme ve iletişim bekliyor.. İşte, bugün bu konuları daha net bir şekilde konuşma fırsatımız olacak.

Diğer bir başlığımız sınıf içi destek; kaynaştırma ve bütünleştirme eğitimi, biliyorsunuz doğru uygulandığında büyük bir başarı görüyoruz. ancak destek personel, sınıf yönetimi sorunları, öğretmen yükünün artmasıyla bazı sorunlar ortaya çıkabiliyor.. İşte, bu soruları not edeceğiz ve bu sorunları nasıl çözebiliriz, çözüm önerileriyle birlikte değerlendireceğiz. Bireyselleştirilmiş eğitim programı, bu süreçlerin niteliği, sahada sık karşılaştığımız konulardan biri. Bireyselleştirilmiş eğitim programı, âdeta bir yol haritası çocuklarımız için. Doğru hazırlanmadığında hem ailenin hem de çocuğun, öğrencinin zorlandığını görüyoruz. İşte, bugün bu konuda somut bir şekilde konuşmayı özellikle bekliyoruz, bunu umut ediyoruz. Tabii, ortaöğretim ve mesleki eğitim çoğu zaman, engelli öğrenciler için belirsiz bir yol olabiliyor. Bazı çocuklarımız ilkokulda destek bulurken ortaokulda idare edebilirken liseye geldiğinde devam imkânı bulamayabiliyor. Oysa bir öğrencinin eğitim yolculuğunun kesintiye uğramaması gerekiyor ve uğradığında, böyle bir kesinti gerçekleştiğinde sadece okul hayatını değil gelecekteki yaşamını, istihdam başta olmak üzere direkt etkilediğini görüyoruz. O yüzden, bugün aramızda bulunan genel müdürlerimizin bu konudaki bakışı, katkısı ve gelecek vizyonları çok ama çok kıymetli çünkü gençlerimiz için mesleki eğitimin doğru tasarlanması yetişkinlik, yetişkinliğe geçiş sürecinde çok ama çok kritik bir adım

Değerli milletvekillerimiz, kıymetli misafirlerimiz; elbette, eğitim camiamızın, öğretmenlerimizin, sahada omuzladığı sorumluluğu hep birlikte görüyoruz. Öğretmenin sabrını, bu anlamdaki empatisini, kararlılığını çok ama çok önemsiyoruz; bunlar eğitimin en merkezinde yer alan konular ve öğrenciyle kurulan doğru bir temasın, güçlü bir ilişkinin âdeta çocuğun tüm hayatını şekillendirdiğini görüyoruz. Bu nedenle, bu süreçlere gönül veren öğretmenlerimizin desteklenmesi, hizmet içi eğitimlerin daha nitelikli olması ve okulların güçlü bir rehberlik hattına sahip olması çok ama çok kritik bir başlık. Elbette her çocuk etkin ve kapsayıcı bir eğitim ortamını hak eder her aile ben yalnız değilim duygusunu hak eder her okul ben bu süreci doğru yönetebilirim gücüne ihtiyaç duyar. İşte, biz, Komisyon olarak, hep birlikte bu anlayışla çalışıyoruz; bu toplantı da bu çabanın, bu inancın bir adımı. Türkiye Otizm Meclisinin 103 derneğin birleştiği güçlü bir yapı olarak sahadaki gerçek ihtiyaçları ifade edebildiğine inanıyoruz ve Millî Eğitim Bakanlığımızın ilgili genel müdürlüklerinde bu ihtiyaçların cevap ve çözüm bulacağı yer olduğunu da inanıyoruz. İşte, bizim görevimiz bu noktada, bu 2 hattı ortak bir zeminde buluşturmak ve tüm engel gurupları için somut önerilere dönüştürmek ve tabii ki bunun hem takipçisi olarak Komisyonun hassasiyet sahibi bireyleri olarak yönetmek ve hem de nihai olarak raporda yer vermek. O yüzden, bugün burada konuşulacak her bir fikri, her bir görüşü dikkatle not edeceğiz, sadece not etmekle kalmayıp ayrıca takipçisi de olacağız ve her öneri nihai raporumuzda yer alacak ve inşallah, hiçbiri de havada kalmayacak.

Son olarak şunu ifade etmek isterim: Engel gruplarının tamamı için toplumumuzda güçlü bir farkındalık var. Ailelerin bu anlamdaki çabası, sivil toplumun gayreti, emeği, özverisi, eğitim camiamızın bu anlamdaki adanmışlığı ve devletimizin, bu süreçlerin her birindeki özverisi, kararlılığı ve politikaları bu farkındalığı güçlendiriyor. İşte, bizim görevimiz Komisyon olarak bu farkındalığa katkı vermek ve bu bilincin kalıcı politikalarla güçlenmesine vesile olmak.

Ben bu duygu ve düşüncelerle, bugünkü toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Katkı sunacak herkese ve özellikle değerli misafirlerimize de hem bugünkü birliktelik için hem de bu anlamdaki hem bu denklemin hem bundan sonraki katkıları için teşekkür ediyorum. Tabii, uzman arkadaşlarımız mesai mefhumu gütmeden bu süreçlere katkı veriyorlar. Bugün bu süreçlerde Komisyonumuzda görev alan tüm arkadaşlarıma da özellikle teşekkürlerimi sunuyorum.

Evet, Sedef Hanımla başlıyoruz bugün Türkiye Otizm Meclisini temsilen; kısa bir sunum, sonrasında da kendisinin bir anlatımı olacak ve daha sonra Millî Eğitim Bakanlığıyla devam edeceğiz ve ondan sonra, yine, soru-cevaplarla yola devam edeceğiz.